Translate.vc / Spanish → Turkish / Zombies
Zombies translate Turkish
717 parallel translation
La ley de Haití... reconoce la posibilidad de ver zombies vivos.
Haiti kanununda, canlı gömülme ihtimaline yer verilmekte. Burada, Ceza Kanunu'nda.
Tuvieron la primera industria azucarera del mundo antes de la revolución y míralos ahora, descalzos y convertidos en zombies.
Dünyadaki ilk şeker endüstrisine sahiptiler. Bir de şimdi bak : Yalınayak, hepsi zombiye dönüşmüş.
Como sigas así será una historia de zombies.
Böyle devam edersen zombiler hakkında güzel bir hikayen olmuş olacak.
¿ Quiénes son estos zombies que te persiguen a todas partes?
Etrafından dönüp dolanan bu zombiler de kim?
Escucha, cuando esa puertas se abran va a haber un millar de zombies aquí.
Dinle, büyük kapıların açılmasıyla içeri binlerce zombi dolacak.
Hay un profesor en Harvard diciéndole a mis hijos que la única manera de ser feliz es drogarse hasta volverse zombies.
Çocuklarıma mutlu olmanın tek yolunun uçmuş zombiler olmak olduğunu söyleyen bir Harvard profesörü var.
¡ No estarás contento hasta que me encuentre con uno de tus zombies!
Zombilerinden biriyle karşılaşmadığım sürece mutlu olamayacaksın.
En estas islas, leyendas fantásticas - vudú, zombies -
Evet, o zaman, hiç kimse bu hikayeye inanmadı. Bu adalarda, garip efsaneler -
En cada barrio de la ciudad, desde Brooklyn a Manhattan de Harlem a Queens, los zombies están en todos lados.
Ulusal güvenlik olayı kontrol edemiyor. Şehrin her ilçesinde, Bronx'tan Brooklyn'e,
Los zombies están por todas partes. Parece no haber modo de detenerlos. La ciudad está a su piedad.
Vali ulusal acil durum ilan etti ve başkandan acil yardım talebinde bulundu.
Me acaban de informar que los zombies han entrado al edificio.
Manhattan çevresine barikatlar kuruldu.
Una leyenda sobre zombies, guiados por un gato.
Bir kedinin yönettiği zombi hikayeleri.
¿ Qué historia es esa de zombies y gatos?
O kedi ve zombilerle ilgili anlattığı hikaye de neyin nesiydi öyle?
Zombies.
Zombiler.
- Aún quedan algunos zombies.
- Etrafta hâlâ birkaç zombi var.
¿ Zombies? ¿ Cabezas que explotan? ¿ Cosas reptantes y una cita para una fiesta?
Zombiler, patlayan beyinler ürkütücü korkunç ve bir parti buluşması.
Todos se vuelven zombies después de que succionan su energía.
Hepsi hayat enerjileri emildikten sonra zombilere dönüşüyor.
Papá es un tipo racional, me creería que mamá estaba por caer en una especie de culto lavador de cerebros de amas de casas zombies que se conservaban en recipientes plásticos gigantes.
Baba düşününce makul bir adamdı... Bir kült eşleri içine çekildi zombi beyin yıkama, bu onlara'korumak'kendilerini " Foreverware mega durumda. Bence olur...
Muéstrales a estos zombies las escaleras.
Bu zombilere merdivenleri göster.
Creo que un poco de investigación mostrará que la mayor parte de estos grandes instrumentos de la muerte son resultado de ensoñaciones fuera de tiempo de vendedores de zapatos, cual zombies en espera.
Biraz araştırmayla bu ölüm makinesindeki özelliklerin çoğunun bir ayakkabı satıcısının cehennemlik gündüz rüyalarının sonucu ortaya çıktığı anlaşılacaktır.
- No estoy hablando de sexo... zombies!
Yani o ve sen... - Seksten bahsetmiyorum, aptallar.
Sólo quería refuerzos para luchar en caso de que hubieran Zombies.
Dövüşecek zombiler vardır diye biraz destek istemiştim sadece.
¿ Acaso esos tontos en la tierra de los zombies recuerdan algo?
Bu aptal insanlar birşey hatırlarlar mı sanıyorsun?
El puede hablarte sobre los zombies. Entiende a los animales.
Sana zombilerden bahsedebilir.
Si tengo que escoger entre zombies y las escaleras, me quedo con las escaleras.
Zombilerle merdiven arasında bir seçme şansım varsa merdiveni seçerim.
¡ Son los zombies de la estación espacial!
Uzay istasyonundaki zombiler bunlar!
¡ La raza humana espera por Uds. zombies!
İnsan ırkı sizi bekliyor, zombiler!
- Y zombies. Hombres lobo.
Kurt adamlar, İnkubus, Sakkubus.
O los otros zombies de CID.
Ya da CRD'deki zombiye benzeyen adamların birinden.
Ellos todavía son zombies.
Hala zombi gibiler.
Zombies sin mente capitulando a un sistema opresivo.
Zalim bir sisteme teslim olan kafasız zombiler.
{ C : $ 00FFFF } Veamos... matando zombies... torturando monstruos de alcantarilla... { C : $ 00FFFF } No... es bastante parecido a la vieja Buffster.
Bir bakalım, zombi öldürmek, kanalizasyon canavarlarını ateşe vermek ve... Hayır. Bildiğimiz Buffster.
Convertirnos en sus zombies.
Bizi zombiye çevirecek.
Lambert señaló a varias personas según él convertidas en zombies.
Lambert, Pincus tarafından ele geçirilmiş bazı kişileri gösterdi.
Hombres y mujeres descritos por Mulder como zombies.
Mulder tarafından zombi olarak nitelendirilen erkek ve kadınlar.
¿ Saben? ¡ Y los zombies! ¿ Dónde mierda están los zombies?
Ya zombiler, nerde bu amına kodumun zombileri?
¡ Eso es lo malo de los zombies! ¡ No puedes confiar en ellos!
Zombilerle sorunumuz bu işte güvenilmezler.
¡ Yo digo que si van a creer esa mierda de los ángeles, también pueden añadir el paquete de los zombies!
Ben diyorum ki eğer bu melek zırvasını yediysen büyük ihtimalle zombi kampanyasını da yersin.
Éramos como zombies.
Zombiler gibiydik.
Me solía llevar al cementerio, y lo ayudaba a excavar, me contó sobre los zombies.
Bazen mezarlığa gider ve mezar kazmasına yardım ederdim.
De todas formas los zombis no comen cerebros. A menos que sus Maestros Zombies se lo ordenen.
- Ayrıca zombiler özel olarak efendileri tarafından emir verilmedikçe beyin yemiyorlar.
lagartijas, o um, zombies, o, o vampiros, o qué?
Dinazorumsu bir şey mi, zombiler mi, vampirler mi, ne?
- Podemos cazar zombies juntos.
- Birlikte zombileri avlayabiliriz.
Zombies y pizza no es lo que más me apetece.
Hayır. Zombiler ve pizza pek bana göre değil.
No, el administrador es un vampiro... y quiere que me una a su legión de zombies.
Hayır. Adam vampir gibi biri ve benim de vampirler arasına katılmamı istiyordu.
los Zombies mutilan y ocasionalmente se visten con carne humana.
Zombiler genelde insan etini parçalarlar, sökerler bazen de giyerler.
Algunos nunca se van del casino. Solo se sientan aquí insertando monedas a las maquinas que nunca pagan, como zombies o... -!
Öylece oturup jetonlarını slot makinelerinde tüketip asla kazanamazlar....... tıpkı zombi gibidirler.
¿ Me podría decir donde está la casa del señor Beaumont? ¡ Zombies!
Zombiler!
¡ Zombies, los muertos vivos!
Yaşayan ölüler.
¡ Zombies!
Evet.
El duende tiene una habitación arriba. Sus perras zombies hipnotizan a personas.
O ölmüş de dirilmiş orospular milleti hipnotize ediyormuş.