à translate Turkish
552 parallel translation
Nos debes una revancha.
Bir revanºã borçluyum.
Esos polis franceses saben lo que es vivir. ¿ Verdad?
útia Fransız polisler yaşamak biliyorum.
Entreténgase contando esto.
útia alın ve onları sayılır.
Podía elegir entre esto o una mecha de pelo.
Başka şansım yoktu. Ya kez ºuvişã saç, ãºtia getirerek.
Yā EYES [ H13 p9fSO | \ ã.
Adam gibi adammışsın.
Le di libertad, pero le enseà ± à © a no deshonrar a su familia.
Onu özgür bıraktım ama aile şerefini korumasını da öğrettim.
Iba al cine con à © l.
Onunla sinemalara gitti.
No recuerdo la última vez que me invitaste a una taza de cafà ©.
En son beni ne zaman kahve içmeye davet ettiğini hatırlamıyorum.
Aunque mi mujer sea la madrina de tu única hija.
Karım, çocuğunun vaftiz anası olduğu halde.
Si à © sta fuera la boda de otro...
Başkasının düğünü olsaydı...
Los últimos seis meses trabajà ³ en mi pastelerà a.
Altı ay pastanemde çalıştı.
La novia, el novio y el à ¡ ngel...
Üzerinde gelin, damat ve melek var.
à ‰ l no està ¡ en la lista, pero Luca Brasi quiere verle.
Adı listede yok ama Luca Brasi seni görmek istiyor.
à ‰ l no esperaba ser invitado a la boda, y quiere darle las gracias.
Düğüne davet edilmeyi beklemiyormuş. Teşekkür etmek istiyor.
Como su carrera fue de mà ¡ s a mà ¡ s, à © l quiso librarse.
Giderek ilerlediğinden kontratını fesh etmek istemiş.
Mi hermano Fredo, Ã © sta es Kay Adams.
Kardeşim Fredo. Bu Kay Adams.
- Ã ‰ ste es mi hermano Mike.
- Bu, kardeşim Mike.
à ‰ chalo.
Hakkında araştırma yap.
à ‰ l nunca pide un segundo favor si se le niega el primero.
İlki reddedilince ikinci bir iyiliği asla istemez.
Ese papel es perfecto para à © l.
Onun için ideal bir rol.
Y ella se largà ³ con à © l.
Ve kız kaçtı.
Sà ³ lo tú y à © l.
- Hayır. Haydi.
- à ‰ sa serà ¡ su primera reaccià ³ n, claro.
- Elbette, ilk tepkisi bu olacaktır.
-  ¿ Ha dado alguien con à © l?
- Luca'yla görüşen var mı?
- Soy para à © l como tú o Mike.
- En az sizler kadar ben de oğluyum.
 ¿ Quà © le puede pasar? Sollozzo sabe que à © ste no cuenta.
Sollozzo onun sade bir vatandaş olduğunu biliyor.
à ‰ ste es mi padre.
Bu benim babam.
- Ã ‰ sa es la otra parte del trato.
- O da anlaşmanın bir kısmı.
Es lo mà ¡ s importante para à © l.
Bu, planının bir parçası.
Tom, esto es un negocio y à © l se lo toma personalmente.
İş meselesini kişisel mesele olarak görüyor.
La última fue hace diez aà ± os.
En son olay on yıl önceydi.
iPuede que Solozzo ni siquiera vaya en à © l!
Sollozzo arabada bile olmayabilir, Sonny!
à ‰ ste no es mi modo de hacer negocios.
Olayların böyle gelişmesini istemezdim.
Creo que soy demasiado viejo y gruà ± à ³ n para este trabajo.
Sanırım, artık bu iş için çok yaşlıyım. Çok homurdanıyorum.
Lo único que quiero es una tregua.
Tek istediğim ateşkes.
He cacheado a muchos de à © stos.
Bir sürü serseri aradım.
à ‰ sta llevaba un vestido morado...
Bunun mor bir elbisesi vardı.
Empecà © a reà ± ir con à © l.
Kavgayı ben başlattım.
Le peguà ©, à © l me pegá ³...
Ben ona vurunca, o da bana vurdu.
 ¿ Ha vuelto a ganar à © ste otra vez?
Hala Yankee'lere mi bahis oynuyorsunuz?
Lo único que sabemos es que està ¡ bien.
Tek bildiğimiz iyi olduğu.
à ‰ l se pondrà ¡ en contacto contigo.
Sabırlı ol, o seninle temas kurar.
Tú no eres como à © l.
Ama sen onun gibi değildin.
Me dijiste que nunca serà as como à © l.
Bana, babana benzemeyeceğini söylemiştin.
Incluso à © l lo sabe.
O bile bunun farkında.
Si à © l te da su permiso, tienes mi bendicià ³ n.
O izin verirse, benim de hayır duamı alırsın.
Haced lo que à © l diga.
Dediklerini yapın.
-  ¿ Quià © nes son à © sas?
- Bu kızlar kim?
Bueno, a à © l se lo debo todo.
Her şeyi ona borçluyum.
Dales fichas a à © stos para que puedan jugar.
Herkese fiş ver de, bedava oynayabilsinler.
Pactarà © con à © l y el hotel seguirá ¡ siendo mà o.
Onunla anlaşırım. Oteli elden çıkartmam da gerekmez!