Translate.vc / Spanish → Turkish / Émile
Émile translate Turkish
639 parallel translation
Es inútil, Émile.
Faydası yok, Emile.
- La madre de Émile.
- Emile'nin annesi.
Émile, ¿ por qué estás en cama?
Emile, neden yataktasın?
- ¿ Qué pasa? - Émile, odio molestarte, pero el carnicero se niega a darnos más crédito.
- Emile, seni bu şekilde rahatsız etmekten nefret ediyorum ama artık kasap bize veresiye yazmak istemiyor.
Émile.
Emile.
- ¿ Cómo termina esto, Émile?
- Bunun sonu nereye varacak, Emile?
De un tal Émile Zola.
Emile Zola.
Paul, mira las perlas que Émile me compró cuando fuimos a Italia.
Paul, Emile'nin İtalya'dan benim için aldığı incileri görmeni istiyorum.
- Émile.
- Emile, Emile.
No, Émile.
Hayır, Emile.
Lo siento, Émile, tenía que decírtelo.
Üzgünüm, Emile, sadece söylemek zorundaydım.
- ¡ Émile!
- Emile!
¡ Émile!
Emile!
Lo sé, Émile, pero es una persona, no un perro debías ver la masa del pueblo, sus caras, parecían bestias.
Biliyorum, Emile, yine de, o bir insan, köpek değil ve şu kalabalık, yüzleri, kudurmuş canavar gibiydi.
- Ella te oirá, Émile.
- Bayan duyacak, Emile.
- Hola, Émile.
- Oh, merhaba, Emile.
- Émile, ¿ qué te pasó?
- Emile, neler oldu?
Este hombre estuvo esperándote toda la tarde, Émile.
Bu adam tüm gün seni bekledi, Emile.
Émile Zola el jurado lo halló culpable.
Emile Zola jüri sizi suçlu bulmuştur.
- Émile, debes dejar Francia.
- Emile, Fransa'yı derhal terk etmelisin.
Émile, a veces es más valeroso ser un cobarde.
Emile, bazen korkak olmak için daha fazla cesaret gerekir.
Por favor, Émile.
Emile, lütfen.
Émile ¿ no es éste?
Ne için, Emile? Bu değil miydi?
Emile, me voy a casar.
Emile, evleniyorum.
Anda y reúnete con Emile.
Yukarı çık, Emil'in yardıma ihtiyacı var.
¡ Gracias, Emile!
Teşekkür ederim Emile!
¿ No te acuerdas de Emile?
Emile'i hatırlamıyor musun?
- ¡ Escucha, Emile!
- Dinle Emile!
ÉMILE ZOLA EL DESASTRE " Durante toda la guerra de 1870 la ejecución de la campaña fue mala, incompetente y nula, debido a los celos entre los generales que sólo pensaban en asegurarse el bastón de mariscal de campo.
" 1870 deki savaş süresince yürütülen mücadele zayıf, aciz ve etkisizdi.
- Soy el señor Aubel y él es Emile, mi hijo.
- Ben Bay Aubel ve bu da oğlum Emile.
¿ Emile?
Emile?
Emile.
Emile.
- ¡ Emile!
- Emile!
- Ha escrito a su Emile.
- Emile'ne yazdı.
La única persona relacionada con la cárcel es Emile Journet.
Hapisle bağlantısı olan tek kişi Emile Journet.
Así es la cosa, Emile.
Hayat budur Emile.
¿ Tienes miedo, Emile?
Korkuyorsun Emile.
¡ Emile soy yo Potts!
Emile benim. Potts.
Pareces asustado, Emile.
Dehşete düşmüşsün Emile.
Dime, Emile, No está Passy en tu zona.
Söylesene Emile, Passy senin mıntıkan.
Vigeon, Emile.
Müdahale etmekten başka seçeneğim yoktu. Emile Vigeon!
A EMILE DECROIX Defensor de la carne caballar
AT ETİ YENME DESTEKÇİSİ EMILE DECROIX ANISINA
lremos a Emile a cenar ostras.
Emile'nin yerine gidelim ve istiridye yiyelim.
Hay un automóvil estadounidense con un hombre.
Bir Amerikan arabası geldi. Bir adam Emile'le konuştu.
Habla con Emile. ¿ Dónde?
Nerede?
Si fuera a París, sería para ir a las conferencias de Emile Flostre.
Paris'e gitsem, Emile Flostre'ın derslerine katılmak için giderim.
Emile Flostre.
Emile Flostre. "
- Llámame Emile.
- Profesör? - Emile de bana.
- Emile, ¿ y sus amígdalas?
- Emile, bademciklerin ne durumda!
- Señorita French, ¿ cree usted que Emile Zola era un inmoral?
Emile Zola'nın ahlaksız biri olduğunu mu düşünüyorsunuz Bayan French?
¡ Emile! Ven, Mercier acabará.
Emile!