English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Ñames

Ñames translate Turkish

34 parallel translation
Para ellos no hay mucho que comer, así que... desentierran ñames.
Yiyecek hiçbir şey bulamazlar, bu yüzden toprağı eşeler, tatlı patatesleri çıkarırlar.
Los intestinos están repletos de ñames.
Bağırsakları ağzına kadar tatlı patatesle doludur.
Peg, abre los ñames en polvo.
Peg, yer elmalarını aç lütfen.
Pensé que les había dicho ñames cocinados- - "patanta" pero de hecho dije "matanta- -" cocinando a tu amante.
Ve patates pişirmeyi kasdederek "patanta" diyeceğime sevgilini pişirmek olan "matanta" dedim.
Estoy agradecido por los ñames. ¿ Ñames?
- Ben de nam namlar için minnettarım.
- Ñames serían delicioso.
Çok da lezzetli olur.
Nunca voy a saber como van a quedar esos ñames.
Patateslerin nasıl pişeceğini asla öğrenemeyeceğim.
Seguro que ni siquiera sabéis que los ñames inducen el parto.
Yer elmasının doğumu başlatabileceğini bilmiyorsunuzdur.
Sí. Ahora mismo mi mujer está llena de ñames, pero gracias.
Şu anda karım yer elması dolu ama sağ ol.
Atiborrada de ñames.
Tıka basa yer elması dolu.
- El de los ñames.
Sahtekar yer elması.
Frankie ha comprado perritos calientes para acompañar nuestros ñames.
Bak, Frankie bize tatlı patateslerimizle yememiz için Mad Dog şarabı getirmiş.
¡ Y los ñames!
Ve tatlı patates!
¡ ¿ Ñames? !
Tatlı patates mi?
Es como ñames teniendo sexo con batatas.
Baklavanın şöbiyet ile sevişmesi gibi.
- Sólo ir a buscar los ñames
- Sadece patates gidip.
Salchichas de ñames, ¿ comprendes?
Tatlı patatesle dolu sucuklar, bir düşünsene?
Hay un juego llamado decir nombres
" Oh, there's a game called naming names
Tú sabes, cariño, he estado pensando en nombres para el bebé
Biliyorsun tatlım, Bebegin adını düşünmemiz lazım names for the baby :
LOS NOMBRES EN MARMOL
THE NAMES IN MARBLE
En 1987 Cleve Jones creó el edredón del proyecto NAMES contra el SIDA, que sigue siendo un símbolo internacional de la pandemia del VIH.
Cleve Jones, 1987 yılında AIDS'i Anma Battaniyesi, "THE NAMES" projesini yarattı HIV bulaşıcılığını, uluslararası anmanın bir sembolü olarak hala korunmaktadır.
Sus nombres no se han hecho públicos a la la espera de notificarlo a su familia.
Their names are being with held pending notification of their family.
Los buenos bares no tienen nombres.
Good watering holes don't have names.
# By chanting the names of the Lord
* * Tanrı uyanışınızı görmek için bekleyecek * *
# By chanting the names of the Lord and you'll be free
* * Tanrı uyanışınızı görmek için bekleyecek * *
Dos nombres : el tuyo y el mío... y Moriarty no consiguió nada de esto de mí.
Two names - yours and mine... and Moriarty didn't get this stuff from me.
Yo herví los ñames.
Yer elmalarını ben haşladım.
Estos son los personajes importantes.
- Bunlar Real Names.
Eso es, somos los personajes importantes.
- Doğru, biz Real Names'iz.
Stupid-Tres-Names.
Üç Aptal İsimli.
Sólo pretendo que es una sala llena de Jonathan cómo-se-names.
Jonathan Adını Unuttum'larla dolu bir odadaymışsın gibi düşün.
¿ Cómo se llaman?
* What are your names?
- 3x01 Where the Streets Do Have Names -
Çeviri : Begüm Özdemir Twitter : miserym
Random names of snacks now! nombres a la zar of snacks ahora!
Rastgele aperatif isimleri geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]