English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Ú

Ú translate Turkish

64,692 parallel translation
Es un mundo muy oscuro y en los últimos cuatro años, los he estado viendo, a ti, a Oliver, Laurel, Thea y Roy.
Burası karanlık bir dünya ve geçtiğimiz dört sene boyunca seni, Oliver'ı, Laurel'ı, Thea'yı ve Roy'u izledim.
Tú saca a Dinah y Wild Dog de aquí.
Dinah ve Wild Dog'u oradan çıkart.
Eres tú quién parece tener un problema con la forma en la que he estado gestionando ARGUS, lo que es particularmente interesante para mí ya que ninguno de los dos tiene un trabajo que encaje con la definición convencional de moral.
Argus'u yönetme şeklimle sorunu olan senmişsin gibi duruyor ki bu bana çok ilginç geliyor çünkü ikimizin işi de klasik ahlak kurallarına uymuyor.
Es algún tipo de rama que los cruzados tomaron cuando saquearon Constantinopla.
Haçlıların İstanbul'u yağmaladıkları sırada kullandıkları bir çeşit sopa.
¿ U otro montón de palabras científicas que reúna?
Uç uca ekleyeceğiniz başka bilimsel sözcükler var mı?
Megatones de una ordenanza termonuclear, sistemas de guía de última generación y, de alguna manera, 30 de ellos no recibieron el mensaje de autodestrucción.
Megatonluk termonükleer düzen, son teknoloji kılavuz sitemleri ama nasıl olduysa 30'u kendini imha mesajını alamamış.
Sabes que el único motivo por el que infectaron a Eros es porque tiene a los cinturinos más pobres del sistema, ¿ verdad?
Eros'u enfekte etmelerinin tek sebebi sistemdeki en yoksul Kuşaklıları barındırması biliyorsun değil mi?
Deberíamos entregar Último Hogar y Bastión Kar a nuevas familias, familias leales que nos apoyaron contra Ramsay.
Son Yürek ile Karhold'u yeni ailelere teslim etmeliyiz. Ramsay'e karşı bizi destekleyen sadık ailelere.
¿ Cuándo supo que Green Arrow mató al detective Malone?
Green Arrow'un Dedektif Malone'u öldürdüğünü ne zaman öğrendiniz?
¿ Por qué protegió a Green Arrow?
Neden Green Arrow'u korudunuz?
Tengo aquí su reporte original de la causa de muerte en el cual concluyó que Green Arrow mató a Malone, pero este reporte nunca fue incluido en el archivo del caso.
Otopsi raporunuzun aslı elimde ve bu raporda Malone'u Green Arrow'un öldürdüğüne kanaat ediyorsunuz fakat bu rapor dosyaya hiç eklenmemiş.
Me dijo que Green Arrow mató al detective Malone.
Bana, Dedektif Malone'u Green Arrow'un öldürdüğünü söyledi.
Dijo que el asesino de estrellas, un hombre al que llamamos Prometheus, lo manipuló.
Throwing Star Killer'ın, bizim Prometheus dediğimiz kişinin Green Arrow'u kandırdığını söyledi.
Claramente está determinado a proteger a Green Arrow para sus propios propósitos.
Kendi sebepleri dolayısıyla Green Arrow'u korumaya kendini adadığı çok açık.
Eso... eso significa que podemos derrocar a Gregor sin pelear.
Bu, Gregor'u savaşa girmeden indirebiliriz demek.
Mira. Conozco a Paul.
Bak, Paul'u tanıyorum.
Desearía haber hecho lo mismo en relación al asesinato del detective William Malone por parte de Green Arrow.
Keşke ben de, Green Arrow'un Dedektif William Malone'u öldürmesi konusunda aynısını yapabilseydim.
Tres de nosotros no podemos derrotar a Gregor.
Biz 3'ümüz, Gregor'u yenemeyiz.
Quiero decir, son más de las 22 : 00.
Saat, 10'u geçiyor.
Me ayudaron a sacar a John de prisión y ahora están dispuestos a ayudarnos a encontrar a Susan.
John'u hapisten çıkarmama yardım ettiler.
Para atrapar a Prometheus.
Prometheus'u yakalamak için.
Porque esto podría ser aquello para lo que te está manipulando Chase, igual que cuando te manipuló en el proceso de destitución para que arrojaras a los leones a Green Arrow.
Çünkü bu Chase'in sana yaptırmaya çalıştığı şey olabilir. Aynı senin Green Arrow'u suçlu göstererek davaya çıkmanı sağladığı gibi.
Sí.
- Dinah ve Curtis Sampson'u Fairbanks Kimyasal'a kadar takip etti.
Detened a Sampson.
Sampson'u durdurun.
No te pueden maltratar por mucho tiempo sin que se caldeen los ánimos de una u otra forma.
Öyle ya da böyle son raddeye gelinirse pek zaman geçmeden siz de bulunursunuz.
Y no creo que podamos salvarlo.
Ayrıca Eros'u kurtarabileceğimizi sanmıyorum.
Es por eso que vamos a usar eso. Para golpear a Eros directo al sol.
Biz de bu yüzden bunu kullanacağız ya, Eros'u tam güneşe çarptırmak için.
Pero sabes que con destruir Eros no nos desharemos de toda la protomolécula.
Ancak biliyorsun ki Eros'u yok etmek bizi protomolekülün tümünden kurtarmayacak.
No dejes que venda la Razorback. ¿ Julie?
- Çatalkuyruk'u satmasına izin verme.
Vamos a usar eso para golpear a Eros directo al sol.
Eros'u tam güneşe çarptırmak için bunu kullanacağız.
No podrías mover Eros así - con una explosión de dos gigatones.
- İki gigatonluk patlamayla Eros'u böyle hareket ettiremezdin.
Parece que tus intentos para que Eros no llame la atención han dado con algunos imprevistos.
Görünüşe göre Eros'u radar altında tutma girişimleriniz bir miktar çıkmaza girdi.
Eso es el motor que mueve a Eros.
- Eros'u hareket ettiren motor bu.
Si Miller puede entrar allí, cerca, con esa ojiva, podría eliminarla. Parar en seco a Eros.
Miller savaş başlığıyla oraya yaklaşabilirse onu imha edip Eros'u rotasından çıkarabilir.
Holden, perdimos la posición en el radar de Eros.
Holden Eros'u radar üzerinde kaybettik.
Si los misiles de la Tierra no pueden ver a Eros...
- Dünya'ya ait füzeler Eros'u göremezse...
No puedes llevarte la Razorback.
Çatalkuyruk'u geri alamazsın.
Una buena botella de ginebra de Ganímedes. Quien no detenga a Eros, invita.
Eros'u durduramayan bir şişe harika Ganymede cini ısmarlar.
No puedes llevarte la Razorback...
Çatalkuyruk'u geri alamazsın.
¡ Dejen de perseguir a Eros!
- Eros'u takipten vazgeçin!
No puedes llevarte la Razorback.
Çatalkuyruk'u alamazsın.
Y entonces tendremos otro Eros o algo peor.
İşte o zaman ya başka bir Eros'u ya da çok daha kötüsünü yaşarız.
Bueno, perseguiremos a aquellos que acabaron con Eros.
Eros'u katledenlerin peşine düşüyoruz.
No pueden salvar a Eros.
Eros'u kurtaramazsınız.
Hola, estoy buscando a Tom.
Merhaba. Tom'u arıyorum.
Le dije de Tom.
Tom'u anlattım.
Voy a dejar pasar el Valium, gracias.
Valium'u vereceğim, teşekkürler.
Invité a Euron Greyjoy, el nuevo Rey de las Islas del Hierro.
Euron Greyjoy'u çağırdım, Demir Adaların yeni kralı.
Los Targaryen construyeron su primera fortaleza ahí cuando invadieron Poniente.
Targaryenler Westeros'u istila ettiklerinde ilk kalelerini oraya inşa etti.
Invité a Euron Greyjoy, el nuevo rey de la Islas del Hierro.
Euron Greyjoy'u çağırdım, Demir Adaların yeni kralı.
Os debería ser fácil conquistar Poniente.
Westeros'u fethetmek sizin için zaten kolay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]