Ü translate Turkish
7,325 parallel translation
- Estoy esperando a Earl.
- Earl'ü bekliyorum. - Peki tamam.
Busco a Sjöfn.
Sjöfn'ü arıyorum.
¿ Estás buscando a Sjöfn?
Sjöfn'ü mü?
No han visto Regreso al futuro.
Geleceğe Dönüş'ü izlememişler.
He visto a Espartaco, no sé, al menos cinco veces.
Spartacus'ü, ne bileyim beş defa falan izlemişimdir.
Va a haber problemas arriba del Campamento 3.
Kamp 3'ü geçince sanırım bazı sorunlar çıkacak.
Casi estrangulo a tu madrina, Maggie Pistol porque insistía que George Michael era gay.
Sırf George Michael'ın eşcinsel olduğunda ısrar etti diye vaftiz annen Maggie Pistol'ü gırtlakladığımı hatırlıyorum.
- ¿ Cómo?
- 24'ü.
Por favor, deja ir a Cuatro.
Lütfen Dört'ü serbest bırak.
El 83 por ciento del cuerpo estudiantil es religioso.
Öğrencilerimizin % 83'ü dindar.
Creo que ya saben lo que deben hacer para impresionar a De La Sol.
Sanırım sen De La Sol'ü etkilemek için ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
La gran noticia de la mañana.. .. Es que Kabir Grewal.. .. Han llegado en Malasia para disparar pistolas-Pan3.
Sabahın en büyük haberi, Kabir Grewal Silahlar-Bölüm 3'ü çekmek için Malezya'ya geldi.
Para conocer el estado del tráfico de Mumbai, llamar a462.323.
Mumbai trafiğini öğrenmek için 462323'ü arayın.
Así que el círculo de 4 y circule el 4 de nuevo.
Bu 4'ü ve bu 4'ü daire içine alın.
Así que vamos a tratar de conseguir nuestros denominadores a 4.
Paydamızı bulmak için 4'ü kullanmaya çalışacağız.
Sé lo del entrenador Coburn.
Koç Coburn'ü biliyorum, tamam mı?
Y ahí está... Harris. No, Harris es un jodido...
Yoo, Harris sikiğin teki, Hurst'ü al.
Y Columbia nos contrató para escribir Volver al Futuro.
Ve Columbia bizi "Geleceğe Dönüş" ü yazmamız için işe aldı. ( FRANK PRICE
Me trajeron Volver al Futuro y me gustó...
- COLUMBIA PICTURES ESKİ BAŞKANI ) Bana "Geleceğe Dönüş" ü sundular. Ve beğendim.
Conocía a Guy. Hubiera sospechado si hubiese sido solamente Volver al Futuro.
Sadece "Geleceğe Dönüş" ü istesem şüphelenirdi.
La Toyota Xtra Cab SR54x4 modelo 1985 de Marty.
Marty'nin 1985 model Toyota Xtra Cab SR5 4x4'ü.
Ellos son mis héroes porque escribieron Volver al Futuro, pero tardaron siete años para hacerlo.
Yani bu adamlar benim kahramanlarım, çünkü "Geleceğe Dönüş" ü yazdılar. Ama "Geleceğe Dönüş" ü yazmak yedi yıllarını aldı.
Bob y yo empezamos a pensar, hace casi 10 años, en llevar Volver al Futuro a Broadway o al West End, o a algún lugar para hacer un musical.
Neredeyse 10 yıl önce Bob ve ben, "Geleceğe Dönüş" ü Broadway'de West End'de ya da müzikal prodüksiyonunu yapacak başka bir yerde sahnelemeyi düşünmüştük.
Espera, ¿ es el amplificador con el trémolo y reverb por separado?
Trem ile reverb'ü ayrı olan stereo amfiyi mi?
¡ Me veo como si Wahlberg se hubiera comido a Wahlberg!
Mark Wahlberg'e mi benziyorum. Yemişim Mark Wahlberg'ü.
Primero, no eres el Mark Zuckerberg de las vaginas.
Bir dakika. İlk olarak vajinaların Mark Zuckerburg'ü değilsin. - O kim bilmiyorum.
He visto a Sherlock Holmes en las revistas con el sombrero y la pipa.
Sherlock Holmes'ü dergilerde görmüştüm. Şapkası ve piposu vardı ve kesinlikle bu kişi değildi.
Deja de molestar al Sr. Holmes con tonterías.
Bay Holmes'ü budalalıklarla sıkmayalım.
A la mierda el Senador.
Senatör'ü de sikeyim!
¿ Qué recuerdas cuando piensas en Espartaco?
Spartaküs'ü düşününce aklına ne geliyor?
¿ Del 11 de septiembre?
11 Eylül'ü?
Y no estoy usando esa metáfora solo porque seas exactamente como me imagino a los legendarios cíclopes de la mitología griega.
Ve "görüş" dememin tek sebebi, tam olarak hayalimdeki, Yunan mitolojisinin efsanevi Tepegöz'ü gibi görünmen değil.
Bueno, ¿ puedes ayudarme a encontrar a Kurt?
Kurt'ü bulmama yardım eder misin?
Dr. Aaron, marque la extensión 200, por favor.
Doktor Aaron, lütfen dâhili 200'ü arayın.
Dr. Aaron, extensión 200.
Doktor Aaron, 200'ü arayın.
Dr. Aaron, extensión 200.
Doktor Aaron, dahili 200'ü arayın.
Para conducir la Mansión-Metal hacia la ubicación de tu elección... escriba su destino con el teclado.
Meta Köşk'ü dilediğin yere sürmek için hedefi klavyeye yaz.
Ya veo que sabe usar un pl 33.
Tamam, peki, bir PL33'ü kulanabiliyorsunuz anladım.
Uno y dos tercios son de Chuck. Sí.
1 tam 2 bölü 3'ü Chuck'a ait.
Jimmy esperaba durante todo el verano, y cuando septiembre finalmente se presentaba y él sentía ese primer viento frío que venía barriendo el lago Michigan, sabía que se estaba acercando.
Jimmy tüm yaz beklerdi ve sonunda takvimler Eylül'ü gösterdiğinde Michigan Gölü'nden gelen ilk rüzgarı hissettiğinde, her şeyin başladığını anlardı.
No todos los días mi chica marca 500 en el campo de tiro.
Kızım her gün menzilde 500'ü bulamıyor.
Eso es hoy.
- Bugün ayın 4'ü.
He visto Jerusalén.
Ben Kudüs'ü gördüm.
El 74 % estuvo de acuerdo con esto.
% 74'ü kesintiler konusunda hemfikirdi.
Setenta y cuatro por ciento.
% 74'ü.
Y cuando las hagamos, tres de cada cuatro nos apoyará.
Yaptığımız zaman da 4'te 3'ü bizimle hemfikir olacak.
Puedes desarmar un rifle M4 en la oscuridad. Pero no puedes anudar una maldita corbata.
Karanlıkta bir M4'ü söküp takabiliyorsun ama hala lanet bir kravatı bağlayamıyorsun.
- ¿ Hoy?
- Bugün mü? - 24'ü.
- Todas, pero faltan 4.
- 4'ü hariç hepsi.
Dice 14, figuras Uno-Cuatro.
14'ü gösteriyor, 1-4.
Ha escrito "Espartaco".
Spartaküs'ü o yazdırdı.