100 translate Turkish

Comptez-moi, la Maison-Blanche, et toute mon administration, à 100 % derrière Clarence Thomas, sans la moindre hésitation.

Beni ve Beyaz Saray'ı yüzüstü bıraktınız ve Clarence Thomas'ı sallamakla, bizim yönetimizi de % 100 etkilediniz.

L'Oklahoma n'a pas pu lancer d'offensive, retenu loin derrière la ligne des 100 verges...

Oklahoma 100 yards boyunca devam eden paslaşmada sayı için pek bir şey yapamadı.

Le type a donné à la Fondation des Pompiers de New York 100 millions l'an passé.

Adam geçen sene New York İtfaiyesi Vakfı'na yüz milyon dolar bağışladı.

Yellow River d'un côté, et Stone Mountain de l'autre. 100 hectares de fourrés et de marécages partout ailleurs.

Bir taraf Ohio nehri diğer tarafta Taş Dağları geri kalan yer 300 dönümlük bataklık ve çalılık.

L'annonce disait 100 $, mort ou vif.

İlan ölü yada diri 100 dolar diyordu.

"100 choses auxquelles les femmes pensent pendant une fellation"

_

"100 choses auxquelles pensent les femmes pendant une fellation"

"100 Things Women Think About While Giving Blowjobs"

On avait des scénarios optimistes que tout le monde a dédaignés.

100 tane iyimser hikâye teması oluşturduk. Tabii hemen hemen hiç kimse önerimizi kabul etmedi.

Je me suis réveillé à 100 km de là, nu dans une couverture, en redescente de meth et risquant d'être inculpé d'avoir agressé un cheval policier avec une pelle.

Sonra hatırladığım tek şey ; 100 kilometre ötede, battaniyeye sarılmış vaziyette uyuşturucu kafasından kurtulmaya çalışırken polis atına kürekle dalmaktan suçlanmam.

Il me faut du personnel. J'ai 100 nouvelles détenues.

Yardıma ihtiyacım var. 100 yeni mahkum var.

Finale du 100m - 23 août 2015 Pékin, Chine

100 Metre Finali 23 Ağustos 2015 Pekin, Çin

Tout a vraiment commencé quand un type a remarqué qu'il le battait toujours au 100m.

Sanırım her şey bir spor gününde birisinin onu her zaman 100 metrede yendiğini söyleyince ciddileşti.

Il a dit : Tu es trop lent pour courir le 100m, et ton départ est très mauvais.

"100 metre için çok yavaşsın ve çıkışın gerçekten kötü." dedi.

Laisse-moi une chance sur 100m.

100 metreyi denememe izin ver. "

Si je suis lent, je cours le 400m. Si je suis rapide, je cours le 100m.

"Yavaş koşarsam 400 metre'ye geçerim, hızlı koşarsam 100 metre koşarım." dedim.

Verra-t-on un 100m historique?

Tarihi bir 100 metre mi olacak?

Usain Bolt gagne le 100m!

Usain Bolt erkekler 100 metreyi kazanıyor!

Usain Bolt a couru le 100m le plus rapide de l'histoire de l'humanité.

Usain Bolt insanlık tarihinin en hızlı 100 metresini koştu.

Aucun humain n'a couru un 100m aussi vite.

Tüm zamanların en hızlı 100 metresiydi.

Tu cours un 100m demain.

Yarın 100 metre var. "

J'ai regardé le 100m chez ma sœur un peu plus loin.

100 metreyi kız kardeşimin evinde izledim, yolun üstünde.

Dans toute sa carrière, je n'ai jamais été à côté du coach Mills.

100 Metre Finali 2008 Pekin Olimpiyatları, Çin Bolt'un kariyeri boyunca Koç Mills'in yanında hiç durmadım.

Je n'ai jamais vu un champion olympique sur 100m gagner aussi facilement.

100 metrede hiç bu kadar kolay bir Olimpiyat şampiyonluğu görmemiştim.

Finale du relais 4x100m J.O. de Pékin, Chine - 2008

4 x 100 Metre Bayrak Yarışı Finali 2008 Pekin Olimpiyatları, Çin

- Plus de 100 dollars.

- 100 dolardan çok.

Finale du 100m J.. O de Londres 2012

100 Metre Finali 2012 Londra Olimpiyatları, İngiltere

Les sprinteurs les plus rapides sont au départ de cette finale du 100m.

Şimdiye kadar 100 metre erkekler Olimpiyat finalindeki en hızlı sprinter grubu.

Finale du 200m J.O. de Londres 2012 Le 100m, c'est pour mon coach, on travaille comme ça.

200 Metre Finali 2012 Londra Olimpiyatları, İngiltere 100 metre koç içindi, bizim olayımız böyledir.

Le 100m pour mon coach, le 200m pour moi.

100 metre koçun, 200 metre benim için.

Usain a gagné le 100m et il avait l'air très à l'aise.

Usain orada 100 metreyi kazandı ve çok rahat görünüyordu.

Demi-finale du 100m Qualifications pour la Jamaïque

100 Metre Yarı Finali Jamaika Olimpiyat Elemeleri

Hélas, Usain a dû se retirer de la finale des essais du 100m.

Ne yazık ki Usain 100 metre elemeleri finalinden çekilmek zorunda kaldı.

Je ne verrai jamais personne d'autre de mon vivant capable de gagner trois J.O. aux 100m, 200m et au 4x100m.

Olimpiyat oyunlarında üç kez 100, 200 ve 4x100 metre kazanabilen birisini bence hiç görmeyeceğiz, en azından benim ömrüm boyunca.

Usain, à deux jours du 100m, comment vous sentez-vous?

Usain, 100 metreye iki gün var nasıl hissediyorsun?

J.O. 2016 – Finale du 100m 14 août

2016 Olimpiyatları 100 Metre Finali 14 Ağustos

Et évidemment, un triplé de médailles d'or sur 100m serait un exploit qui ne sera pas réitéré de si tôt.

Ve elbette üçüncü 100 metre şampiyonluğu hayatta asla tekrar edilemeyecek bir başarı olur.

Quand tu te réveilles et que tu te sens comme un million de dollars, que tu te souviens que tu es triple champion olympique sur 100m, ça fait du bien.

Uyandığınızda bir milyon dolar kazanmış gibi hissediyorsunuz ve üç kez 100 metre olimpiyat şampiyonu olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Bu güzel bir his.

Eh bien, pour commencer, mon mari a été arrêté pour détournement de fonds d'une fondation pour enfants.

Tamam ilk başta... Kocam, çocuk bağışlarından 100 milyon dolar zimmetine geçirdiği için tutuklandı.

100 000 dollars.

- 100 bin dolar.

100 000 dollars... 5 %.

100 bin, % 5 faiz.

Tu es sérieux à 100 % là?

Şu anda % 100 ciddisin, değil mi?

Mon client célèbre ses 100 ans.

Müşterim 100 yaşını deviriyor.

Avant de vous présenter, j'ai lu sur votre profil que vous pesiez 91 kg.

Sizi tanıştırmadan önce, profilinde 100 kilo olduğunu yazmışsın.

Ça va nous coûter 100 dollars.

En az 100 dolar tutar.

98... 99... 100...

98, 99, 100!

Environ une minute à pied... À 100 mètres d'ici.

Belki bir dakika alır... 100 metre ötede

Combien environ? 000 $.

Ne kadar olduğunu soruyorsun... $ 100,000.

000 $.

- Ha? - $ 100,000.

000?

Cidden, $ 100,000 kazanıyor musun'?

100 000... levez-vous.

100 binler ayağa kalksın.

Le marché avoisinait les 100 000 actions.

- Yüz bin hisselik bir alım-satım.