English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / 1100

1100 translate Turkish

245 parallel translation
Nous avons besoin de 1100 de plus.
- 1100 daha lazım.
Combien en voulez-vous?
Ne kadar istiyorsunuz? - 1100 sterlin. - 1100 mü?
- 1100 livres!
1100 sterlin.
Il y a le billet d'avion, les taxes d'importation, les taxes cachées, le profit... - C'est une super offre à 1100 $.
Uçak bileti, ithalat vergileri, gizli vergiler, kar payı... 1100 dolar, kelepir sayılır.
De White Sands à Brownsville, 1 12 * 0 km à vol d'oiseau...
White Sands - Brownsville arası 1100 kilometreden biraz fazla.
Ce sont des collecteurs de pluie passant sous les rues.
Emin değilim, ama şehrin altındakiler 1100 kilometreden uzundur.
On a environ 1100 km de glace à briser.
Geçmemiz gereken yaklaşık 1000 km daha var.
Cobra 4 : 1 100.
Kobra dört - 1100.
Très bien, alors je relance de 1100.
Pekâlâ. Öyleyse 1100 olsun.
Que fais-tu, Pig?
Sana 1100 Pig.
Vos achats totaux des trois derniers jours s'élèvent maintenant à 1100 actions à un prix moyen de 36.
Son üç gün içindeki toplam alışınız şu anda ortalama 36 fiyat ile 1,100 hisseye ulaştı.
Après 1100 heures d'une endurance incroyable, elle est là, seule, mais luttant toujours, espérant et ayant toujours confiance-
1100 saattir gösterdiği inanılmaz dayanıklılığın ardından orada tek başına dikiliyor. Ama hala savaşıyor, hala umut ediyor, hala güveniyor.
Un peu plus de 1 100 secondes.
- 1100 işlemci saniyesi üstü.
Déneiger ces pistes correspond à 450 km d'autoroute à deux voies.
Bilgin olsun diye söylüyorum, o pistlerin temizliği 1100 kilometrelik çift şeritli otobanın temizliğine eşit.
Distance de 1100 mètres.
Binyüz metre yarışı.
Cette année, on atteint à peine 1100 élèves.
Bu yılın kaydı sadece 1.100.
On a eu 1100 hommes à la mer.
1.100 kişi suya döküldü.
Sur les 1100 hommes à la mer, 316 en ont réchappé.
Sudaki 1.100 kişiden 316'sı kurtuldu.
Mais pas au-dela de 100 milles.
Fakat, en fazla 1100 mil.
Il se trouve que ce véhicule est une preuve très précieuse qui va me permettre d'arrêter un taré que j'essaie d'appréhender après une course-poursuite à grande vitesse sur 1100 km.
Ve bu araçta bir delil, hem de çok önemli bir delil. O tutuklamaya çalıştığım bir manyağın suçunu kanıtlayacak. Ve 700 mildir bu adamın peşindeyim.
Poumons, 1 1 00 grammes.
Akciğer, 1100 gram.
Lors de sa mort, elle avait une rente annuelle de 1 100 livres, mais suite à la baisse des cours dans l'agriculture, aujourd'hui la rente n'est plus que de 750 livres. Chaque fille, le jour de son mariage, bénéficiera d'une part s'élevant à 250 livres.
Karısı öldüğü zaman yıllık geliri 1100 pound'un biraz altındaymış, fakat, tarımsal ürünlerindeki değer kaybından dolayı şu anda 750 pound'dan fazla geliri yok.
1100 $.
1.100 dolar.
Adjugé à 1100 $.
1.100 dolara satıldı.
- Presque 1 100 $.
- 1100 kadar.
- 1 100 $?
- 1100 mü?
Des 100 000 $, il ne te reste que 1 100 $?
100 Bin doların içinden, sadece 1100 dolar mı kaldı?
Il fait 1 100 km et, à son arrivée, les clients ne le connaissent plus
1100 km yol yapıyor ve oraya vardığında kimse onu tanımıyor.
Que se passe-t-il dans la tête d'un homme qui rebrousse chemin sans avoir gagné un sou?
1100 km. yol gidip de, eve parasız dönen bir adamın aklından neler geçer?
Je veux 1100 livres pour racheter ma maison, 4000 pour mes frais divers, 10 shillings pour réparer les portes, et 3 pence pour une cuite au salon de thé Miggins.
Evimi geri almak için 1100 sterlin muhtelif masrafları karşılamak için 4000 sterlin Bayan Miggins'in pastanesindeki kutlama için de üç peni lazım.
Un bateau de croisière dans le pacifique Nord avec 1 100 passagers à bord et la menace d'une bombe. Un espèce de guignol qui se fait appeler le Viking.
Pekala, Kuzey Pasifikte 1100 yolcusu olan bir gezi gemisi ve kendisine Viking adını veren bir palyaçodan bomba tehdidi.
Il y a 1 100 personnes à bord de ce navire.
Bu gemi de 1100 insan var.
Cette montre coûte plus de 1100 $.
Bak bu saat 1100 dolardan fazla eder.
Schanberg ramait pour son prix Pulitzer... j'ai risqué le choléra, mais on a sauvé 1 100 réfugiés, des Khmers Rouges.
Schamburg'e Pulitzer ödülü, bana ise neredeyse kolera. Ama sonuçta 1100 mülteciyi Kızıl Kimerler'den kurtarmayı başardık.
Ça fera 1100 par nuit.
Geceliği 1100 dolar.
1100 la nuit.
- Geceliği 1100 dolarmış. - Geceliği 1100 dolarmış.
Mais c'est à plus de 1100 km!
Buradaki hastaneden kaçabilir.
Les 1 1 00 autres le trouvent aussi drôle qu'un trou de pine.
Diğer 1100 telefon, kellesini kurtarmak için bile komedi yapamayacağını söylüyor.
Pour $ 1.100 par semaine, un indic te raconte tout ce que tu veux.
Haftada 1100 dolara her muhbir istediğin hikayeyi anlatabilir.
Une des filles, au salon de beauté, a dit qu'elle voulait acheter ta vieille voiture pour 1 100 dollars.
Güzellik salonunda ki kızlardan biri eski arabanı 1100 dolara alabilirmiş.
- En truandant 1100 dollars par mois.
- Eğer zorlarsam, yaklaşık 1,100 dolar ayda.
Elle me le sous-loue $ 1100.
Ben de 1.100 dolara kiralıyorum.
Densité de 1100 g / cm ³.
Yoğunluk, santimetre küpte 1100 gram.
Elle est de 1100 G.
Şu anda 1100 standart G seviyesinde ve artıyor.
Il y a 1 100 personnes qui vivent grâce à vous. Regardez-les.
Oskar, sayende 1100 kişi bugün hayatta.
950, 1100.
950, 1100.
Voyons voir. Je vais en acheter pour 1 100 $.
Bir bakalım. 1100 dolarlık alacağım.
071! 1 000 m!
71 derece. 1100 metre.
- 1100 $?
- 1100 dolar mı?
Onze!
1100 dolar.
Douze.
1100 dendi. 1200 dolar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]