Translate.vc / French → Turkish / 125
125 translate Turkish
680 parallel translation
Il est beau! Je le prends.
Evet, bu 125,000 frank.
Je t'ai dit que je gagnais 150 $ la semaine, je n'en gagne que 125.
Haftada $ 150 kazanıyorum dedim ama sadece $ 125 alıyorum.
125 $ par semaine.
Haftada 125 dolar.
Pas exactement. Mais 125 chevaux.
Aslında fil yok, ama 125 beygir var diyebilirim.
Disons 125 dollars par semaine.
Haftalık 250 dolar nakite 50 binlik bir toplam sermaye yapabiliriz.
Le gouvernement chinois en a un, un peu plus gros qui vaut 125000 dollars.
Çin hükümeti biraz daha büyük bir gerdanlığa sahipti ve onlara 125,000 dolar kazandırmıştı.
" 125, Prospect Terrace.
" 125 Prospect Terrace.
"125, Prospect Terrace."
"125 Prospect Terrace."
Cette prison ne ressemble pas au 125, Prospect Terrace.
O hapishane pek de 125 Prospect Terrace'a benzemiyor.
Surtout des portes comme ça. Vous ne placerez pas plus de 125 invités ici.
Uzman bir ikram servisi yapan kişi, 15 dakika içinde evinizden hicap duymanızı sağlayabilir.
Enlever le tapis ne nous fera rien gagner. Vous auriez quelques idées?
Bu evin 125 kişiden fazlasını almayacağını söyleyebilirim.
- Elle doit avoir 1 25 ans.
- Muhtemelen 125 senelik.
" Et Ono vendit la ferme de 125 acres du père de Kameda par l'entremise de Kayama.
" Böylece Ono, Kameda'nın babasının 500 dönümlük çiftliğini Kayama'ya sattı.
De toutes façons, je veux annoncer qu'il est le propriétaire d'une ferme de 125 acres.
Her neyse, onun... 500 dönüm arazisi var.
125 Ouest 9e Rue.
125 West 9. Cadde.
Un homme agresse une femme à 125 Ouest 9e Rue.
Alo. 125 West 9. Cadde'de adamın teki bir kadına saldırıyor.
Il faudrait que je prenne d'abord le mètro, puis le bus jusqu'à la gare, puis le train jusqu'à Port Chester.
125'e gitmek için metroya, ordan da New York'tan Port Chester'e giden treni yakalamak için otobüse binmek gerekecek.
Dans la botte de foin sont placés 125 dollars en pièces de 5, 10, et 25 cents.
Saman yığınının içine 125 dolar koyuyoruz 5, 10 ve 25 sentlik olarak.
Grand combat en dix reprises entre le Goliath sud-américain... qui a remporté 25 rencontres successives par KO Toro Moreno, 125 kilos.
Şimdi de, bu gecenin 10 rauntluk büyük boks maçı var. 25 nakavtı olan Güney Amerikalı Dev 125 kiloluk, Toro Moreno.
A la 125e rue, 4 personnes descendent et 9 montent.
" 125. Cadde'de 4 kişi iniyor ve 9 kişi biniyor.
Je connais des monteurs et des soudeurs qui gagnent 125 billets...
Kıyafetçiler haftada 125 papel kazanıyormuş.
Là où j'ai grandi, à H ] arlem, près de la 125e, ils ètaient d'un côté et nous de l'autre.
Büyüdüğüm Harlem yakınlarında, 125. sokakta... onlar bir taraftaydı, biz diğer tarafta.
Un hameçon était à 40 brasses de fond, le second à 75. Le 3e et le 4e plongeaient dans l'eau bleue à 100 et 125 brasses.
İlk yem 40 kulaç, ikinci yem 75 kulaç, 3. ve 4. yemler sırasıyla 100 ve 125 kulaç derinlikteydi.
120 lires les 100 grammes.
Her zamanki gibi ; 125 gramı 120 Liret.
Il y a cinq générations, il y a à peine 1 25 ans, on appelait ce pays l'Ouest. Connu de quelques hommes blancs, de trappeurs solitaires errant à la recherche de castors, qu'on appelait montagnards.
Beş nesil önceye gittiğimizde, 125 yıl öncesine bu topraklar sadece "Batı" olarak bilinirdi ve bilenler de kunduz peşinde gezen bir avuç beyaz avcıdan ibaretti.
Il est ici depuis 125 ans.
Yüz yirmi beş senedir burada.
On danse pour 125 dollars moins les taxes et la sécu.
İşte biz bunu yapıyoruz. Saati 125 dolara artı vergiler ve sosyal güvenlik.
Vous pouvez soulever plus de 100 kg?
125 kilo kaldırabilir misin?
60 g de beurre, 250 g de margarine, 60 g de thé, 125 g de sucre, 2 oeufs, 1 / 4 de litre de lait, 125 g de viande, 2 miches de pains, une livre de pommes de terre et 60 g de lard.
Bununla, 60gr tereyağı, 500gr margarin, 60gr çay, 250gr şeker... iki yumurta, varsa 250 ml süt,... 250gr et, iki somun ekmek... varsa 1kg patates... ve 60gr jambon'dan oluşan... haftalık temel istihkakınızı alabilirsiniz.
Tu as gagné 125 mon.
İşte al bakalım. İlk etapta 125 mon kazandın.
1 25 000 dollars.
125 bin dolar!
Distance : 125 mètres.
Menzil, 125 metre.
On aura encore au moins 125 kg de trop.
Ama buna rağmen 75 kilo fazlalığımız var.
Voitures 954, 652, 125, à vous.
Araç 954, 652, 125, olay yerine gidin.
Quand la voilure se déploie, vous foncez vers le sol à une vitesse de 190 à 300 km à l'heure selon l'angle de votre corps.
Kanopi açıldığında, vücudunuzun açısına bağlı olarak yeryüzüne doğru saatte 125 ila 200 kilometre hızla seyahat edersiniz.
Mohawk Data, 64 58, en baisse d'un point et un huitième.
Mohawk Bilişim : 64,750 ; düşüş 1,125 puan.
Un peu moins de quatre onces.
125 gramdan, 3 gram eksik.
L'univers est constitué de milliards de milliards de galaxies, 77 milliards de miles de large.
Evren, milyar milyarlarca galaksiden meydana gelir. Eni, 125 milyar kilometre.
La part de Farceur et des Fritz en moins, il devrait rester 125 caisses.
Antika ve Almanlarla bölüştükten sonra 125 kutu kalması gerek.
125.000 $ en tout?
125.000 demek?
Il habite dans la 125e rue, juste au-dessus du salon de coiffure.
Bütün bildiğim 125. Cadde'de oturuyor. Berberin üstünde.
Bientôt, nous aurons ici entre 100 et 125 hommes.
125 erkekten fazla var.
Que vous soyez inondé, piétiné, gelé ou scalpé par des Indiens sauvages... l'assiette sera toujours pleine et le café bouillant... mais ça vous coûtera 125 dollars.
Para bu kadar. Bakın, sel de olsa, sürüleriniz de dağılsa, donsanız da... Kızılderililer kafa derinizi yüzse de... daima kap kap yemeğiniz ve sıcak kahveniz hazır olacak.
Vous êtes assez indépendant, n'est-ce pas?
Ama... bu size 125 dolara patlar. Alışılmadık birisin, değil mi?
- 125.
- 125.
125 sur 150.
150'den 125.
Celui-ci, 125 0000.
- Şuna ne dersiniz? - Bu mu, madam.
Vous avez payé 125 000 francs pour un sac.
Bir çanta için 125,000 frank ödediniz!
Je suis chez "Luigi".
Mekanın adı, Luigi'nin Yeri... 125. caddede.
Vous m'avez pris 120 dollars.
125 dolar içerdeyim.
- Comment est la marée, Bob?
- 125, efendim. - Gel-git durumu nedir, Bob?