English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / 170

170 translate Turkish

490 parallel translation
Employé Lloyd convoqué au bureau du directeur général tout de suite
Çalışan : LLOYD No : 170 Konu : Derhal müdürün ofisine git.
VENTE DE MEUBLES, ETC.. 170 $ FRAIS DE VENTE AUX ENCHÈRES 20 $
Murphy Schlevinski, Mezatçılar İkinci El Satıcıları
Longitude 160 ° Ouest
Enlem 15 derece güney boylam 170 derece batı.
- Oui, 15 ° Sud - 160 ° Ouest
- Evet. 15 güney ve 170 batı.
- En effet. Quand j'ai commencé, c'était 170000.
İlk geldiğimde 170.000 civarındaydı.
Disons 170 yens.
Gel, buraya buyur. Teşekkür ederim.
Au lieu d'un décollage normal en 500 m à 150 km / h, il vous montrera comment faire en 150 m et à 80 km / h avec des bombes et un réservoir plein.
Bir B-25'in normal kalkışı saatle 170 km hızla 460 metrede olurken tam bomba ve benzin yüklü bir B-25'in 100 km hızla 150 metrede nasıl kaldırılacağını size öğretecek.
Si le troisième ne pense qu'aux 170 dernières années le quatrième devra penser aux 170 prochaines.
Üçüncünün 170 yıl önceyi düşünen bir aklı varsa, 170 yıl ileriyi düşünen dördüncüyü isterim.
- 170.
- 170 dolar.
Cent soixante mille.
160.000! 170.000!
Nous sommes à 170 pour la robe.
Konuyu dağıtmayalım! 170.000'deyiz.
Et quelle reprise à chaque vitesse!
Üçüncü viteste 120 Km, dörtte 170. Çok hızlı...
Alors? D'après ce que j'ai vu, il y a plus de 150 rats à bord.
- Kemerlerdeki izlere bakarak, Clint bu gemide 150-170 kadar fare olduğunu garanti ederim.
Ils envisagèrent Saturne, un monde attrayant, avec ses lunes et ses anneaux de poussière cosmique, mais sa température est proche de moins 170 degrés, et sa surface est couverte de glace, sur 22000 kilomètres d'épaisseur.
Etrafında cezbedici uydular ve halkalar olan Satürn'ü düşündüler... ancak orada da sıcaklık sıfırın altında 270 dereceye yakındı, ve yüzeyindeki buz tabakası 15,000 mil derinliğindeydi.
Maintenez le cap 170.
170 devirde sabit kalın.
170 à dix nœuds.
10 knotta 170 devir mi?
J'ai réglé les 170 000 yens que tes clients devaient au bar.
Leylak Bar'da borçlandığın müşterilerin için 170,000 yen ödedim. Yani, burada benim için çalışmakta serbestsin.
- D'accord. On va passer de 180 a 1 70 drachmes.
180 Drahmi'den 170 Drahmi'ye indireceğiz.
170 mons pour moi!
Zar atıcı 170 ödüyor.
Sept bols de riz à 20 mons et un plat à 30 mons... ça fait 170 mons.
Yedi kase pirinç her biri 20 mons ve bir et 30 mons... toplam 170 mons.
L'ordinateur indique 170 heures, M. Spock.
Bilgisayar 170 saat bildiriyor, Mr. Spock.
Je suis déjà allée à plus de 170 km / h ici.
Buralarda 105'e kadar çıktım.
Température : 1188 ° C.
Dış yüzey ısısı 2.170 derece.
Dois-je la dire ici devant tous ou à toi seul? Devant tout le monde. 170 01 : 00 : 42,126 - - 01 : 00 : 44,501 C'est pour eux que je me tourmente.
Herkesin önünde mi söyleyeyim yoksa içeri de mi?
Je vous ai dit qu'il en fallait 170 000.
Sana 170,000 tane olmasını söylemiştim.
J'avais raflé 170000 $.
170 bin dolar dolandırdım ben.
Détonation à 170 km.
Patlama, 167 km.
Nos cassettes indiquent qu'à cette date, une ogive sous-orbitale défectueuse a explosé à exactement 170 km au-dessus de la Terre.
Kayıtlarımızın gösterdiği gibi, arıza yapan bir yörünge altı savaş başlığı patladı, Yeryüzü'nün 167 km üzerinde.
- 150, 160, 170.
- 150, 160, 170.
J'ai réussi... car les troupes que j'ai eu l'honneur de commander... ont, jusqu'à présent, tué ou arrêté... environ 1 70 000 ennemis.
Bu konuda başarılı olmalıyım çünkü bana komuta onuru verilen birliklerle birlikte yaklaşık 170.000 düşman askerini ele geçirdim ya da öldürdüm.
Bien sûr, vous n'aurez pas toute la valeur des bijoux, mais vous en obtiendrez environ les 2 / 3, 170.000 Livres.
Mücevherlerin tüm ederini almayacaksın elbette yaklaşık üçte ikisini alacaksın 170,000 Pound diyelim.
- 170.000 Livres?
- 170.000 Sterlin mi?
Elle découvre que quelqu'un se faisant passer pour Andrew Wyke... a vendu les bijoux pour 170.000 Livres, Seulement, il faudra quand même qu'elle me les paye.
Andrew Wyke'mış gibi davranan birinin mücevherleri 170.000 Pound karşılığı sattığını keşfeder ama gene de bana ödeme yapmak zorundadırlar.
Vous avez dit 170.000 Livres.
170,000 Pound.
170.000 Livres et sans impôts!
# 170,000 Pound... #... vergisiz ve nakit.
Concentrez-vous sur de beaux paquets de billets bien épais, 170.000 livres, en espèce, sans impôts.
- Öyleyse aşağı bakma. Onun yerine buruşukça topaklanmış paralara konsantre ol tamamı 170,000 nakit ve vergisiz.
170
Yediyüz dönüm.
Ils sont environ 200.
Yaklaşık 170 kişiler!
200 hommes...
170 kişi...
J'ai dû atteindre les 270 pendant le plongeon, et c'était un petit plongeon.
Dalışta 170'e vurmuş olmalıyım ve bu sadece kısa bir dalıştı.
Nous en aurons 1 70.
- 170 tane hazırlayın.
Oh ben, 170 environ, Capitaine.
Yüz yetmiş, aşağı yukarı.
Pour l'instant la question est : pouvez-vous capturer ou acheter... 170 Noirs en bonne santé et les livrer pour le compte du Lord Légonier?
Şu andaki soru, 170 sağlıklı zenciyi yakalayıp veya satın alıp gemime teslim edebilir misiniz?
A peu près 200 litres dans le réservoir de droite!
Sağ tankta yaklaşık 170 litre!
Elle fait du 160 à l'heure.
Bununla geçen gün 170 yaptım.
Chicago est à 160 km.
Chicago'ya 170 kilometre yolumuz var.
C'est un peu dur de réapprendre à se connaître... quand on va à 170 km / h.
Tekrar 110 mille gitmeye alışmak biraz zor.
SOLDE 150 $
Mobilya gibi eşyaların satışından kalan $ 170.00 Açık artırma komisyonu $ 20.00 Kalan $ 150.00
Même un spécialiste n'y verrait que du feu. C'est plutôt réussi, non? Combien?
Peki 170 yen diyelim mi?
Fort Grant est à 170 km.
Burası Grant Kalesi'ne 110 mil uzakta, efendim.
170?
Yüz yetmiş mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]