English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / 1850

1850 translate Turkish

61 parallel translation
"Epouse Bass Elder le 8 septembre 1850, à Clearwater, Texas."
"8 Eylül 1 850'de Bass Elder ile evlendi." "Clearwater, Texas."
Le cerveau, comme l'Afrique en 1850, est encore inexploré.
"Beyin Afrikanın 1850'deki haritası gibidir, " hala keşfedilmemiş. "
La théorie de l ´ évolution par la selection naturelle a été proposé dans les années 1850 indépendamment par deux hommes.
Doğal seçilim ile gerçekleşen evrim teorisi, 1850'lerde,... özgür ruhlu iki adam tarafından ileri sürüldü.
Lucie Western, morte en 1850.
Lucille 1850'de ölmüş.
Pologne 1850
( Polonya 1850 )
Ainsi, par une belle journée ensoleillée de l'an 1850, débuta ma grande aventure, celle qui me fit quitter la Pologne pour Philadelphie, la ville où l'amour fraternel régnait.
Böylece 1850'de güneşli, harika bir günde büyük serüvenim başladı ve Polonya'dan Philadelphia'ya doğru yola çıktım. Bütün kardeşlerin birbirini sevdiği kente.
Ici, le vase créé par Lorenzo Graziati entre 1850 et 1860.
Bu vazoyu 1850-1860 yılları arasında Lorenzo Graziati yapmış.
Quand on pense qu'à Londres, en 1850, sur 1 million de population... il y en avait 600 mille qui crevaient de faim littéralement.
1850'li yılların Londra'sını düşün. Bir milyonluk nüfus içinde 600 bin insan kelimenin tam anlamıyla açlıktan kırılıyordu.
L'HISTOIRE DE HILL VALLEY 1850 - 1930 non.
HILL VALLEY TARİHİ 1850 - 1930 McFly var, ama Brown yok.
Il dit vous avoir vu là-bas. Vous prétendiez être géologue et vouliez des informations sur les exploitations minières de 1850.
Birkaç sefer oraya gittiğinizi... jeoloji mühendisi olduğunuzu iddia ettiğinizi... ve 1850'lerdeki maden arama faaliyetleriyle ilgili bilgileri istediğinizi söyledi.
Il y a pourtant des évènements historiques importants, je ne parle pas du siècle dernier, pourtant.
Büyük, büyük hikayeler. Büyük tarihi olaylar ve ben 1850'lerden falan bahsetmiyorum.
Le parc a été conçu en 1850 par... Joe Pepitone pendant la guerre de Sécession, pour que les Nordistes s'entraînent au tir sur l'herbe.
1850'de Joe Pepitone ( Ünlü beyzbolcu ) tarafından dizayn edildi Kuzey ordularının çim üzerinde pratik yapabilmesi için İç Savaş sırasında yapıldı.
1 850?
1850 mi?
Mon salaire de 1980 indexé sur 18 ans, plus les intérêts, plus la prime de retraite niveau E-16, soit 1850 000.
Hayatımı geri istiyorum. 1980'deki maaşım çarpı 18 yıllık artışlar. Artı faizi, artı emeklilik ikramiyesi 1.85 ediyor.
1850, je me sens riche! - Ça va partir vite.
Şu anda zengin hissediyorum, buralarda t-shirt fiyatı ne kadar?
L'usine, qui utilise le travail des enfants dans des services de 16 heures d'affilées. pour fournir la demande grandissante d'uniformes militaires, avait été construite par Ebenezer Gottreich en 1850.
Ardı arkası kesilmeyen askeri ihtiyaçları karşılayabilmek için çocukları 16 saat vardiya ile çalıştıran bu değirmen Ebenezer Gottreich tarafından 1850 yılında kurulmuştu.
Carballo, le 13 juillet 1850.
Garbajo, 13 Haziran 1850
A Fonsagrada, le 6 août 1850.
Fonsagrada, 6 Ağustos 1851.
A la grâce de Dieu. Elena. Guitiriz, l'an de grâce 1850.
Tanrı'nın inayetiyle, Helena.
Peregrina Rodriguez, disparue le 28 avril 1847, Manuel Fernandez, disparu le 6 février 1850, Maria Garcia et sa fille Teresa Losada, toutes deux disparues le 24 septembre 1850 et Antonia Trinidad et sa fille Anna Fernandez,
Pasqual Ferroro'nun öldürülmesi... 28 Nisan 1847'de kayıp olduğu bildirilen Perregrino Rodrigez.... 6 Şubat 1850'de kayıp olduğu bildirilen Manuel Fernandez... 24 Eylül 1850'de kayıp bildirilen...
1850, LE PEUPLE DE CALIFORNIE, PAUVRE, DÉSESPÉRÉ,
1850 FAKİR VE ÇARESİZ...
M. Toko Ambaka, né le 26 octobre 1850, dans la province d'Oubangui.
Bay Toko Ambaki, 26 Ocak 1850 de doğdu... Oubangui'nin ilinde meslek :
Dans les années 1850, mon arrière-arrière grand-mère a conduit un groupe jusqu'ici, et a fait le serment de ne jamais retourner dans cet autre monde.
1850 lerde, büyük-büyük büyükannem bir grup insanı buraya getirdi diğer dünyaya asla dönmemek üzere yemin ettiler.
- Qui date de 1850. Il devrait être rénové et utilisable d'ici le 3 juin, qui se trouve être la date de notre mariage.
1850'den. 3 Haziran'a kadar tamamen yenilenip çalışır hâle gelecekmiş.
Fin 1850, des centaines d'immigrés chinois nous ont rejoints pour réclamer du travail.
1850'li yillarda Cinli gocmenler calismak icin topraklarimiza geldiler.
En 1850.
1850.
1850 1851
Ya da o ilaçları almasaydı ünlü olabilir miydi? Olaya şu açıdan bak- -
Je me suis installé ici en1850...
Buraya 1850'de yerleştim...
C'est une tradition. { \ pos ( 192,210 ) } Cette pièce a été cuite, à la vapeur en fait, { \ pos ( 192,205 ) } dans tous les Christmas pudding * des Mallard depuis 1850.
Bu bozuk para, 1850'lerden beri yapılan her Mallard Noel pudinginin içine konmuştur.
Au 1850
6. Cadde, 1850 numara.
En 1850 Ils ont mis le feu à notre maison.
1850'de, evimizi ateşe verdiler.
Distance avant impact : 1850 mètres.
Çarpışma mesafesi, 1850 metre.
C'est ça, ça contient au moins 1850 calories, plus tout ce sodium...
Hayır, ben bunları kastediyorum. Neredeyse 1850 kalori artı bir dünya da sodyum var.
C'est pas dans les cours depuis 1850, les proportions sont approximatives.
1850'den beri tıp fakültesi müfredatında yok. O yüzden miktarları kabataslak koydum.
1850 Banning.
Banning.
Mary Weaver a disparu autour de 1850. On a trouvé...
Mary Weaver 1800'lerin ortalarında kayboldu.
Cette maison a été construite en 1850 dans un style fédéraliste.
Bu ev, 1850 yılında, Federasyon tarzında yapıldı.
Nous croyons sincèrement que bien que l'humanité existe depuis un million d'années, Vous êtes certain qu'il y avait exactement la bonne mesure de technologie entre 1835 et 1850.
İnsanların, bir milyon yıldır var olmalarına rağmen, senin 1835'le 1850 arası doğru miktarda teknolojiiye sahip olduklarını düşündüğüne içtenlikle inanıyoruz.
Le laiton date des années 1850.
Pirincin tarihi 1800lerin ortasına kadar gidiyor.
On est à 0,8 ° C, soit environ 1,5 ° F, depuis 1850.
Sıcaklık değişimi 0.8 C derece yani 1850 yılından bu yana 1.5 Fahrenhayt.
en fait, j'ai lu tout les livres sur les meurtres depuis 1850. pour être précis.
Aslında, kusursuz olmak için 1850'den beri basılmış tüm cinayet kitaplarını okudum.
Chéri, nous ne sommes plus en 1850.
Hayatım, 1850'lerde değiliz.
Excuse-moi, mais je sais que t'es à une phrase de m'apprendre que tu veux transformer le magasin en une buanderie du XIXe siècle qui va fonctionner à la graisse de baleine ou quelque chose comme ça.
Üzgünüm ama, sadece bir cümle sonra marketi 1850 model, balina yağı ile falan çalışan bir çamaşırhaneye çevirelim diyeceğini biliyorum.
Le mot de passe est 1850.
Şifre 1850 bu arada.
En repensant à sa semaine avec Beatrice, il se remémorait cet adage :
Beatrice ile geçirdiği haftayı düşünmeye başlamıştı ve 1850 de söylenmiş bir özdeyişi aklına gelir,
Oncle Jezza était le président du Riot club dans les années quoi, 1850?
Jezza amca bir zamanlar kulüp başkanıydı, ne zamandı, 1850ler?
Tout a commencé en Inde, vers 1850, avec Samuel Blaise-Hamilton.
Bence her şey 1850'lerde Hindistan'da Samuel Blaise-Hamilton'la başladı.
Mon côté ne remonte qu'aux années 1850, mais la famille de lady Sinderby est arrivée sous Richard III.
Bizim buradaki tarihimiz yalnızca 1850'lere dayanıyor,... fakat Lady Sinderby'nin ailesi Kral III.Richard döneminde gelmiş.
Une fois que le testament de Morgan a été rendu public, on a découvert qu'il ne possédait que 19 % de JP Morgan compagnies.
1850'ye gelindiğinde Fransa'daki veliaht James Rothschild'in varlığı 600 milyon Fransız Frangı idi.
En 1850 James Rothschild le représentant de la branche française de la famille, dont sa fortune était estimé à 600 000 000 francs français,
Yani öteki bütün Fransız bankerlerin varlıklarının toplamından 150 milyon fazlaydı.
1850?
1850 yılından mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]