1896 translate Turkish

Jeudi 17 août 1896

17 Ağustos 1896, Perşembe...

Le 18 Mai 1896, je dirigeais le 2e Bureau. Je reçus les fragments d'une lettre adressée à Esterhazy par le représentant d'une puissance étrangère.

Mayıs 1896'da, İstihbarat teşkilatı şefiyken dış mihraklar tarafından, Esterhazy'ye gönderilmiş yırtık bir mektubun parçaları elime geçti.

Ainsi moi en 1896, je traversais le New Jersey en bateau.

Mesela ben. 1896'da birgün feribotla, Jersey'e geçiyordum.

Vous êtes née en 1 896.

1896'da seni babam doğurttu.

J'l'ai fabriqué en 96, une fois qu'j'étais en perm'pendant que j'faisais mon temps

Onu 1896'da ekmiştim, askerlik yaşı gelmiştir.

Cette année-là, en 1896... le gouverneur turc réunit son conseil.

# Yıl 1896. # Bir Türk valisi... #... acil toplantı çağrısında bulunur.

Enguerand de Montignac, né en I896, entré au petit séminaire à 13 ans....

Enguerand Dö Montignac. 1896'da doğdum, 13 yaşımda papaz okuluna girdim.

Trois ans plus tard, en 1896, Dagny Juell, accompagnée de Stanislaw Przybyszewski, se rendra à Tiflis, en Russie, pour y rejoindre un amant qui l'abattra d'une balle dans la tête avant de se suicider.

Şu andan üç yıl sonra, 1896'da Dagny Juell, Stanislaw Przybyszewski'nin refakatinde önce onu başından, sonra da kendisini vurarak intihar edecek olan sevgilisiyle buluşmak için Rus şehri Tiflis'e seyahat edecek.

Les fêtes du couronnement furent assombries par une sanglante bousculade à Moscou, au champ de Khodynka.

1896'da taç giyme töreni şenliklerinde Moskova'daki Khodynka merasında kanlı izdiham yaşandı, insanlar ezilerek öldü.

Le champ de Khodinka 1896 1389 victimes, mortes piétinées ou écrasées

Khodynka. 1896. 1.389 ölü. Ezilme ve çiğnenme sonucu.

En 1896, des géomètres se sont aventurés dans le Haut-Pachitea. Ils ont presque tous été tués.

1986'da bir grup arazi mühendisi ve asker Pachitea sırtlarına çıkmış fakat çoğu katledilmiş.

Il était né dans le Dakota du Nord en 1896 Il découvrit la ville à son retour de France en 1918

1896'da Kuzey Dakota'da doğdu... ve 1918'de Fransa'dan... dönene kadar büyük birşehir görmedi.

- Mausers allemands, 1896.

Alman yapımı, Mauser, 1896.

Le peuple voulait l'argent ( métal ) réintégré, renversant ainsi l "Act of 1873" de Mr Seyd qui par la suite fut surnommé le "Crime of 73".

1896'da daha çok gümüş para basılması, başkanlık yarışının odak konusu oldu. Demokrat Parti Nebraska senatörü William Jennings Bryan, kampanyasını "özgür gümüş" konusu üzerinde yürüttü.

Vers 1896, l'écoulement de plus d'argent ( métal ) était devenu le sujet principal de la campagne Présidentielle.

Şikago'daki Demokrat Parti Büyük Kurultayında heyecanlı bir konuşma yaptı.

Chocoleos, désolé, c'est sortit en 96.

Halleyler, üzgünüm bu 1896 yılına ait.

C'est un 7.63 millimètres, modèle 1896 à crosse en bois de la bataille d'El Alamein.

- Bu... 7.63 milimetre - Model 1819 Altı patlar - Val Alamein savaşından.

Holmes a été exécuté à Moyamensing, le 7 mai 1896.

Holmes 7 Mayıs 1896'da Moyamensing'de idam edilmiş.

Les opérations qui ont échoué entre les mains de Torriti?

1896 Kasım ında 1910'daki katliamlarda Amerikaya göç etmiş.

Mais un certain Nikola Tesla a fait breveter l'idée de la radio en 1896.

Gerçek şu ki, Nikola Tesla adında biri 1896'da radyo temel tasarımının patentini almıştı.

1896 1897

Arnold'ın posterlerini indiriyorlar. Arnold'a saygı duyuyor musun? O senin kahramanlarından biri mi?

La 1re greffe de cœur réussie a été faite le 7 septembre 1896 par le Dr Ludwig Rehn, Francfort, Allemagne.

İlk başarılı kalp nakli 7 Eylül 1986'da gerçekleştirilmiştir. Dr. Ludwig Rehn tarafından, Frankfurt, Almanya'da.

Et puis en 1896...

Ve daha sonra 1896'da...

Fournitures pour machines à écrire

Bogush'un Daktilo Malzemeleri 1896'dan Beri Teşekkürler.

Quand as-tu fait du vélo pour la dernière fois? 1896.

En son ne zaman bisiklete bindin?

Du vélocipède!

1896'da, ön tekeri kocaman olanlardandı.

Le seul joueur de toute l'histoire à avoir accompli les deux était Pete Drexell'le Moustachu', en 1896.

Oyuncular tarihinde ikisini de başaran tek kişi 1896'daki bıyıklı Pete Drezell'di.

Ces colonnes Corinthiennes ont été conçues par Giuseppe Pegatto en 1896.

O korint tarzdaki kolonlar 1896'da Giuseppe Pegatto tarafından tasarlanmıştı.

Bessie Wallis Warfield naît dans une famille pauvre du Sud le 19 juin 1896.

Adı Bessie Wallis Warfield'dı. 19 haziran 1896'da fakir güneyli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

C'est le niveau qu'a atteint l'inondation en 1896.

1896 yılında selin ulaştığı düzey.

Tu sais, je m'en branle qu'ils soient mignons, on est plus en 1896.

Ne kadar şirin oldukları umurumda değil. 1896'da değiliz.

JOURNAL SCIENTIFIQUE En 1896, le scientifique suédois, Svante Arrhenius avait calculé que le double de CO2 dans l'atmosphère ferait fondre la glace de l'Arctique.

1896 yılında, İsveçli bilimci Svente Arrhenius atmosferdeki CO2'nin miktarının ikiye katlanmasının kuzey kutup buzulunu eriteceğini hesapladı.

1896 La Vista Street.

1896 La Vista Sokağı.

Les McKinley y ont séjourné l'été avant sa victoire, en 1896.

McKinley'ler 96'daki seçimi kazanmalarından önceki yaz orada kaldılar.

Et dans le recueil de 1896 Anomalies et curiosités de la Med...

Ayrıca 1896'da "Anomaliler ve Tıptaki İlginçlikler" dergisinde...

Il est né dans le quartier Juif de Vilnius en novembre 1896.

Brooklyn köprüsünden atladı.