English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / 430

430 translate Turkish

87 parallel translation
28 mille de Kitagawa, 43 mille de Nakatsuka, 16 mille de Takano, 15 mille de Omori.
Kitakawa, 280,000. Nakatsuka, 430,000. Takano, 160,000.
- 430 m. - 430.
- 430 metre. - 430.
Mais il a les nôtres, les siens et ceux de 430 personnes.
Ancak o hepimizden sorumlu, artı kendisininki, artı diğer 430 kişinin.
Je compatis, mais j'ai 430 personnes qui dépendent de moi.
Anlıyorum ama, düşünmem gereken 430 adamım var.
Nous sommes 430.
Burada 430 kişiyiz.
Ce qui signifie 430 chances de changer le futur.
Bu geleceği değiştirmek için 430 değişik olasılık anlamına geliyor
- J'ai 430 personnes à bord.
- Gemide 430 insana sahibim.
- 430 hommes et femmes ainsi que le vaisseau sont menacés par ces enfants.
- 430 kadın ve erkek Enterprise'dalar, ve geminin kendisi bu çocuklar yüzünden tehlike altında.
Il faut 430 personnes sur un vaisseau.
Bir yıldız gemisi için 430 kişilik ekip gerekir.
Nous sommes 430 personnes à bord.
Bu gemide 430 kişi var.
430 personnes et apparemment, je suis le seul qui reste.
430 kişi ve şahsımdan geriye sadece ben kaldım.
Côté nourriture, nous avons de quoi nourrir 430 personnes pendant 5 ans.
Yiyecek, 430 kişilik mürettebatı beş yıl besleyecek kadar yiyecek var.
- Gloria Mundy. - 430 Vallejo, au deuxième étage. - S'il vous plaît, venez tout de suite...
Gloria Mundy, Vallejo yolu, numara 430, kat : 2.
Cap au nord, 315. Vitesse, 430. Altitude, 8000.
315 mil, hız 430, yaklaşık 8000.
430, altitude 5000. En descente.
430. 5000 oldu, alçalmada.
"Ce qui veut dire que nous récupérerons la voiture... " en aussi mauvais état que quand nous l'avons apportée... " sauf que vous nous demanderez en plus de vous payer 430 dollars...
Demek ki aynen getirdiğimizdeki kadar bozuk halde, arabayı geri alıyoruz anlamına geliyor bu nesi olduğunu anlamamanız için geçen süreye karşılık şimdi bizden $ 430 ödememizi istemeniz dışında. "
Les fils d'Israël ont été leurs esclaves pendant 430 ans, un pharaon chassant l'autre.
Dört yüz otuz yıl boyunca İsrailliler köleydiler... bir firavundan diğerine.
"John Dixie, chambre 430"
John Güneyli Oda numarası 430
On a donné à Chiana un objet dangereux 430 00 : 22 : 21,280 - - 00 : 22 : 23,800 La Kyvan doit nous le reprendre.
Chiana'ya tehlikeli bir mal verildi.
En fin de compte, pour l'utilisation de notre corbillard... et l'ensemble des services, Ca feras à peu près 430 $.
Son olarak arabamızın kullanım masrafı ve diğer hizmetlerimizin toplamı 430 dolar.
Une Lexus 430 LS.
Lexus 430LS.
430, 431. 431 boites de céréales.
430, 431. 431 Mısır Gevreği kutusu.
Affaire 67 430.
Dosya numarası 67430.
Après le crash de l'avion, j'étais hanté par les fantômes des 430 passagers morts.
Uçak kazasından sonra ölen 430 insan... tarafından lanetlendim.
Le propriétaire de sa bien-aimée Lexus430, que tu as démoli.
Şu zarar verdiğin Lexus 430'un sahibiyim.
Vous connaissez la...
Lexus 430... Biliyor musun?
La Lexus430?
Lexus 430 mu?
1 430 000 tomans
1 Milyon 430 bin Tuman.
Y a intérêt, il coûte 430 $.
$ 430, öyle olsa iyi olur.
754.
430.
Il conduit une Lexus 430 noire.
Siyah bir Lexus 300 kullanıyor.
Ok, numéro 430.
- Tamam, numarası 430.
430 $.
430 dolar.
Parce que ça coûte 430 $.
Fiyatı 430 dolar çünkü.
On parle d'une production jusqu'à 430 grammes par mètre carré.
Metrekareye 430 grama kadar ürün almaktan bahsediyoruz.
Objet numéro 1. Description : approximativement 430 carats.
Bir numaralı parça, kabaca yaklaşık olarak 430 karat.
Heureusement, il a oublié l'épisode où il m'a arrêté et où j'ai complètement détruit votre relation.
Umarım, tamamen ilişkinizi berbat ettiğim Kısmını unutur 794 00 : 39 : 25,430 - - 00 : 39 : 27,330 Bu akşam onu kaybediyordum...
Avec une moyenne de 430 000 décès par an, considérant qu'il s'agit de la substance la plus meurtrière, c'est intéressant de savoir que le tabac reçoit des subventions de l'État et est cultivé avec des engrais radioactifs.
Yıllık 430.000 ölüm ortalamasıyla, onu bir numaralı katil olarak ele aldığımızda, şunu bilmek ilginçtir ki, tütün devlet yardımı alıyor ve radyoaktik gübreyle yetiştiriliyor.
430 000 personnes meurent chaque année aux États-Unis à cause de la cigarette, environ 5 millions dans le monde entier.
Her yıl ABD'de 430.000 insan sigara içmekten dolayı hayatını kaybediyor. Tüm dünyada beş milyon.
Il va sur ces 430 ans.
430 yaşına girmek üzere.
Méthylprednisolone 2,4 g en 15 minutes, puis en perf à 430 mg / heure.
15 dakika sonra 2,4 gram Solumedrol, sonra saatte 430 miligram.
157 00 : 08 : 40,430 - - 00 : 08 : 47,490 Croyez-moi je suis solide... Alors veuillez s'il vous plait remercier les darling pour leur hospitalité.
Doktor, gözetimde kalmanı ve sarsıntın olmadığından emin olmak istiyor.
- On sait tous les deux qu'il y a 2 heures, plus de 430 000 gigas de mémoire de LuthorCorp et des câbles réseau remplissaient cet endroit.
- İkimizde biliyoruz ki iki saat önce yaklaşık 430,000 megagig Luthorcorp'a ait ram ve ethernet kabloları buradan götürüldü.
J'ai l'intention de démontrer qu'Ernesto Vargas avait une vie active et intense, et ces 430 personnes témoigneront que c'était aussi le cas étant jeune.
Niyetim size Ernesto Vargas'ın hayat dolu ve aktif bir hayatı olduğunu göstermek. Ve bu 430 insan bunun gençken de aynı şekilde olduğuna dair ifade verecekler.
100 livres l'acre.
430 dönüm için 100 Pound.
430 yens.
- Bu?
Le moins cher.
- 430 yen.
c'est une belle voiture, cette SC-430.
SC430, çok güzel bir araba.
- 505 et 430 dans ses SAT...
S.A.T. puanı 505 ve 430...
- 430.
- Dört - otuz.
Chiffre d'affaires : 1 430 000 000 francs.
Satış : 1.430.000 Frank.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]