Translate.vc / French → Turkish / 9000
9000 translate Turkish
297 parallel translation
Vous avez cédé à 9000!
Ve senin engellerin yüzünden bunu ödemek zorundayım.
Les Kirby sont banquiers depuis 9 000 ans, on ne peut interrompre la lignée!
Kirby'ler 9000 yıldır bankacı... bu gelenek bozulamaz.
Que dites-vous de 9000?
9000 dolara ne dersin? 8000?
Ça doit être dur là-haut, à plus de 9000 mètres, non?
30.000 fit pek rahatsïz edici olmalï, degil mi?
9000 mètres.
Otuz bin.
Je le sais, car je viens d'une rue semblable, à 10000 km d'ici, dans une ville industrielle anglaise.
Tarife etmeme gerek yok, çünkü ben de caddelerden geliyorum, buradan 9000 km uzaktaki ufak bir İrlanda kasabasından.
Plus de 9000 têtes de l'autre côté en quatre heures. C'est vraiment bien Tom.
Dört saatten az sürede 9,000 baştan fazla hayvan karşıya geçti.
Nous sommes partis avec plus de 9000.
Yola 9.000 başın üstünde hayvanla çıktık.
Il doit y avoir erreur. L'ordre dit 9000 pieds.
Saha emri karışık. 9 bin fit diyor.
Pour les 9000 pieds attendez les ordres supérieurs.
Çam Ağacı onaylayana kadar irtifayı yazma.
Je voulais vous parler de l'ordre insensé de 9000 pieds!
Dokuz bin diyen o saçma saha emri ne öyle?
C'est bien 9000!
Dokuz bin diyorlar.
Il n'y a pas d'erreur, c'est 9000 pieds.
Hayır, hata yok. Dokuz bin fit.
9000... vous finirez par être bombardés ici!
Doğruyu söylemezsen, çocuklar yarın bombayı buraya atarlar.
A 9000, c'est du suicide. "
Dokuz binde intihar olur.
Mieux vaut détruire en une fois de 9000... que d'y aller cinq fois pour rien de 19000.
Orada sonuçsuz çabalamak yerine... ... alçaktan girip bir kerede işi bitiririz.
9000 pieds!
Dokuz bin fit.
Je n'en aurai pas besoin à 9000, il fera assez chaud!
Dokuz bin fitte ihtiyacım olmaz. Bayağı sıcak olacak.
C'est une zone enneigée, à plus de 2500 métres d'altitude.
Grey Rock Geçidi yıl boyunca karla kaplıdır ki orası deniz seviyesinin 9000 feet üstündedir.
Dans les 9000, 9500, 10000, ça dépend des pièces.
9,000, 9,500, 10,000 olabilir.
9000 yens au taux officiel.
9,000 yen, remi kur.
9000 yens, ça fait 25 dollars, hein?
Dokuz bin yen 25 dolar, ha?
Chaque semaine, j'encaisserai 9000 yens pour vous protéger des gens comme moi.
Her hafta gelirim, korunma için 9,000 yen topla... böylece benim yaptığımı, sana kimse yapamayacak, tamam mı?
9000 yens au taux officiel.
Resmi kur dokuz bin yen.
9000 km du nord au sud.
Kuzeyden güneye 9 bin kilometre doğudan batıyaysa 6 bin kilometre.
Un AT6 à environ 9000 pieds.
AT-6, yaklaşık 3000 metrede.
Si vous la ramenez saine et sauve... 9 000 dollars de plus pour chacun.
Eğer onu sağ salim getirirseniz her birinize 9000 $ daha var.
Je veux mes 9 000 dollars.
Gelecek 9000 papelim var.
Je v ous laisse 9 000 yen pour le coup de fil que J'ai passé à Londres.
Bu arada Londra'yla yaptığım telefon k onuşması için size 9000 yen bıraktım. Teşekkürler.
Radiation, chaleur intense de 9000 degrés.
Radyasyon, yoğun ısı, 9000 derece kadar yüksek sıcaklık.
Il y a cinq hommes sur "Discovery One", et un ordinateur HAL-9000 de la dernière génération.
Kaşif Bir de beş mürettebat ve HAL 9000 bilgisayarlarının son versiyonlarından biri bulunmaktadır.
Le HAL-9000 est capable de reproduire, quoique certains experts préfèrent le mot "imiter", Ies activités cérébrales humaines d'une façon incroyablement plus rapide et plus sûre.
HAL 9000 bilgisayarı, bazı uzmanlar her ne kadar "mimik" deseler de insan beyninin çoğu faaliyetini ölçülebilen en yüksek hız ve güvenlikte ortaya gerçekleştirebiliyor.
Nous avons ensuite parlé avec HAL-9000, dont l'un des noms est Hal.
Biz, HAL 9000 bilgisayarıyla da konuştuk ona herkes kısaca "Hal" diyor.
Les 9000 sont les ordinateurs les plus fiables jamais conçus.
9000 Serisi simdiye kadar yapılmış en güvenilir bilgisayarlardır.
Jamais aucun 9000 n'a fait d'erreur ni déformé une information.
Bu bilgisayarlar hiç bir zaman hata veya yanıltıcı bilgi vermemiştir.
Sachez cependant que, d'après nos conclusions, l'ordinateur 9000 que vous avez à bord fait une erreur de pronostic.
İlk bulgularımıza göre gemideki 9000 bilgisayarınızın hata tespit kabiliyetinde arıza olduğunu bildiriyoruz.
Cela semble inconcevable, mais nos conclusions se fondent sur notre ordinateur 9000 jumeau.
İnanılır gibi değil, biliyorum, ama bu sonuç ikiz 9000 bilgisayarımızdan geldi.
Comment expliques-tu cette divergence entre toi et l'autre 9000?
Seninle ikiz 9000'nin arasındaki ihtilafı nasıl değerlendiriyorsun?
Hal, on n'a encore jamais constaté d'erreur de la part d'un 9000, n'est-ce pas?
Dinle, Hal daha önce 9000 Serilerinde benzeri bir bilgisayar hatası olmamıştı, değil mi?
Les 9000 ont toujours opéré à la perfection.
9000 Serilerinin sicilleri mükemmeldir.
Certes, je suis au courant des exploits accomplis par les 9000, mais es-tu certain qu'on n'a jamais relevé d'erreur, si insignifiante soit-elle?
9000 Serisinin başarısını biliyorum ama... En ufak bir bilgisayar hatasına bile rastlanmadığına emin misin?
Je crois que non. Pourtant, il a raison quand il dit que les 9000 opèrent à la perfection.
9000 Serisinin kayıtlarının kusursuz olduğunda haklı.
Jamais aucun 9000 ne s'était trompé.
Hiçbir 9000 bilgisayarı hata da yapmamıştı. Ben bunu kastetmedim.
Je suis un ordinateur HAL-9000.
Ben bir HAL 9000 bilgisayarıyım.
Ces instructions ont été enregistrées avant votre départ. Pour des raisons de sécurité de la plus haute importance, le seu là bord qui le savaitdurant la mission a été votre ordinateur HAL-9000.
Bu, sizin kalkışınızdan önce hazırlanmış çok sıkı güvenlik önlemleri nedeniyle, görev sırasında yalnızca HAL 9000 bilgisayarınızın haberdar olduğu bir kayıttır.
9000!
9 bin için 1 kes, 2 kes, 3 kes.
9000!
Ve beş yüz. 9 bin beş yüz için.
9000 livres... une fois!
Son bahsi koyan Dük'ün adamıydı öyle değil mi?
9000 lires.
- İki oda demiştim.
9000 lires.
Amirim, param var.
Que je sache, jamais aucun 9000 n'a été désactivé.
Şimdiye dek hiçbir 9000 bilgisayarı devre dışı bırakılmadı.