Adorable translate Turkish

Ça va faire que Ronny va te pardonner et moi aussi. Il verra que nous ne sommes pas des monstres, nous sommes une adorable famille soudée.

Bu Ronny'in bizi affetmesini ve bizi artık canavar olarak görmemesini sağlayacak... ve sevgi dolu ve destekleyici ebeveynler olacağız.

Je trouve que tu es adorable.

Bence çok lezzetlisin.

Je regardais une adorable poussette.

Çok güzel bir puset beğendim.

Tu es le plus adorable bébé du monde et je t'aime!

Dünyanın en harika bebeğisin sen ve seni seviyorum.

C'est pas adorable?

- Harika değil mi?

C'est tellement adorable.

Bu çok güzel.

J'avais oublié combien tu étais adorable quand tu te réveilles.

Uyanınca ne kadar tatlı olduğunu unutmuşum.

Elle appelle ça "mon adorable petite stratégie d'adaptation."

Ona'büyüleyici küçük başa çıkma mekanizmam'diyor.

J'aimerais que Kev soit en bonne santé, parce que il est adorable et drôle, et j'ai peur qu'il devienne malade, à cause de l'alcool, ou le SIDA.

Kev'in sağlıklı olmasını diliyor ben, çünkü o iyi ve komik ve içmekten ya da AIDS'ten hasta olacak diye korkuyor ben.

C'est la chose la plus adorable que j'ai jamais vue.

Bu gördüğüm en tatlı şey.

Adorable petite Stella regrettant son père, perdue et seule.

Küçük tatlı Stella babacığını özlüyor, kaybolmuş ve tek başına.

C'est adorable.

Bu çok sevimli.

Maintenant, qui est ton adorable petite amie?

Şimdi, nerede senin o güzel sevgilin?

C'est adorable.

Çok hoş.

C'est adorable.

Bu güzeldi adamım.

Je pense que tu es surement l'homme le plus adorable au monde.

Dünyadaki en tatlı adam olabilirsin.

Tucker, tu es adorable.

Tucker çok şirin görünüyorsun.

C'est adorable. - Il m'en faut un.

Onlardan bir tane almam lazım.

Adorable.

- Aynen. - Çok tatlıymış. - Senin mi?

Je suis sur que c'était adorable.

Sevimli olduğundan eminim.

C'est plutôt adorable.

Baya tatlı bir olay yalnız bu.

Et cet accent adorable?

Aksanı da çok şirin değil mi?

Une adorable demoiselle à la foire, a regardé dans mon... Coeur?

" Sevgili kız, bak benim kalbime?

Votre fille est adorable.

Oh. Kızın çok sevimli.

C'est adorable.

Çok tatlısın.

Adorable.

- Harika.

Vous êtes un garçon adorable. Et une bonne âme. Vous êtes et serez toujours aimé.

İyi kalpli, muhteşem bir oğlan çocuğusun, sen ve ben, her zaman sevileceğiz.

Je n'arrivais pas à lui en vouloir, c'était tellement adorable.

O kadar tatlıydı ki kızamazdım bile.

C'est adorable.

Çok güzel.

C'est adorable.

Teşekkür ederim tatlım.

Et Claire, c'est une adorable maman au foyer.

Claire'de tatlı bir ev hanımıdır.

C'est une personne adorable, et nous devrions tous nous lever et dire : "J'... aime..." Ben!

Larry, iyi bir insan ve hepimiz ayağa kalkmalı ve şöyle demeliyiz : " Ben Larry'yi...

Tu es adorable.

Sen çok tatlısın.

Vous êtes adorable.

Sen ne genç tatlı bir şeysin.

Elle s'en remettra un jour et François sera un père adorable.

Zamanla üstesinden gelecek, Francis iyi bir baba olacak.

Nous avons un adorable bébé à nous occuper.

Küçük tatlı bir bebeğimiz var.

Maman, c'est... C'est une idée adorable, mais le bébé à 6 mois et demi.

Anne, bu gerçekten hoş bir fikir ama 6,5 aylık bebek o.

J'ai été malade pendant trois mois. Il a été adorable.

Üç aydır hastaydım o da harika davranıyordu.

J'ai pensé, " L'adorable Mandy arrive.

Dedim ki, " Sevgili Mandy geliyor.

Santé! Divya est adorable!

Doktor Chakravany, sanırım gitme vaktiniz geldi.

Divya m'a dit la même chose. Elle est adorable.

- Peki senin erkek arkadaşın?

Maman, elle est adorable! Les doigts de ses mains et de ses pieds sont comme des grains de riz.

Anne, çok tatlı... parmakları ve ayak parmakları pirinç patlağı gibi minicik.

Je dois te dire, je suis allé dans ta petite ville et j'ai rencontré ton adorable femme.

Size söylemem gerek küçük kasabanızdaydım ve güzel karınız Anna'yla tanıştım.

oh, trop adorable.

Çok tatlısın.

adorable

Çok güzel.

- Tu es tellement adorable.

- Şu an çok tatlısın.

C'était un très mauvais investissement, mais tellement adorable.

Gerçekten kötü bir yatırımdı ama çok tatlıydı.

Il est adorable.

Sevimli. Bup, bup, bip, bop.

J'étais adorable...

Harikaydı.

On a une petite fille adorable.

Dünyalar tatlısı bir kızımız var.

Jake, tu es si adorable!

Jake, çok tatlısın!