English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Afternoon

Afternoon translate Turkish

46 parallel translation
- Just come to the office early tomorrow afternoon. Well...
Ögleden sonra erken bir saatte büroya gelin.
Pickwick, we re going to have a nice afternoon.
Pickwick, birazdan o güzel öğlen çayımızı içeceğiz.
Samedi après-midi
# On Saturday afternoon
A commencer les mots par " "F", " "F" - icace!
"Afternoon" daki gibi baba.
Sir, good afternoon
İyi günler, Efendim.
Je crois que c'est "good afternoon".
Tünaydın. Tekrarla. Tünaydın.
Sur Afternoon Drive. La plus grosse station de leur groupe.
Öğleden sonra programı, en büyük radyo istasyonu.
Good afternoon, Mr.
İyi günler Bay Wheeler.
Prenez Un après-midi de chien...
Örneğin Dog Day Afternoon.
Et moi, j'ai un rallye Occupez votre après-midi.
Ben de Take Back the Afternoon oyununun provasına gitmeliyim.
Ce Plaisir de l'après-midi était plus suggestif que ne le laissait penser sa mélodie inoffensive.
"Afternoon Delight" masum melodisine rağmen daha çok yetişkin içerikli bir şarkıydı. *
Un petit plaisir de l'après-midi.
Belki birazcık "Afternoon Delight".
Oscar pensait que Michael parlait d'une marque de cannabis dénommée Plaisir de l'après-midi, réputée pour ralentir les réflexes.
Oscar, Michael'ın "Afternoon Deelite" adındaki sakinleştirici etkisi olan özel bir tür esrardan bahsettiğini sandı.
Pendant ce temps, Oscar donnait du Plaisir de l'après-midi à Lucille.
Oscar ise Lucille'e biraz Afternoon Deelite vermektedir.
Les effets du Plaisir de l'après-midi par George-Michael et Lindsay furent éclipsés par ceux du Plaisir de l'après-midi d'Oscar et Lucille.
Ve Lindsay ile George Michael'ın "Afternoon Delight" ile yarattığı şoku gölgede bırakan... - Anne? -...
Je vais me faire un petit plaisir
- Alayım biraz Afternoon - - Afternoon -
Cet après-midi, en récupérant son courrier,
O öğleden sonra, Gabrielle postalarını kontrol ederken, That afternoon, while retrieving her mail,
Vous avez vu Dog Day Afternoon.
Dog Day Afternoon'u izlemişsin.
Il a produit "Network," "L'arnaque," "Un apres midi de chien" et plein d'autres.
Network, The Sting, Dog Day Afternoon ve daha birçok filmin yapımcısı.
- Shawn? Juliet n'a rien trouvé qui pourrait aider sur la dernière scène de crime?
Ama o önce'Afternoon Delight'söylesin şu anda başka bir yere gitti.
* I don t wanna try to get excited * * about the motion of my life changing * * and my mind flipping home alone again * * at 3 : 00 in the afternoon * - damn it!
* I don't wanna try to get excited * * about the motion of my life changing * * and my mind flipping home alone again * * at 3 : 00 in the afternoon *
Ils sont là pour un "afternoon delight".
Hızlı bir öğleden sonra keyfi için gelmişler.
J'adore les "afternoon delights".
Öğleden sonra keyfini seviyorum.
En fait, c'est plus des gars dans une après-midi infernale.
Aslında erkeklerin öğleden sonraya akması. ( Guy's Afternoon In )
Ou plutôt "garçons à l'inventaire".
Aslında erkeklerin öğleden sonraya akması. ( Guy's Afternoon In )
- Judge, good afternoon.
Yargıç.
Vous pensez vraiment que rejouer "Un après-midi de chien" est la meilleure façon de se faire diagnostiquer?
Gerçekten de "Dog Day Afternoon" filminden çıkmış gibi davranmanın teşhis koydurmak için iyi bir yol olduğunu mu düşünüyorsun?
"Songs for a Rainy Afternoon."
"Yağışlı akşamlar için şarkılar."
je sais pas si t'es pris, mais, euh... Bien, je t'invite pour l'afternoon tea.
Eğer bu öğleden sonra boşsan seni çaya davet ediyorum.
gonna hold her tight,? ? gonna grab some afternoon delight.?
* Ve yapacağım ufak bir öğleden sonra kaçamağı *
Looking forward to a little afternoon delight.?
* Sabırsızlıkla bekliyorum öğleden sonra kaçamağını *
? afternoon delight.?
* Öğleden sonra kaçamağı *
Afternoon delight.?
* Öğleden sonra kaçamağı *
Les Plaisirs de l'Après-midi?
Afternoon Delights mı?
Tu as entendu que je vais être inteviewée à l'émission " Good Afternoon Kansas City?
"İyi öğlenler Kansas" programının benimle röportaj yapacağından haberin var mı?
♪ then an afternoon of roses ♪
* Keyif içinde bir öğleden sonra *
l'd paint you some scenery we d sing and we d dance from morning to late afternoon and when that scene is done then l'd take down the sun and for you, darling
Sana güzel bir manzara çizerdim. Şarkı söylerdik, dans ederdik sabahtan akşama kadar. Ve o sahne bittiğinde indirirdim güneşi.
♪ to release me from the longest afternoon... ♪
Bu bir yüz.
Mort dans l'après-midi, Le soleil se lève aussi, entre autres.
Death in the Afternoon, The Sun Also Rises da diğerleri.
"Death in the Afternoon."
"Öğlende _ öldü."
Poster anonymement par Death in the Afternoon.
İsimsiz olarak Death in the Afternoon tarafından gönderilmiş.
- Death in the Afternoon.
- Death in the Afternoon.
Ernest Hemingway a écrit "Death in the Afternoon".
Ernest Hemingway yazmıştı "Death in the Afternoon."
Death in the Afternoon.
Death in the Afternoon.
Je le voulais, mais dès qu'il a commencé à chanter "afternoon de light,"
Niçin arkadaşın George Takei'ye sormuyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]