Translate.vc / French → Turkish / Agh
Agh translate Turkish
95 parallel translation
N'approche pas trop de ces câbles.
Ha-ha! Kablolara çok yaklaşma, Agh!
Change, vite.
- Agh! Değiştir, çabuk!
- Qu'est-ce que tu fais?
- Agh! Ne yapıyorsun?
Relevez-vous et repartez... repartez avec entrain.
Ayağa kalkın ve sal... arh saldır... agh... saldırmaya devam edin. Saldırın.
Je parle pas de à § a.
- # Her bir küçük... # - Agh!
Sors de chez moi.
- Ah. Agh! Agh!
Merci, ça va mieux.
Agh! Evet, bu yardımcı olur.
- Je t'en prie!
- Agh! Lütfen!
Ça vient du vieux norvégien C'est une racine indo-européenne
Indo-Avrupa kökenli "agh" sözcüğünden türetilmiştir.
que je me trompe pas... votre mère, c'était pas lma sumac par hasard?
Tam nasıldı bir hatırlayayım... Agh! Annenin Sam Kinnison olma ihtimali var mı?
Eh bien, voilà.
Git buradan. Agh!
Oh, mon Dieu!
Oh, Tanrım! Oh, Tanrım! Agh!
Désolé, je ne joue pas.
Agh! Kusura bakma, Ben oyun oynamam.
Allo?
Alo! Agh!
agh. fav-ah. fo-fah... Claire.
agh. fav-ah. fo-fah...
Non, pas les runes!
Agh, Ahbap, salak. Salak!
Agh!
Agh!
Pardon, pardon, je veux pas problèmes.
AAAAAGH-agh! Üzgünüm.
Agh! Je m'ennuie.
- Çok sıkıldım!
Agh! Je me suis mis d'accord avec le conducteur de la malle poste.
Posta arabası sürücüsüyle şartlarda anlaştım.
- Agh!
- Aah!
Juste ne pas couper mon mamelon hors tension. Agh! Tous droits.
Meme ucumu kesme.
Agh! Non!
Hayır!
Agh!
- Ama elbet başka fikirler de vardır.
Agh! Putain!
Kahretsin.
Et tu as dit que j'étais fou de traîner ceci.
Agh! Bi de etrafta bununla gezdiğim için deli diyordun bana.
Agh, hey!
Ah, hey!
Agh, mon dos.
Aah, sırtım!
Agh... J'ai pris de la vitamine B6, c'est juste que ça ne m'aide pas beaucoup.
B6 vitamini alıyorum ama yararı dokunmuyor.
Agh. regarde le message venant de Alex.
Alex'ten gelen mesaja bak.
Ça fait mal!
Agh! Bu acıttı!
Vous semblez aussi difficile à tuer que le vrai John Smith.
Agh! Tıpkı adaşın gibi, seni öldürmek zor görünüyor.
Nick : Agh!
- Ay!
AGh!
Aaa!
Arrête de me parler.
Agh! Benimle konuşmayı kes.
Agh, peux-tu garder un secret?
Sır saklayabilir misin?
- J'essaye de te sauver la vie. - Agh!
- Hayatını kurtarmaya çalışıyorum
- Agh.
- Ah.
Euh, on peut s'attendre à une pharmacie?
Agh, bi'ezcane bekleyebilir miyiz?
A-agh! Oui!
Evet!
Qu'es-ce que je viens de mettre en moi?
Agh! Biraz önce ne içtim ben?
Agh. Je me sens mal de t'avoir poussé à le faire.
- Kötü hissettim şimdi.
Ma première pensée est "agh, pourquoi?"
- Verdiğim ilk tepki'ah, neden'gibi bir şeydi.
MA BELLE JANET
Agh!
Oh ouais!
Agh-oh evet!
Ah!
Agh!
Agh!
- Öldü.
Approche! Papa?
- Gel buraya. - Agh! Gel buraya.
- Euh...
Agh...
Archer!
ağh. Archer!
Agh!
Böylece şefi sonsuza kadar susturdu.