English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Aids

Aids translate Turkish

1,330 parallel translation
J'ai parlé du sida avec elle et son maquereau marocain.
AIDS, Faslı pezevengi ve onun hakkında ufak bir sohbet yaptık.
catastrophes, SIDA, meurtres.
Seller, AIDS, ölüm..
Qu'il attrape le cancer et le sida
" AIDS ve kansere yakalansın...
C'est vous qui effectuez de brillants travaux sur le sida.
Siz şu harika AIDS araştırmalarını yapan beylersiniz.
J'ai le sida.
AIDS'liyim.
ait le sida a été déterminant?
Kelly Bridgeman'ın AIDS olması belirleyici bir faktördü.
- Celle qui a le sida.
- AIDS'li olan avukat.
Vous avez viré celle qui a le sida.
- AIDS'li olanı kovdunuz. - AIDS'li olduğu için değildi.
mais elle a engagé une avocate... pour m'accuser de discrimination contre les malades du sida. C'est elle qui est hostile.
Ama o bir avukat tuttu, şikayet dilekçesi yazdı ve AIDS'lilere karşı ayrımcılık yaptığımı iddia etti.
C'est moi qui ai le sida.
AIDS olan benim, Owen.
- C'est pas un handicap.
- AIDS bir özür değil, demiştin.
Vous la pénalisez à cause du sida.
Ama öyle! AIDS yüzünden ayrımcılık yapamazsın.
Votre fils est mort du sida?
Oğlun AIDS'den mi öldü?
Si un de vos proches est mort du sida... La douleur est terrible.
AIDS'den ölen birini tanıyıp, ona değer verdiyseniz bu acıyı anlayabilirsiniz.
Il y a 15 ans, on connaissait déjà le Sida.
Bu olay 15 yıl önce olmasına rağmen AIDS'i biliyorduk.
Il y a même une liste des acteurs séropositifs.
AIDS olup olmayanların karantina listesi bile var.
Depuis le sida.
AIDS çıktığından beri.
Il n'a pas le SIDA, si c'est ce qui vous inquiète.
AIDS hastası değil, sorduğun buysa tabii.
Il s'est fait balancer de la pisse à la figure et peut choper le SIDA.
Herif sinirlendi ve üzerine bok fırlattı, AIDS olabilirdi.
Je crois que la solution, c'est de tout faire à deux, des réunions de parents d'élèves aux réunions du Sidaction.
Bence bunun sırrı her şeyi birlikte yapmakta. Okul aile birliğinden Palm Springs'deki AIDS yardım partilerine kadar.
Les sandwiches m'ont beaucoup aidés, mais si j'ai maigri autant, c'est surtout grâce à mon SIDA.
O kadar sandvici yemek gerçekten zor ve işin büyük kısmı sayılır. AIDS olmasaydı, o kadar çabuk kilo veremezdim.
Votre SIDA?
AIDS mi?
Voilà 2 ans que j'ai un SIDA et depuis, je maigris.
Doğru. 2 sene önce AIDS'le tanıştım. İnanılmaz derecede kilo verdim.
C'est fou ce qu'on perd avec un SIDA.
AIDS ile ne kadar çok kilo verildiğini tahmin bile edemezsiniz.
- Qui ça? - Mon SIDA.
AIDS. - --AID ( yardım ) S ( cılarım ).-- - Scott, Tyler!
- De quoi parles-tu? Tu vas trouver ça sans importance, mais voilà,
Christine, bu bence sorun teşkil etmez ama benim AIDS'im var.
- Quoi?
AIDS'im var.
- Si ça m'embête? Et en plus, tu le savais!
Bunca zamandır AIDS'tin ve bunu biliyor muydun?
C'est mon SIDA, d'accord, mais après le mariage, ce sera notre SIDA.
Tamam şu an AIDS benim, ama evlendikten sonra senin de olur. AIDS'i çok seveceksin Christine.
Tu seras enchantée de l'avoir, tu verras.
İnan bana. Çocuklarımız olduğunda onların da AIDS'i olacak.
Ces enfants disaient vrai, les gens n'aiment pas le SIDA.
Çocuklar haklıydı. İnsanlar AIDS'ten hoşlanmıyor. En iyisi bunu insanlara söylemek.
Si j'ai maigri autant et si vite, c'est parce que j'ai un SIDA.
Bu kadar çok ve kolayca kilo verebilmemin bir nedeni de AIDS'im. Ne?
Il est sérieux?
AIDS sahibi olmak müthiş birşey.
"Pour fondre à vue d'oeil, " rien ne vaut les sandwiches SUBway et un bon SIDA. "
"Kondisyon dendiğinde, Subway gelir hemen elden ele AIDS ( yardımlaşma ) ile".
Je regrette presque d'avoir un SIDA.
Keşke hiç AIDS'im olmasaydı.
Désolé, mais j'aimerais ne plus avoir de SIDA, quelque temps.
Özür dilerim çocuklar ama sanırım bir süre AIDS'im olmadan yaşamalıyım.
Les gens sont jaloux de ne pas pouvoir s'offrir un SIDA.
Belki de kendilerine AIDS tutamadıkları için kıskanıyorlardır.
Apparemment, il espère reconquérir le statut de vedette qu'il a perdu en annonçant que c'était le SIDA qui l'avait fait maigrir.
Sanıyoruz Jared, AIDS olduğunu söyleyerek kaybettiği itibarını, bir konuşma yaparak.. .. tekrar kazanmaya çalışacak.
Mes amis, tout d'abord, je n'ai pas compris pourquoi ça vous gênait que mon SIDA m'ait fait maigrir.
Bayanlar baylar. AIDS sayesinde kilo veriyorum dediğimde neden öyle tepki.. .. gösterdiğiniz önce anlayamadım.
Mais en fait, c'est parce que c'est injuste.
Ama artık anladım ki benim AIDS'im var ama sizin yok..
C'est pourquoi, avec l'argent des pubs télé, je vais créer la fondation "SIDA pour tout le monde"!
kendi kurduğum, "Herkese AIDS Derneği" ne.. bağışlamaya karar verdim.
Je veillerai personnellement à réunir toutes les conditions pour que chacun ait son SIDA.
Ne? Ayrıca hepinizin tek tek AIDS sahibi olmasıyla da bizzat ben ilgileneceğim.
J'irai même plus loin, je rechercherai tous les enfants défavorisés dans le monde, et c'est moi-même qui leur ferai avoir un SIDA.
Bununla da kalmayacağım. Dünyanın her yerindeki çaresiz ve aç çocukları.. .. bile bizzat ben, AIDS sahibi yapmadan durmayacağım.
Aux enfants?
Çocukları da mı AIDS yapacaksın?
Je veux que chaque enfant sur Terre ait son SIDA d'ici 1 mois.
Evet. Umarım bu dünyadaki bütün güzel çocuklar da en kısa zamanda AIDS sahibi..
Enfant malade du sida?
AİDS'li çocuk nasıl?
Ca tient pas chez nous.
AİDS Romanya'da işe yaramaz.
- Ce n'est pas le sida.
- Onu AIDS'li olduğu için kovmadım!
Mon fils avait le sida!
Oğlum da AIDS'di, tamam mı?
Je rêve d'une Amérique plus mince.
Sizi de AIDS..
Et avec un judicieux mélange de SIDA et de sandwiches SUBway, tout devient possible.
AIDS ve Subway sandviçlerinin birlikte kullanımıyla herşeyi yapabilmek mümkün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]