Translate.vc / French → Turkish / Alice
Alice translate Turkish
6,738 parallel translation
dit Alice.
'dedi Alice.
Elle a fait le Alice aux pays des merveilles murales dans la cafétéria.
Bir keresinde yemekhaneye Alice Harikalar Diyarı'ndanın duvar resmini yaptı.
Alice doit te manquer.
Alice'i de özlüyor olmalısın.
Jen et Alice sont morts, à propos.
Jen ve Alice öldü bu arada.
Qu'est-que je fais pour Jen et Alice?
Bekle, bekle, bekle. Jen ve Alice hakkında ne yapıyorum?
Ils détiennent Jen et Alice.
Jen ve Alice ellerinde.
- Ian, je vais prendre ça.
- Ian. - Jen ve Alice ellerinde.
- Ils ont Jen et Alice.
- Ian, alabilir miyim şunu?
On doit récupérer Jen et Alice.
Jen ve Alice'i hemen çıkarmam lazım.
Alice, peux-tu te rendre malade?
Alice, kendini hasta edebilir misin?
Toi d'abord, Alice.
İlk sen Alice.
- Salut Alice.
- Selam Alice.
As-tu fêté ça avec tous tes amis... Alice et le lapin blanc?
Bu kutlamayı arkadaşların Alice ve beyaz tavşanla mı yaptın?
Soeur Alice?
Rahibe Alice?
Ça n'a pas rendu Soeur Alice très contente.
Rahibe Alice'i, pek de mutlu etmedi.
Comme quand nous disons au revoir à Grande-Tante Alice?
Büyük hala Alice'e vedamız gibi.
Grande-Tante Alice, Je t'ai... J'aime tes chaussons.
Büyük hala Alice seviyorum sen... senin ev terliğini.
Tu m'as été d'une grande aide, Alice Roy.
Sağ olasın. Çok yardımcı oldun Zehir Hafiye.
Inspecteur Alice Ginsburg.
- Dedektif Alice Ginsburg.
Le nom de la fille est Alice Kent Staley.
Kızının adı Alice Kent Staley.
Alice et Bob sont dans le désert.
Alice ve Bob çölde mahsur kalmışlar.
Alice est blessée et ne peut pas marcher.
Alice yaralanmış ve yürüyemiyor.
Si Bob porte Alice, leurs chances de survie sont à 31 pour cent.
Bob Alice'i güvenli bir yere taşırsa ikisinin de hayatta kalma ihtimali % 31.
Si Bob abandonne Alice, ses chances augmentent de 9 pour cent.
Ama Bob Alice'i orada bırakırsa onun hayatta kalma ihtimali % 9 artıyor.
Alice Vargas.
Alice Vargas.
Qu'en est-il d'Alice Vargas?
Peki ya Alice Vargas?
Alice Vargas, 21 ans, pas de famille.
Alice Vargas, 21 yaşında, ailesi yok.
10 dollars que le maire paye son loyer en fait, le loyer est automatiquement prelevé du compte personnel d'Alice.
Kirayı Başkan'ın ödediğine dair 10 dolarına bahse girerim. Aslında, kira Alice'in kişisel hesabından otomatik olarak ödeniyor.
Donc d'où Alice obtient son argent?
Peki Alice bu parayı nereden buluyor?
Allons rendre une visite à Alice Vargas.
Hadi Alice Vargas'ı ziyarete gidelim.
Parlons franchement, Alice.
Seninle açık konuşacağım Alice.
- Mais vous connaissez Alice Vargas?
- Ama Alice Vargas'ı tanıyorsun.
Alice a dit que vous l'avez menacée.
Alice onu tehdit ettiğini söylüyor.
Nous avons parlé au portier du building d'Alice.
Alice'in binasındaki kapıcıyla konuştuk.
Et peu de temps après ca, un homme a été attaqué dans l'allée derrière l'appartement d'Alice.
Kısa bir süre sonra da bir adam Alice'in apartmanın arkasında saldırıya uğradı.
Un de ses clients.
Alice'in müşterilerinden biri.
Je ne pouvais pas la joindre, donc je suis allé chez elle et, vous voyez, voir si elle voulait parler.
Alice'den haber alamadım ve evine gittim, sadece konuşmak için.
Je sais qu'Alice voyait d'autres types.
Alice'in başka adamlarla görüştüğünü biliyorum.
Je serais heureux de lui donner un peu d'espace.
Alice'i seve seve rahat bırakabilirim...
Maintenant il prévient Alice qu'elle ferait mieux de rester loin du maire.
Şimdi de Alice'i Başkan ile görüşmemesi için uyarıyor.
Le maire et Alice ont touts les deux confirmé que leur attaquant était un homme.
Başkan da Alice de saldırganın erkek olduğunu söylüyor.
Est-ce que vous connaissez une femme nommée Alice Vargas?
Alice Vargas adlı bir kadını tanıyor musunuz?
Tu as vu sa tête quand j'ai demandé à propos de Alice?
Alice'i sorduğumda yüzünün aldığı hali sen de gördün.
Elle a menti a propos d'Alice, et elle a le parfait mobile.
Alice'i tanımadığını söyleyerek yalan söyledi ve çok iyi bir gerekçesi var.
Pourquoi ne payerait elle juste pas Alice pour qu'elle parte?
Neden sadece Alice'e burayı terketmesi için para vermiyor?
Peut etre qu'elle a essayer et qu'Alice a refusée.
Belki de denedi ve Alice reddetti.
Je vais appeler Ben et lui donner feu vert, voyons si il trouve une connection entre Elaine et Alice.
Ben'i arayacağım ve onu bilgilendireceğim, Elaine ile Alice arasında bir bağlantı bulabilecek mi bakalım.
Il a tué Bejan, la mère d'Alice!
- Ruh hastası bu!
Il vient juste de lui tirer dessus!
Bejan'ı, Alice'in annesini öldürdü!
Ils ont Jen et Alice.
Jen ve Alice ellerinde.
BOB DEVRAIT ABANDONNER ALICE.
Bob Alice'i orada bırakmalı.