Translate.vc / French → Turkish / Ame
Ame translate Turkish
392 parallel translation
"De tout mon coeur, de toute mon ame... de tout mon sang!"
Kalbimde... ruhumda kanımda!
Je suis sure de trouver un sac a main pour coeur, une valise pour ame et pour intelligence un briquet qui ne marche pas.
Kalp yerine bir el çantası. Ruh yerine bir valiz. Ve zeka yerine de çalışmayan bir çakmak.
Mais on sait ce qu'on laisse. On croit en quelque chose!
Ame geride neyi bıraktığımızı biliriz.
Ame bienheureuse ou fantôme damné, on peut t'interroger.
İster kutsal bir varlık ol, ister şeytan, öyle garip bir geliş ki bu senin gelişin.
Meme les Krells avaient ces origines... et c'est ainsi que les betes sans ame de leur subconscient... avaient acces a une machine qui ne pouvait jamais se debrancher.
Krell ırkı bile bu başlangıçtan evrimleşmiş olmalı. Ve bilinçaltının o akılsız canavarları kapatılması imkansız bir makineye girdiler.
Si Dieu décide de la prendre, c'est meilleur pour son Ame.
Eğer Tanrı onu yanına almak istiyorsa, ruhu için en iyisi budur.
" Revenez, o Ka le double, o Ba l'ame.
" Geri dön ey suret, Ka. Ey ruh, Ba.
Le bateau de Sektet portait l'ame dans l'au-dela,
Ölünün ruhunu öteki dünyaya taşıyan Sektet gemisi.
Mon ame, rends ce coeur tendre... afin qu'elle foule encore la terre... dans toute sa force et sa beaute.
Ey ruhum, bu kalbi yeniden şefkatle doldur ki... ... Khem ülkesinde tekrar yürüyebilsin... ... bütün gücü ve güzelliği ile.
Rends... o mon ame... ce coeur... tendre... afin qu'il puisse marcher... dans... "
Ey ruhum, bu kalbi... ... yeniden şefkatle doldur ki... ... yürüyebilsin...
Ame perverse, sabre pervers.
Kötü bir akıl, kötü bir kılıçtır.
Ame perverse, sabre pervers.
Kötü bir akıl, kötü bir kılıçtır!
Six cent dollars pour un chapeau, et pas ame qui vive pour le voir!
Bir saç süsüne 600 $ para saydık ama kimse göremeyecek.
Je suis le capitaine de mon ame
Ben ruhumun kaptanıyım
Ils vont le coincer, l'ecraser, et violer la derniere belle ame soul de cette planete.
Evet, dostlar. Onu yakalayıp ezecekler, bu gezegendeki tek bağımsız varlığı yok edecekler.
Aujourd'hui, grace a la bonte de certaines personnes, dans cette bonne ville de Goldfield, cette radio a ete baptisee KOWalski, en l'honneur de notre heros americain, pour qui la vitesse signifie la liberte de l'ame.
Ve bugün, güzel insanlar tarafından yapılan güzel bir jest ile, güzel Goldfield kentinin merkezinde, son Amerikalı kahramanın onuruna, bu radyo istasyonunun adı KOWalski olarak değiştirildi. O kahraman ki sürati ruhun özgürlüğü olarak alıyor.
D AME GERTRUDE UNE POULE
BAYAN KLUCK TAVUK
Le repas est vraiment très bon, ma ame.
Yemek gerçekten leziz, bayan.
Ma'ame Moore, écoutez-moi...
Dinleyin beni, yemin...
Tu lui ressembles! Tu parles pas comme un vrai Amé ricain mais rien d'é tonnant, ton père é tait anglais!
Olsun, sende izi var, ilerde harbi bir saf kan Amerikalı olacaksın gerçi sen İngiliz sayılırsın şaşırmamak lazım
Mais bon sang, tu es amé ricain!
Benim tercihim Amerikalı tarafın.
Ton père a choisi d'é pouser une Amé ricaine et d'habiter ici.
Bir Amerikalı kızla evlenip Amerikan olamazsın
Je suis amé ricain, mais j'aimerais bien savoir pourquoi vous n'aimez pas les Anglais?
Ben Amerikalıyım. Kusura bakma ama neden İngilizlerden pek hoşlanmıyorsun?
Il n'a jamais aimé l'Amé rique et les Amé ricains.
Amerika'yı ve Amerikalıları hiç sevmedi
Mais je pense que tu pourras, vu que t'es à moitié amé ricain. La meilleure moitié!
Ne de olsa yarı Amerikalısın iyi tarafın var
Rien de pire que les enfants amé ricains!
Arsız çocuklar diye duydum Amerikan çocuklarını
De l'amitié avec une Amé ricaine vé nale?
Arkadaşlık mı bekliyor? Kurnaz işbirlikçi paragöz Amerikalı
C'est lui! C'est lui qu'est venu d'Amé rique!
Bu o, bu o amerikadan gelen
Veuillez dire à la dame que tous les Amé ricains sont sans é ducation! Veuillez dire à milord qu'ils n'en ont pas le monopole!
Leydi ye söyle o da tüm Amerikalılar gibi kaba söyleyin lorda, Amerikalı olmak kaba olmak değildir
J'ai dé couvert qu'elle é tait danseuse, venue en Angleterre avec une troupe amé ricaine. Elle est sans é ducation et visiblement vé nale. Qui se ressemble s'assemble.
Bir Amerikan grubuyla buraya gelen bir dansçı olduğunu öğrendim eğitimi yok ve açıkça paragöz korkarım lordum böyle bir ilişkisi olduğuna hiç şüphem yok
Ame pure à la dérive sur un océan de raisins verts.
Varamadığı hedefler ummanında sürüklenen sevimli bir ruh.
Lorsqu'il est porté par una ame courageuse la pierre rouge s'illumine.
Cesur bir kalp tarafından takılınca, taş kırmızı kırmızı parlar.
"Ame maléfique"?
"Tiksinç kalp" mi?
Une horde d'ohmus, enragés de colère, se concentra pour devenir une vague géante qui recouvrit la terre et déferla comme un raz-de-marée...
Ame her seferinde, öfkeli bir Ohmu sürüsü yeri gökle birleştirdi ve büyük bir acı verdi.
Mon Dieu, aidez cette pauvre ame.
Tanrım, onun ölümsüz ruhuna sahip çık!
L'AME DU PELERIN
HACI RUH
" Ame chrétienne, quitte
"Her şeye kadir olan..."
J'ai vu par deux fois une ame a travers l'obstacle d'un corps.
Tanrı iki kez ruhları beden aracılığıyla görmemi sağladı.
Cibiste, canal 19. Ame du Sud cherche Œil de Serpent.
Soul Sultan Snake Eyes'ı arıyor.
D'après le roman KUROI AME de IBUSE Masuji
Hikaye : Masuji Ibuse
Aie pitié de mon ame.
Zamanımı harcıyorsun.
Il a du sang amé ricain.
Kanındaki Amerikalı gösterir.
Toute vie doit contribuer à amé liorer le monde.
... Bir insan yaşadığı zaman dünya daha iyi bir yer olmalıdır
C'est ce que maman dit aussi. J'ai passé un bon moment chez elle hier et vous savez ce qu'elle a dit? "Toute vie doit continuer à amé liorer le monde".
Annem de şöyle dedi bir insan yaşıyorsa dünya daha iyi bir yer olmalı dünya çok güzel bir yer çünkü sen yaşıyorsun dede
Je crois que vous l'aurez amé lioré, vous!
Teşekkürler
Ne pas les é noncer ne les amé liorera pas!
Susunca daha iyi olan kötü haber duymadım
Elle a traversé mon äme.
Ruhumun içinden geçti.
Il y a des gens qui croient... qu'après la mort, l'äme va au paradis.
Bazı insanlar ölünce ruhun cennete gittiğine inanır.
Son äme est invisible, Robbie.
Ruhu görünmüyordu Robbie.
Ensuite, je dirai : "Je suis désolé... mais je vais devoir terrasser votre äme maléfique."
Sonra da "Üzgünüm ama tiksinç kalbine büyük bir delik açmam gerek."
Je m'garde pour l'Ame-Sœur qui m'prendra dans ses bras!
Ben müsait değilim efendim.