Translate.vc / French → Turkish / Amis
Amis translate Turkish
59,500 parallel translation
Voilà comment vous traitez de vieux amis?
Eski dostlara böyle mi davranıyorsunuz siz?
- Tes amis ont trouvé un lieu?
Arkadaşların yeri belirledi mi?
Et mes amis qui sont là vont bien s'occuper de Monica et de toi.
... seni kaçakçılık suçundan olduğu gibi DEA'e paslarım. Oradaki arkadaşlarım sen ve Monica ile çok güzel ilgilenirler.
Pourquoi ne pas dire à tes amis que tu ne te sens pas bien et venir entendre toute l'histoire?
Arkadaşlarına hasta olduğunu söyleyip benimle gelerek her şeyi duymaya ne dersin?
Alors va-t'en et raconte à tes amis comment tu as failli perdre ton cœur.
O yüzden koşup kalbini neredeyse kaybetmek üzere olduğunu arkadaşlarına da söyle.
Mais entre amis, où est le mal?
Fakat dostlar arasında. Öyleyse kötülük nerede?
Peut-être la satisfaction de découvrir ce qui est arrivé à ton amis Cooper.
Belki arkadaşın Cooper'ın başına neler geldiğini öğrendiğin için de hoşnut olursun.
J'en faisais avec mes amis.
Arkadaşlarımla sürerdim.
Les amis... Nous vivons tous dans la boue
Dostlar hepimiz çamurun içinde yaşıyoruz.
Parce que les deux insurgés que vous avez tués avaient chacun six frères ou amis presque prêts à se joindre aux insurgés.
Diyelim ki öldürdüğünüz iki isyancının isyana katılma konusunu kafasında evirip çeviren altı arkadaşı veya kardeşi falan vardı.
On ne fait pas de mal à ses amis, à l'école, si?
Çünkü okulda arkadaşlarımızı incitmeyiz, değil mi?
Je suis pas seule, j'ai des amis.
Yalnız değilim. Dostlarım var.
Elle a dû se tromper. Je vais me faire des amis?
- Hiç arkadaşım olacak mı?
Tu auras plein d'amis.
Bir sürü arkadaşın olacak.
On n'a pas de chambre d'amis. Le canapé, ça ira?
Misafir odamız yok ama umarım kanepe uygundur.
Aux nouveaux amis.
Yeni dostluklara içelim.
On devient amis, et je ne veux pas te gêner.
Arkadaş oluyoruz ve rahatsız olmanı istemem.
Tu as ramené tes amis pour me capturer?
Galiba beni yakalamak için arkadaşlarınıda yanına getirdin.
Cette Sylvia a des amis peu recommandables.
Bu Sylvia'nın alçak yerlerde tanıdıkları var.
Un de mes amis, qui travaille pour la Maison Blanche, a dit que Bernard Staines a rencontré Roosevelt trois fois le mois dernier.
Bir dostum, beyaz sarayda koruma Bernard Staines'in geçen ay üç defa Roosevelt ile buluştuğunu söyledi.
Vous allez découvrir le vrai visage de vos amis.
Bekle biraz. Dostlarının nasıl insanlar olduğunu göreceksin.
Les amis, Jésus était juif.
Arkadaşlar İsa Yahudi'ydi.
Je me suis éloignée de ma famille et de mes amis.
Ailemi ve arkadaşlarımı ardımda bıraktım.
C'est énorme, mes amis.
Bu önemli bir şey, çocuklar.
Je me dis qu'on ferait mieux d'être amis.
Sadece arkadaş olmamız konusunda muhtemelen anlaşmamız gerektiğini.
Amis!
Arkadaşız.
On est amis en ligne.
Çevrim içi arkadaşız.
Il rassemblait ses amis pour jouer aux boules, au badminton...
Bütün arkadaşlarıyla toplanır, bocce, badminton falan oynarlardı.
Il n'a jamais traité mes petits amis comme ça.
Hiçbir sevgilime böyle davranmamıştı, hem de hiçbirine.
Un instant. Chris. Chris, je veux te présenter des amis.
Chris, seni birkaç arkadaşımla tanıştırmak istiyordum.
Ne pas comme tomber dans sur les amis les mains vides.
Dostlarıma eli boş gitmeyi sevmem.
Pendant un moment, je ne savais pas que dans mes connaissances, encore moins des amis, verraient ce film.
O zamanlar tanıdığım, bir şekilde bağım olan birinin bu filmi izlemiş olabileceği aklımın ucundan geçmemişti.
Est-ce qu'il s'éloigne de ses amis et de sa famille?
Arkadaşlarından ve ailesinden uzaklaşıyor mu?
Exercice de rapidité, les amis.
Bu, hız egzersizi çocuklar.
Je sais que vous étiez amis.
Arkadaş olduğunuzu biliyorum.
Je quitte mes amis tous les deux ans.
İki yılda bir arkadaşlarımı bırakıp giderim.
Ça veut dire qu'il a pas d'amis.
Yani arkadaşı yok.
On n'avait pas d'amis il y a deux semaines.
İki hafta öncesine kadar bizim de yoktu.
On a besoin d'amis.
Arkadaş gereklidir.
Même d'amis chocolat chaud.
Sadece sıcak çikolata için olsa da.
Il a trouvé de nouveaux amis.
Başka arkadaşlar buldu.
Il est dans la maison d'amis.
Havuz evinde.
Tous ces gens étaient des amis d'Hannah?
Hepsi Hannah'nın arkadaşı mıydı?
Elle avait beaucoup d'amis.
Bir sürü arkadaşı vardı.
Si les amis ou la famille d'un jeune participent à des actes répréhensibles, ce jeune risque de faire pareil.
Bir gencin ailesi ya da arkadaşları anormal davranışlarda bulunursa o gencin de bunları yapması çok daha olasıdır.
Si une personne dans un groupe social commence à faire du bénévolat, elle influencera ses amis à faire de même.
Sosyal gruptan bir birey yardım derneğinde gönüllü çalışmaya başlarsa arkadaşlarını da aynısını yapmaya teşvik edebilir.
Non, on était amis, c'est tout.
Hayır, eskiden arkadaştık, o kadar.
de Huntington Beach et... nous étions bons amis.
Aramız iyiydi.
Il disparaîtra, il a des amis.
Ortadan kaybolacak.
Il n'aime pas trop que j'aie des amis. Il est possessif de nature.
Paylaşmayı sevmiyor.
Dites à vos amis où vous allez.
Evdekilere kart göndererek nereye gittiğinizi gösterebilirsiniz.