Translate.vc / French → Turkish / Antony
Antony translate Turkish
299 parallel translation
"Romains, compatriotes..." On sait que tu veux jouer Marc-Antoine!
- Romalılar ve taşralılar. Mark Antony'yi oynamak istediğini biliyorum ama bunun bize faydası yok.
Les aventures d'Antony Keane m'intéressent davantage.
Anthony Keane'in maceraları ilginç bir hâl aldı.
Antony était soldat.
Antony de bir askerdi.
Il est comme Antony.
Antony'e benziyor.
"Le capitaine John ressemble à Antoine... qui fit mourir Cléopâtre."
"Yüzbaşı John'un yüzü Antony'nin yüzüne benziyor... Kleopatra'nın ölümüne sebep olan yüze."
Pas seulement Antoine...
Sadece Antony'e değil,
Au fait, je m'appelle Bruno, Bruno Antony.
Bu arada, benim adım Bruno. Bruno Antony.
Bruno, Guy.
Bruno, Antony.
Bruno Antony. Vous vous rappelez?
Hatırlamıyor musun?
Voici M. Antony, un ami des Darville.
Bay Antony, Madam ve Mösyö Darville'in arkadaşı.
M. Antony nous a raconté des histoires.
Bay Antony çok hoş hikayeler anlatıyor.
II s'appelle Antony.
İsmi, Antony.
Barbara, M. Antony.
Barbara, Bay Antony.
Voici M. Antony, papa.
Baba, bu Bay Antony.
Je suis Bruno Antony.
İsmim, Bruno Antony.
La criminologie vous intéresse beaucoup.
Bay Antony, cinayetle çok ilgilisiniz.
M. Antony!
Bay Antony!
Mais vous devez le pousser à faire quelque chose.
Bayan Antony, bu konuda bir şeyler yapmalısınız.
Vous ne comprenez pas.
Anlamıyor musunuz, Bayan Antony?
Cléopâtre, Reine d'Égypte, et Marc Antoine.
Cleopatra, Mısır Tanrısı, ve Mark Antony.
Souvenez-vous, Antoine, croyant Cléopâtre morte... Il se suicida avec son propre glaive.
Hatırlayacaksınız, Antony, Cleopatra'nın öldüğüne inanıp... kendini de kılıcıyla öldürmüştü.
Cléopâtre, Marc Antoine, Lincoln, Jeanne d'Arc, vous tous.
Cleopatra, Mark Antony, Lincoln, Joan of Arc, hepiniz.
Merci pour le pingouin, tonton Antony.
Penguen için teşekkürler, Tony amca.
" Si elle rencontre Antoine le frisé
" Eğer Antony ile karşılaşmış olsaydı...
Marc Antoine?
Antony mi?
Aux cavaliers de Marc Antoine!
Marc Antony'nin süvarilerine, Sezar'ın sol kanadı ve sağ koluna.
Antoine rentrera à Rome.
Antony diğerleriyle Roma'ya dönsün.
A Rome, Marc Antoine agira en mon nom.
Marc Antony, Roma'da Sezar'ın adına konuşsun.
Marc Antoine ne cesse de me réclamer.
Sorunlar var. Marc Antony sürekli dönmemi isteyen mesajlar gönderiyor.
As-tu confiance en Marc Antoine?
Bu Marc Antony'ye güveniyor musun?
Comme en nul autre au monde.
Dünyada güvendiğim biri varsa, o da Antony'dir.
Antoine est toujours bienvenu dans la maison de César.
Antony, Sezar'ın evine aceleyle de gelse hep hoş karşılanır.
Oui, Antoine.
Evet, Antony.
C'est alors qu'il voit Marc Antoine.
Casca'nın başı dönerse, Marc Antony'yi görür.
Ce sera plutôt ton épée.
Bunu yapanın senin kılıcın olması daha muhtemel, Antony.
Tu tremblais devant Antoine... qui brûlait de te couper la tête... à juste titre.
Antony, kafanı bedeninden ayırmak üzereyken tir tir titriyordun.
Antoine a de bonnes nouvelles d'une réunion.
Antony, arkadaşlarımla yaptığı bir toplantıdan iyi haberlerle geldi.
Cimber, Marc Antoine ne doit pas y entrer avec lui.
Cimber, Marc Antony Sezar'la birlikte Senato toplantısına girmemeli.
Garde Antoine près de toi.
Antony yanından ayrılmasın.
Mais vous parlez si bien, Antoine.
Ama çok iyi konuşuyorsun, Antony.
Cet office est prononcé à la mémoire de nos chers amis, John et Mary Ashby, et de leur fils Antony.
Bugün burada çok sevgili dostlarımız John ve Mary Ashby'yi ve oğulları Antony'yi yâd etmek için toplanmış bulunuyoruz.
Aujourd'hui, nous devons aussi nous souvenir d'Antony Ashby, qui, aveuglé par la douleur, s'est ôté la vie.
Antony Ashby'yi de bugün anmadan geçmeyelim. Anne babasının acısına dayanamayıp kendi canına kıydı.
- Antony James Ashby.
Tam adın? Antony James Ashby.
Je ne serai pas ton Antoine.
Senin için Antony'yi oynamayacağım.
Rien que trois pauvres ex-consuls décrépits l'accueillant à la grille d'une salle remplie de sénateurs trop lâches pour sortir et passent leur temps dans les théâtres et les thermes alors qu'il vient de passer six mois à mener la vie d'un simple soldat!
"Kutlamayın emri verdim." Ama Actium'un yıldönümünde kutlama emri vermiştiniz, değil mi? Büyük büyükbabam Mark Antony'nin yenilgisini kutlamayı unutmadınız ama!
C'est ton père, Marc Antoine, qui l'a sacré roi des Juifs.
Senin baban, Mark Antony büyükbabamı Yahudi Kralı yapmış.
Réfléchis bien, fille de Marc Antoine.
İyice düşün, Mark Antony'nin kızı.
- M. Antony.
- Bay Antony.
M. Antony.
Bay Antony.
Bruno Antony.
Bruno Antony.
J, interrogerai le charmant M. Steele.
Antony Steele'in yakın akrabalarından biri. Belki de bu masum yüzlü adamı sorgulamalıyım. Ne dersiniz?