Translate.vc / French → Turkish / Ari
Ari translate Turkish
2,467 parallel translation
Oui, OK, Ari. Mais oublie Benji. Je le fais pas.
Tabii ki, Ari ama "Benji'yi" unut.
C'est super, Ari. Mais dégote-moi Smokejumpers.
Bu hârika, Ari ama bana "Smokejumpers'ı" ayarla.
- Essaye.
Sadece dene, Ari.
Je suis très rassuré.
- Artık kendimden çok eminim, Ari.
Fais comme si tu l'étais aujourd'hui, et qui sait, oncle Ari aura peut-être une bonne nouvelle à la fin de la journée.
Bugün de Vince için öyle görün ve kim bilir belki de Ari Amca, günün sonunda sana bir hediye verir.
- Bonne chance, Ari.
- İyi şanslar, Ari.
Hé bien... c'est pas mal.
İyi görünüyorsun, Ari. Hala sallayabiliyorsun.
Toujours aussi intelligent.
Hep çok akıllıydın, Ari.
Ari ne vous aime pas.
Ari'yi kızdırıyorsun.
Désolé, vous faites équipe avec Ari.
- Üzgünüm, Bob. Sen Ari ile gideceksin.
Si je continue à battre Ari, on achètera le script avec son fric.
Ari'yi böyle yenmeye devam edersem senaryoyu, onun parasıyla alabiliriz.
Qu'en penses-tu?
Ne diyorsun, Ari?
Tu pourrais perdre encore plus.
Devam edersen daha fazla batarsın, Ari.
- T'es vraiment une ordure.
Sen gerçekten de bir pisliksin, Ari.
- Tu jouais mal exprès?
Beni yemliyor muydun, Ari?
Moi aussi, moi aussi.
Ben de, ben de, Ari.
Tu vas avoir de gros ennuis.
Şimdi başın belada, Ari.
Des gros ennuis, Ari.
Büyük belada, Ari.
À toi, Ari.
Senin sıran, Ari.
Si tu la rates, c'est fini.
Beraberlik için atmalısın, Ari.
Prie.
- Dua et, Ari.
Tu sais que t'es un putain d'abruti de merde.
Sen gerçekten de korkak bir pisliksin. Bunu biliyorsun, değil mi, Ari?
Allez tous les deux vous faire mettre.
İkiniz de s... tirin gidin, Ari. Duyuyor musun?
Donne-moi des bonnes nouvelles.
- Bana iyi haberler ver, Ari.
- Ari.
- Ari.
Pas les affaires, Ari.
İş yok, Ari.
Je vends des moteurs d'avions, Ari.
Ben uçak motorları satıyorum, Ari.
T'es prêt à aller du rez-de-chaussée au dernier étage, Ari?
Zemin kattan çatı katına taşınmaya hazır mısın, Ari?
Je n'ai jamais vu personne d'aussi grisé après un enterrement, Ari.
Kimseyi bir cenaze töreninden sonra bu kadar heyecanlı görmemiştim, Ari.
J'ai passé 10 ans là-bas, Ari.
Orada on yıl geçirdim, Ari.
Je demande juste que tu y penses, Ari.
Sadece göz önünde tut, Ari.
Comment était l'enterrement, Ari?
Cenaze nasıldı, Ari?
Ari, c'est vraiment macabre.
Ari, çok kibarsın.
Ne lui dis pas que je suis revenu.
- Geldiğimi söyleme. - Ari.
Ils ont gagné 4 millions l'an dernier, Ari.
- Geçen yıl dört milyon kazandılar, Ari.
- Qu'est-ce que c'est, Ari?
- Ne var orada, Ari?
Jolie, la nouvelle montre, Ari Gold.
Yeni saatini beğendim, Ari Gold.
C'est une Audemars Piguet, Ari.
O bir Audemars Piguet, Ari.
Aucune pression, Ari.
Baskı yok, Ari.
Tu me caches quelque chose, Ari?
Benden bir şey mi saklıyorsun, Ari?
- Ari, écoute-moi.
Ari, dinle...
Non, Ari, ta femme est en ligne, elle veut savoir pourquoi tu lui as fait livrer des bagages Louis Vuitton. Et moi aussi.
Hayır, karın telefonda ve eve neden bir Louis Vuitton bavul seti gönderdiğini merak ediyor ve aslında ben de ediyorum.
Je dois aller aux toilettes.
- Tuvalete gitmeliyim. - Ari.
- Ari, assieds-toi.
- Ari, otur.
- Ari, reste.
- Ari, burada kal.
- Où es-tu?
- Neredesin, Ari?
Du golf un mercredi?
Çarşamba günü golf demek, Ari?
- Ari Gold.
Ari Gold.
C'est trop pour ta santé?
- Senin için çok mu fazla, Ari?
- Ari!
- Ari!
Qu'est-ce qui se passe, Ari?
Neler oluyor, Ari?