Translate.vc / French → Turkish / Armageddon
Armageddon translate Turkish
242 parallel translation
Il vaudrait mieux que Dieu appelle tout le monde au Jugement Dernier. Armageddon!
Kıyamet günü.
Armageddon.
Mahşer.
Ça vient du mot "Armageddon".
Adı "Armageddon" kelimesinden geliyor.
L'Armageddon, Sybil.
Kıyamet bu, Sybil.
L'Armageddon, Sybil.
Kıyamet, Sybil.
"Armageddon!"
Bunu bir işaret olarak görecektir, değil mi?
Nancy attendait toujours la fin du monde, c'est elle qui redoutait l'Armageddon.
Nancy dünyanın sonunu bekleyip duran, Kıyamet'ten ödü kopan parçan.
les instruments de l'apocalypse.
Armageddon'un aletleri.
Qui vous parle de logique... alors qu'on est en plein Armageddon!
Tanrım, adam hala mantıktan bahsediyor! Burada evrensel bir Armagedon'dan bahsediyoruz!
C'est Armageddon.
Bu ölüm kalım savaşı.
Elle allume des feux, certes, mais d'ici à la faire passer pour l'Armageddon...
Ateş yakamaz, evet,... ama sen ondan kıyametmiş gibi bahsediyorsun.
Maintenant supposons que le traité est caduc, c'est l'Armageddon sanglant.
Şimdi... Diyelim ki anlaşma bozuldu ve ortalık kan gölüne döndü.
- Armageddon arrive.
- Kıyamet neredeyse üzerimizde.
M. Hoover est un spécialiste d'Armageddon.
Bay Hoover Armageddon konusunda uzmandır.
Armageddon, cousin.
Mahşer, kuzen.
Voilà Armageddon, cousin.
Bu mahşer, kuzen.
Le diable d'Armageddon.
Kıyametin şeytanı.
Ca gâchait le plaisir d'Armageddon. Je suis ravi que vous l'ayez annulé.
Ben hiç beğenmemiştim işin bütün eğlencesini bozuyordu, o orospu çocuğunu iptal ettiğinize seviniyorum efendim.
L'Armageddon?
Armageddon.
Un fou des bois avec une grange pleine de crânes humains et une faux que j'aiguiserais tous les jours prête pour l'Armageddon? Non, non.
Ahırı insan kafataslarıyla dolu olan ve dünyanın sonunu bekleyen bir kaçık mı?
S'ils veulent Armageddon, donnons-le-leur!
Kıyamet istiyorlarsa istediklerini alacaklar.
L'Armageddon devra encore attendre un autre jour.
Kıyamet başka bir günü bekleyecek.
Ce que la Bible appelle Armageddon. La fin du monde.
İncil'de bu, Armageddon, yani kıyamet günü diye adlandırılıyor.
Pendant que le reste du monde faisait la guerre aux bols de riz et aux cocos, ces hommes étaient en train de négocier secrètement un Armageddon planifié.
Dünyanın geri kalanı kominist ve kavgacı serserilerle uğraşırken bu adamlar gizlice dünyanın sonunu masaya yatırıyorlar.
Harmagedon Josaphat.
Armageddon ve Jehoshapat.
Pendant que nous faisions la guerre aux communistes, ces hommes étaient en train de négocier l'Armageddon.
Dünyanın geri kalanı kominist ve kavgacı serserilerle uğraşırken... bu adamlar gizlice Dünyanın sonunu... masaya yatırıyorlar. Kiminle masaya oturuyorlar?
Ca veut dire Armageddon en Scandinave. La fin du monde.
İskandinav dinlerindeki kıyamet.
Pendant quelques instants, ce fut l'Armageddon.
Birkaç saniyeliğine burada kıyamet koptu.
Armageddon. T'as déjà vu Armageddon?
- Armageddon, ona gidelim mi?
- Non, Armageddon est bien.
- Hayır Armageddon'a gidelim.
X-Files, Independance Day, Armageddon,
Gizli Dosyalar, Kurtuluş Günü, Armageddon,
On mangera chinois et on louera "Armageddon".
Tamam, Çin yemeği ısmarlar, Armageddon'u kiralarız.
Armaggedon.
Armageddon.
- Lequel, Armageddon?
- Hangisi, Armageddon mu?
Il suffit de récupérer son statut de dieu et déclencher la bataille d'Armageddon pour que d'un seul coup, tout le monde veuille faire partie des réjouissances.
Yeniden tanrıIığa yükselmek ve kıyameti başlatmak deyince herkes bundan kendine bir pay çıkarmaya çalışıyor.
C'était lequel, Deep Impact, et c'était lequel, Armageddon?
Derin Darbe hangisiydi, Armageddon hangisiydi?
Armageddon, c'est ce qui va se passer si tu me réveilles.
Armageddon da beni bir daha uyandırırsan sana olacakları anlatandı.
On était deux. Bon Dieu, mes parents devraient condamner cette fenêtre.
Son şey ise kutsal bir azizin gökyüzünden alevler çıkaran bir at arabasıyla gelip, Armageddon Savaşı'nı duyurması olurdu.
"Armageddon".
Armageddon.
Armageddon est proche et Big Dave a peur.
Millet, Armageddon tepemizde ve Big Dave korkuyor.
- L'Armageddon. - Le jugement dernier. La fin du monde.
Dünyanın sonu Kıyamet günü Mahkeme günü,
L'heure tourne, chers frères et sœurs, et nous rapproche d'Armageddon.
Saatler ilerliyor, kardeşlerim, Kıyamet'e doğru geri sayıyor.
Armageddon.
Kıyamet günü.
ARMAGEDDON ET COMPLOT POUR DOMINER LE MONDE Ouais.
Evet.
Merci.
Teşekkür ederim. Armageddon.
ARMAGEDDON ET COMPLOT POUR DOMINER LE MONDE Ouais.
Pelvic sınavım için randevum vardı.
L'Armageddon.
Kıyamet günü.
L'Armageddon?
Kıyamey günü?
Armageddon?
Armegeddon, mu demek istiyorsunuz?
Des monologues, des visions d'Armageddon,
Monologlar...
des recherches obsessionnelles sur Internet,
Armageddon hayalleri görmek... takıntılı bir şekilde İnternet'te araştırma yapmak...