Translate.vc / French → Turkish / Arréte
Arréte translate Turkish
1,408 parallel translation
Il fallait bien que je t'arrete!
Seni nasıl durduracaktım?
Arrete.
Kahretsin.
Arrete-toi!
Solla onu!
Streak, arrete.
Streak, hadi.
Arrete!
Charisse, çok üzgünüm.
Allez, on arrete tout.
- İşin zor Doktor. - Tamam, bitti.
Arrete!
- Beni seni yemeye zorlama.
Archie, arrete!
Benzin parasını bölüşür, arkada çocuklarla otururum.
- Arrete, je suis sérieux.
- Karımı al... - Lütfen!
- Arrete!
- Seni uyarıyorum.
- Y a rien. - Arrete!
- Sorun ne?
On m'a déjà arreté deux fois.
Yerel polis iki defa durdurdu.
Et alors, je veux pas etre arreté.
Fark etmez. Ceza yemek istemiyorum.
Arrete avec ce flingue ou je viens te botter le cul.
Siska kicini tekmelemeden o silahi birak.
Arrete!
Dur! Kes sunu!
Elle prend le cocktail ou moi j'arrete.
O ilac almazsa, ben de almayi keserim.
Arrete!
Kos!
Arrete de t'en faire pour ça!
Araba icin üzülmeyi kes.
Mélange encore jusqu'a ce soit plein, et arrete la
Dolunca tekrar asıl, su duracak.
Il n'arrete pas de grossir!
Gittikçe büyüyor!
L'un des sujets du test a ete arrete.
Deneklerden biri tutuklandı.
Je crois que tu t'arrete là, Yulaw.
Artık bunlar işine yaramaz Yulaw.
- Il s'est arreté.
- Hiçbir fikrim yok.
Alors pourquoi s'est-il arreté?
- Peki sistemin çökmesinin nedeni ne?
Le moteur s'est arreté d'un coup, j'étais dans le cockpit.
Ben de kokpitteydim. Bütün aygıtlar birden devre dışı kaldı. Hayatta kaldığımız için ona borçluyuz.
La Navy a arreté les recherches 2 mois après.
Donanma 2 ay sonra aramalardan vazgeçti.
Continue! ARRÊTE!
KES ŞUNU!
- Arrëte! Elle m'énerve, cette chanson!
Bu şarkı beni deli ediyor.
Arrëte de t'en faire avec Mike et son camion.
Kamyonet için endişelenme.
Arrëte de pleurer, Naima.
Ağlama, Naima.
Arrëte!
Dur!
- Hé! Arrëte!
Dur!
- Arrëte!
Dur!
- Lakha, arrete tes betises!
- Lakha, bu ne saçmalık!
Arrete-toi!
Dur!
- Arrete!
- Dur!
Arrete!
Dur!
Alexandra, arrete avec ça et regarde-moi!
Alexandra, onunla uğraşmayı bırak ve beni izle!
J'ìtais un peu ìtonnìe... que tout s'arrete le jour ou Dean est parti.
Dean'in seti terk ettiği gün her şeyin bitmesine önce biraz şaşırmıştım.
- Arrete-Ie!
- Kapaptın şunu!
J'ai dis arrete ça!
Sana dur diyorum!
Pourquoi vous ne rangez pas cette caméra avant d'être arreté?
İstersen şu kamerayı bırak da tutuklanma.
Arreté... parce que j'ai refusé de porter allégeance... au Dominar Bishan.
Hükümdar Bishan'la ittifak kurmayı reddettiğim için tutuklandım.
- allez Flash, arrete.
- Hadi Flash, dur.
Alors arrete.
Değilsin.
Arrete de t'en faire pour moi ok?
Benim hakkımda endişenmeyi bırak tamam mı?
Arrete de me surveiller, s'il te plait.
Bana ders vermeyi kes lütfen!
Alors arrete de faire comme si tu l'étais!
O zaman öyleymiş gibi davranmayı da kes!
Arrete ce type!
Durdurun o adamı!
Arrete le, il a mon argent!
Durdurun onu, param onda!
Arrete ce type!
Durdurun şu herifi!