Asai translate Turkish

Histoire originale de Kan Shimozawa Scénario de Shozaburo Asai

Yapım : KAN SHI MOZAWA Senaryo : SHOZABURO ASAI

Scénario de Minoru Inuzuja et Shozaburo Asai

Görüntü Uyarlaması MINORU INUZUKA ve SHOZABURO ASAI

Histoire originale de Kan Shimozawa Scénario de Shozaburo Asai

Orjinal Hikâye KANSHI MOZAWA Senaryo SHOZABURO ASAI

Hiroshi ASAI

Hiroshi ASAl

Seigneur, avec Asai et Asakura à Otani, le Shogun à Kyoto, les Ikkou qui se soulèvent à Mikawa, et Shingen à Mikawa,

Efendim. Asai ve Asakura Otani'de Shogun Kyoto'da ve Ikkou Ishiyama'da ayaklanmış durumda.

Dis ceci à Ieyasu. Quand je me battrai contre le seigneur Asai, qu'il aille défier Shingen lui même.

Leyasu'ya söyle ben Asai ile savaşırken aralarına dalıp Shingen'in gerçekten ölüp ölmediğini öğrensin.

Asai Shinobu, c'est le chef, pas vrai?

Asai Shinobu patron, değil mi?

Demande à M. Asai.

Bay Asai'den yardım iste.

Je pourrais te livrer ou appeler Asai sur-le-champ.

Seni polise teslim edebilirim, veya Asai'yi arayabilirim.

8e ÉTAGE :

" "8F - ASAI TİCARET, A.Ş."

ASAI SHINOBU

"ASAI SHINOBU"

- ça se prononce "acaï"?

- Bu şey nasıl okunuyor? "Akai"? - "Asai."

Bon. Passe-moi "l'aça-i".

Pekâlâ, asai yi ver.

- Nous serons en retard à la messe.

- Aşai Rabbani'ye geç kalacağız.

Il m'a coûté une fortune en messes. Mais le pire est passé.

Aşai Rabbanilerde bana bir servete maloldu, ama en kötü kısmı geçti artık.

Il se lève. Bientôt, vous le verrez à la messe. Regardez à la lumière.

Ayağa kalkmaya başladı, yakında Aşai Rabbani'de olur. lşığa tutun.

Et à partir de demain, tu viens à la messe avec nous. Même si je dois t'y traîner comme un chien!

Yarından itibaren, bizimle birlikte Aşai Rabbani'ye geleceksin, seni oraya köpek gibi sürüklemek zorunda kalsam bile!

Du fait que j'apprécie tant le personnage, je ne le trouve pas diabolique, donc ça se ressent dans mon jeu.

Kilise fiyatımızı kırmaya mı çalışıyor dersin? Biz Aşai Rabbani ayinini yarı fiyatına sunuyor muyuz?

Chez moi, tout le monde va à la messe.

Bizim evde, herkes Aşai Rabbani ayinine gider.

L'Eucharistie, comme nous l'appelons en théologie catholique, la Sainte Communion est le partage du pain et du vin qui pour certains est le corps et le sang du Christ, pour d'autres représente le corps et le sang du Christ.

Katolik teolojisinde Aşai rabbani ayini dediğimiz Komünyon, yani ekmeğin ve şarabın paylaşılması ki bazılarına göre bunlar İsa'nın vücudu ve kanıdır bazılarına göre İsa'nın vücudunu ve kanını temsil eder.

C'est pour cette raison que nous venons ici, pour partager l'Eucharistie du même pain.

Bu yüzden her gün buraya gelir Aşai Rabbani'de aynı ekmekten yeriz.

- "Açaï".

Asai mi?

Il n'existe pas meilleure sentiment que de recevoir l'Eucharistie dans un état de grâce.

Huşu içinde Aşai Rabbani ayinine iştirak etmekten daha güzel bir duygu yoktur.

Et quand je vous sentirai prêt, Vivian sera auprès de vous quand vous recevrez les Saints Sacrements et accepterez le corps du Christ.

Ben hazır olduğunu hissettiğimde de, Vivian'ı yanına alır aşai rabbani ayinini gerçekleştirir ve Mesih'in vücudunu kabul edersin.

Le Baptême, l'Eucharistie, la Réconciliation, la Confirmation, le Mariage, les Ordres sacrés, et l'Onction des malades.

Vaftizm, Aşai Rabbani, Mutabakat, Kuvvetlendirme, Evlilik, Takdis Merasimi ve Hastanın Meshi.

Je voudrais recevoir l'Eucharistie.

Aşai Rabbani ayinini almak istiyorum.

Tu ne dois pas communier, tu as besoin de nourriture.

Aşai Rabbani'ye ihtiyacın yok, yemeğe ihtiyacın var.

La Sainte Communion est la meilleure nourriture.

Aşai Rabbani en iyi gıdadır.

Je veux tant l'Eucharistie, s'il te plaît, appelle le Père Weber.

Aşai Rabbani'yi çok istiyorum, lütfen Peder Weber'i ara.

Et elle a reçu l'Eucharistie sur son lit de mort.

Ölüm yatağında Aşai Rabbani ayinini aldı.

J'ai amené du vin et du pain.

Aşai rabbani hazırlatayım.

Il était à l'Église Blessed Sacrament... en 1962, et a vu Geoghan... conduisant des enfants dans une chambre.

62'deki Aşai Rabbani Ayini'nde bulunmuş. Geoghan'ı görmüş. Küçük çocukları papazın evindeki yatak odasına götürüyormuş.