Translate.vc / French → Turkish / Asher
Asher translate Turkish
448 parallel translation
- Asher vous... - Je ne peux pas...
- Asher sana gerekenleri- -
Tania Asher, je bosse pour le groupe.
Ben Tania. Grupla çalışıyorum.
M. Asher, selon la foi juive, il est d'usage de montrer notre amour de Dieu par de bonnes actions.
Bay Asher, Yahudi inancına göre, yaptığımız iyiliklerle Tanrı'ya olan inancımızı göstermeliyiz.
Schmuel Asher.
Schmuel Asher.
"JE SERAI CELUI QUI SERA."
Hayır o şöyle olacak : "EHYE ASHER EHYE. Ben ne olacaksam olacağım."
Je croyais que Kimber et Sean Asher étaient fous amoureux.
Kimber Slately ve Sean Asher'in bu senenin John ve Jackie'i olacağını sanıyordum.
Et Asher est celui qui vient me chercher.
Beni almaya Asher gelecek.
- Où est Asher?
- Asher nerede?
Où est Asher?
- Asher nerede?
Asher, on te demande si peu de choses...
- Senden fazla bir şey beklemiyoruz.
On ne peut pas toujours échapper aux conséquences, Asher.
- Sorumluluklarından kaçamazsın.
C'est pour ça qu'Asher est un inadapté social.
Asher bu yüzden sosyal biri olamıyor.
- Une pour moi et une pour Asher.
Bir bana, bir de Asher'a.
Tu crois qu'Asher était défoncé?
- Sence Asher çekmiş miydi?
Je suis désolée, Asher. Ouais.
- Üzgünüm Asher.
Alex, c'est Asher qui répond à votre appel.
Alex, Asher telefonda bekliyor.
Asher, ne tiens pas la canne comme ça.
- Asher, oltayı öyle tutma.
Tu ne feras pas la même chose avec Asher.
- Asher'a ben çocukken... bana yaptıklarını yapmana izin vermeyeceğim baba.
Ecoute, Asher. Est-ce que la mort t'excite toujours autant?
Tanrım, ölüm seni hep böyle azdırır mı?
Asher! Asher!
Nereye gittiğinizi sanıyorsunuz?
- Je suis désolé, Peg.
- Asher. - Çok üzgünüm Peg.
Asher, mon chéri.
Asher, hayatım.
Je savais pas que la came était là. Tais-toi, Asher.
Onların orada olduğunu bilmiyordum anne, yemin ederim.
Tu te rends compte comme c'est grave?
Boş versene Asher. Bunun ne kadar ciddi bir şey biliyor musun?
Asher, tu aurais pu ramasser 15 ans pour ça.
Asher, biliyor musun, bu yüzden 15 yıl hapis yiyebilirsin.
Asher, tu n'es plus un gamin.
Asher sen artık çocuk değilsin.
Asher, écoute ton père.
Asher, babanı dinle.
- Richard? Asher!
Hatırlanacak bir gün olacak.
Oh, regarde-toi!
- Richard? - Asher?
Ton grand-père connaît Asher Fleming?
- Seni görmek de.
C'est incroyable J'ai lu son dernier livre 4 fois.
Büyükbaban Asher Flemming'i mi tanıyor?
Asher, voici ma petite fille, Rory - Bonjour
Asher Flemming.
- Heureux de vous rencontrer
Asher, bu torunum Rory.
Non, merci, Richard. Au fait, encore merci de m'avoir présentée à Asher Fleming
Bu arada beni Asher Flemming'le tanıştırdığın için teşekkür ederim.
Ne me dis pas : "Je te l'avais dit".
Ben söylemiştim, deme Asher.
À gauche, son frère, Asher.
Soldaki... kardeşi, Asher.
Rebecca Asher.
"Rebecca Asher."
Selon sa mêre, Martin Asher s'est cassé un seul os au cours de sa vie.
Annesine göre, Martin Asher hayatında sadece bir kemik kırmış
Ce n'est pas le corps de Martin Asher.
Bu Martin Asher'in vücudu değil.
Mme Asher est três convaincante.
- Bayan Asher kelimeleri iyi kullanıyor.
Seule Mme Asher aurait une clé.
Bayan asher başka kimsede anahtar yok diyor.
Voilà ce que fait Martin Asher depuis plus de 20 ans.
Bu Martin Asher'ın 20 yıldan beri yaptığı iş.
On n'a rien entre M. X et Bissonette, mais ça ne signifie pas qu'Asher est resté inactif.
John Doe ve Henri Bisonnette arasında bir belirsizlik var fakat bu Asher'ın hareket etmediği anlamına gelmez.
Asher est très "décont".
Asher çok rahatsızdır.
Asher!
- Asher.
- Laisse Asher tranquille.
Asher'ı bu işe bulaştırma.
- Asher?
- Asher.
LES JO YAUX DE FAMILLE
- Asher.
Vas-y, smurfe, Asher.
Hadi Asher, hadi.
Asher Fleming
Kızlar, sizi eski bir sınıf arkadaşımla tanıştırayım.
Mettons Mme Asher en sécurité.
Tamam.Mrs Asher'i güvenli bir yere götürelim.