Translate.vc / French → Turkish / Asi
Asi translate Turkish
1,124 parallel translation
Nous n'avions plus de vivres ni de munitions, et nous devions communiquer avec la colonne du général Neill, qui se déplaçait vers le nord.
Etrafımızı 10.000 asi kuşatmıştı, bir fare kafesinin etrafındaki teriyerler gibi bizi kıstırmışlardı. Çok az yiyeceğimiz ve cephanemiz kalmıştı,...
J'ai passé plusieurs mois dans un asi en vacances.
Bir şey içer misin? Neyim var bilmiyorum. Birkaç aydır yoktum san... tatildeydim.
Je l'ai rencontré dans un asi... centre de vacances.
Tatilde tanıştığım bir erkek.
Les rebelles Khmers rouges ont resserré leur étau autour de Phnom Penh, où s'entassent quelque deux millions de réfugiés.
Gerçekten de, Kamboçya'daki Kızıl Kmerler adlı asi örgütün üyeleri başkent Phnom Penh etrafındaki çemberi daralttılar ve savaşa 2 milyon mülteci daha eklediler.
Il était fruste et sauvage.
Biraz hırpani ve asi biriydi.
Vous vous faites passer pour un rebelle, mais en fait, vous êtes un fonctionnaire.
Asi tavırlarla hava atıyorsun, ama mesele şu : Sen bir memursun.
La directrice de St Clete's, l'école pour filles rebelles.
St. Clete's Asi Kızlar Okulu'nun müdürüydü.
Mince.
Vay, asi de ha?
Monte, gros dur.
Peki, yukarı çık asi çocuk.
Ce sont des délinquants, des gangs...
Etrafta bir sürü asi velet var.
Je veux savoir s'il est imprudent.
Asi mi bunu bilmeliyim.
C'est un marginal mais il se fait du fric.
O bir asi ama iyi para kazanıyor.
Et, plus à l'Ouest, elle tombe feutrée, sur les vagues tumultueuses du Shannon.
Karanlık ve asi Shannon'ın dağlarının üzerine düşüyor... Hepimiz sırayla birer gölge oluyoruz.
Sûrement une autre patrouille de rebelles.
Herhalde bir başka asi devriye.
Il est déchaîné Personne ne peut le tenir
Asi ve söz dinlemeyen biri!
Régulièrement, la milice d'autodéfense leur montrait qui était le patron.
Ve arada bir de bir avuç asi'de onların patron kim olduklarını göstermeye çalışırdı.
Une culture avancée de plusieurs siècles, une autarcie pacifique et hautement sophistiquée permettant aux citoyens de se consacrer à l'art et à la culture.
- Evet efendim. Gezegende birlik ve barış sağlanmasının en büyük mimarı Karnas'tı. Şimdi bunun gibi bir asi grupla neden baş edemesin ki?
Tu ne l'as pas encore dressé pour sortir!
Bonnie, sen bu asi çocuğu pek eğitememişsin. Bu Robert Palm.
J'ai toujours été un rebelle.
Her zaman asi biriydim.
Je n'ai jamais vraiment voulu être musclé et fort.
Ben asIında iri ve güçIü oIup bir şeyIer taşımak istemiyorum.
T'es pas un rebelle.
Sen asi değilsin.
Ici le QG. Sergent Omega-In, à vous.
Karargahtan Asi Omega'ya, tamam.
Ici Sergent Omega-In. Je vous reçois 5 sur 5.
Asi Omega dinlemede, tamam.
C'est un rebelle, il ne fera jamais rien de bon!
Steve bir asi, ve asla iflah olmayacak.
Je me rappelle un amiral de Starfleet qui avait dit la même chose de quelques renégats andoriens dans le système triangulaire.
Bir zamanlar bir Yıldızfilosu amiralinin... Triangular sistemindeki asi Andorianlar için de aynı şeyi söylediğini hatırlıyorum.
Malheureusement, ma mère n'a jamais vraiment surmonté la mort de mon père.
AsIında maaIesef annem babamı hiçbir zaman unutamadı.
Votre femme peut être votre grand-père.
Karın asIında deden oIabiIir.
Lequel, soyons honnête, n'est pas une grande perte.
AsIında kabuI etmeIiyiz ki çok da büyük bir kayıp değiI.
Le fait est, je suis tellement mûre, que je m'apprête à tomber de l'arbre!
AsIında... ben o kadar oIgunIaştım ki, daIımdan düşmek üzereyim!
Alex est Louis.
AIex asIında Louie.
Mais tu te bats comme elle!
AsIında onun gibi kavga ediyorsun!
On a presque...
AsIında...
Ces cent bonnes âmes déguisées en rebelles en bas... seront mon alibi.
Aşağıda asi üniforması giymiş yüz kişi şahidim olur.
C'est peut-être ce qu'il nous faut.
Belki de ihtiyacımızda olanda budur, asi bir genç.
" chien notoirement rétif, qui, malgré sa race,
" bu asi köpek,
- Tu es musicien... rebelle, marginal. Exactement comme moi, à ton âge.
- Şey, sen bir müzisyensin ve bir asi ve yalnız. ve çocukken nasılsam öylesin.
C'est ça, le grand Manitou?
Demek büyük asi buymuş.
Pour sa femme rebelle, je comprends.
Karısını anlıyorum. Anlaşılan hep asi biriymiş.
la rébellion est une période nécessaire dans la vie d'un jeune homme, Naïvement, un signe de force
Senin yaşındaki bir genç adamın asi olması hayatın kaçınılmaz gereklerinden biridir içtenlikle diyorum, gücün bir simgesidir.
Autrement dit, Robert, je respecte ta nature rebelle.
Başka bir deyişle Robert, senin asi mizacına saygı duyuyorum.
Je te revois cogner cette salope...!
Seni, sefil bir asi olarak görmüştüm.
- Te voilà beau! Le Croisé de la Courte Vue...
Ne yapacağını bilmeyen asi.
Vous avez été renvoyé il y a 18 mois pour insubordination.
Asi davranıp emirlere itaat etmediğinden 18 ay önce görevden uzaklaştırılmıştın.
Un rebelle?
Asi mi?
Comme je n'ai pas pu me rebeller contre l'Église, ni l'armée, ni le mariage, qui sont, avec les banques, les institutions les plus réactionnaires qui soient, moi, l'infidèle, le rebelle, et le libertin dans l'âme, je mène la vie d'un bourgeois respectable.
En lanet kurum olan bankacılık yaptıktan sonra evliliğin töresine, Kilise'ye veya Ordu'ya isyan dahi edemeden, işe yaramaz bir asi bir kâfir, bir ahlâksız ve bir bujuva eskisi olarak buradayım.
Mais elle craquait pour Billy parce qu'il était un peu voyou.
Ama Billy'ye karşı zayıf bir yönü vardı, çünkü o asi bir çocuktu.
Un rebelle sanguinaire sous votre toit.
Çatınızın altında gözü dönmüş bir asi var.
JAMES DEAN DANS LA FUREUR DE VIVRE
JAMES DEAN VE "ASİ GENÇLİK"
Ces enfants rebelles!
- Oğlum, benim asi oğlum.
Tu te prends pour un rebelle?
Kendini asi mi sanıyorsun?
Vraiment?
Kendini gerçekten asi mi sanıyorsun?