English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Asker

Asker translate Turkish

9,405 parallel translation
Je demande quelques milliers de soldats dans le Jourdain.
Ben Ürdün Vadisi'nde birkaç bin asker istiyorum.
Et ces drapeaux sur les cercueils, ces soldats, c'était... Je les ai déployés et enterrés.
Tabutların üzerindeki o bayraklar, savaşa gönderip sonra toprağa verdiğim onca asker.
Sûrement un militaire.
Muhtemelen asker.
Et ce ne sont pas celles des cours de yoga.
Orada sadece asker kaçaklarıyla yoga sınıfları olmuyor, tamam mı?
Debout, soldat.
Uyan bakalım, asker çocuk.
Le département de la Défense va doubler le recrutement d'employés.
Savunma Bakanlığı, orduya asker ve sivil memur alımını arttıracak.
Ça finira mal pour vous, Mercenaire.
Bu iş senin için kötü bitecek, paralı asker.
Je te connais assez bien, Mercenaire.
Seni yeterince tanıyorum, paralı asker.
En réalité... Tu n'es pas un mercenaire.
Aslında paralı asker değilsin.
Mercenaire!
Paralı asker!
Mercenaire?
Paralı asker?
Viens, Mercenaire, voyons ce que peux faire mon couteau sur ta jolie corde.
Gel, paralı asker. Bakalım halatın bıçağıma karşı ne yapacak.
- C'était pas fini avec le militaire?
- Sen ve asker çocuğun ayrıldığını düşünüyordum.
Je suis enfant de militaire.
- Ben asker kızıyım. Unuttun mu?
Du Comte de la Fère à un simple soldat.
Kont de la Fere'den sıradan bir asker olmuşsun.
Nous ne sommes pas des soldats.
Asker değiliz ki biz.
Pensez comme des soldats et vous ne pourrez être vaincus.
Asker gibi düşünürseniz kaybedemezsiniz.
Êtes-vous réellement un déserteur, Aramis?
Sahiden asker kaçağı mısın şimdi Aramis?
Pour un déserteur, vous montrez un haut degré de dévotion à votre Reine.
Bir asker kaçağı olarak Kraliçene fazla bağlısın.
Un homme du nom de Wayne Combs, ex-militaire, a effectué une peine de 5 ans pour avoir agressé un soldat gay.
Wayne Combs isminde bir adam... eski asker, eşcinsel bir askere saldırmaktan 5 yıI cezası var.
Sean Bennigan est un soldat hautement qualifié.
Sean Bennigan iyi eğitimli bir asker.
- Arrête de penser comme un soldat.
- Asker gibi düşünmeyi bırak.
Maintenant tu as la permission de jouer au petit soldat.
Şimdi iznimi aldın asker çocuk.
J'ai vu des soldats protéger la Mairie et les bâtiments fédéraux, mais qu'en est-il du reste?
Belediye binasıyla diğer hükümet binalarını koruyan sadece birkaç asker gördüm. Peki ama diğerleri nerede?
Une fois que l'on contrôlera cette chose, - d'autres troupes viendront.
Bu şeyi kontrol altına aldığımızda daha fazla asker uygun durumda olacak.
- Non. Un militaire?
Asker?
Parce que 10 soldats de plus ont été déchargés.
Çünkü on asker daha taburcu edildi.
Tu n'es plus un soldat tu te souviens?
Artık bir asker değilsin, hatırladın mı?
- Mercenaires?
- Paralı asker mi?
Nous avons beaucoup d'ex-militaires, la plupart passent à la trappe.
Çok fazla eski asker geliyor. Bir çoğu da meslekten atılma.
Je ne suis pas fait pour être un civil et j'en ai fini d'être un soldat.
Sivil olmak bana göre değil ama asker olmaktan da bıktım.
Doucement, soldat.
Yavaş ol, asker.
Faiblesse, nombre de soldats.
- Zayıf noktaları, asker sayısı.
Ils disent que vous avez tué 10 soldats.
10 asker öldürdüğünüzü söylediler.
Combien de soldats avec Cage?
- Cage'in yanında kaç asker var?
Réformé G4 car je n'ai qu'un rein, donc...
Asker seçilemiyorum. Tek böbreğim var.
Voilà, c'est blanc, ça ne trompera personne, mais tu ne peux pas te marier en jean serré et bottes de combat.
Şimdi bu beyaz, ki kimseyi kandıracak değil. Ama kot pantolon ve asker botuyla da evlenemezsin.
Elle n'est pas un soldat.
- O bir asker değil.
Ce n 'est pas une demande soldat.
Bu bir emirdir asker.
On a fait ce que les soldats font.
Asker gibi davrandık.
Sauf qu'on est pas des soldats, Johnny.
Ama biz sadece asker değiliz Johnny.
Un soldat, avoir peur!
Bir asker ve korkmayın?
Je ne me voyais pas comme la femme d'un militaire.
Kendimi bir asker eşi olarak hiç düşünmemiştim.
Tous les pays savaient que ça pouvait arriver.
Göreve asker yardımı sağlayan her ülke böyle bir olasılık olduğunu bilir.
- On a été piégé.
Asker düştü!
- Un homme à terre!
Asker düştü! - Siktir.
" Bonjour, soldat.
Merhaba, asker.
Un bon soldat.
İyi bir asker.
Il filtre mon sang, comme un bon soldat.
Kanımı süzüyor, asker disiplininde.
- Hey, Petit Soldat!
- Selam, asker çocuk.
Les Israéliens vont s'énerver.
Ruslar oynamazsa, İsrailliler gerilecek İsrailliler asker gönderirse, Filistinliler çıldıracak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]