Translate.vc / French → Turkish / Assault
Assault translate Turkish
37 parallel translation
L'assault de Matriel.
418 ) } Matarael'in Saldırısı
L'assault de Saraqiel.
424 ) } Sahaquiel'in Saldırısı
Austin Stoker, Assault on Precinct 13.
Sen? 13. Bölgeye Saldırı'daki Austin Stoker gibi.
je l'emmène à l'hopital pour un examen SART ( Sexual Assault Response Team )
Kontrol için onu hastaneye götüreceğim. Annesinin bunu biliyor olma ihtimali nedir?
Tie Fighters, véhicules d'assauts et transporteurs de troupes
Tie Fighters, assault vehicules ve troop transports bir sürü işçilik kusuru var.
Ma chère, l'assault de l'amour est instoppable.
Tatlım aşk tufanını kimse durduramaz.
Ce fusil d'assaut Auto Assault 12.
Auto Assault 12 savaş tüfeği.
Ce concert de "Murder 4 Life" acceuille de nombreux invités : Da Glock Pointaz, Romeo Smoov, Queen Booty Shaykah,
Konserin ismi "Murder 4 Life" ve Da Glock Pointaz Romeo Smoov, Queen Booty Shaykah M.C. Champagne Millionaire ve Assault Weapons dergisinin Yılın Erkeği seçimi Alcatraaaz sahne alacak.
Quoi? Les services français viennent de prendre d'assault une cellule terroriste près de la Gare du Nord, à Paris.
Fransız İstihbaratı az önce Paris yakınlarındaki Gare du Nord'de şüpheli bir hücre evine baskın yapmış.
Le gouvernement va décider ou non s'il vous poursuit toi et tes copains. pour violation d'un ordre direct pour l'assault de ce détournement d'avion sans autorisation.
Hükümet kaçırılmış bir uçağa yetki almadan saldırdığın için seni mahkemeye veriyor.
A l'assault contre le Charter, non.
- Uçağa yapılan saldırı, hayır.
Tous les Marines impliqués durant l'assault ont été vaccinés.
Olayda yer alan bütün askerler aşılıydı.
Les Titans ont gagné le toss, ils prennent la balle, et le coach Taylor doit espérer que sa défense contienne le 1er assault.
Titanlar atışı kazandılar ve topu karşılamayı seçtiler, Ve Koç Taylor, savunmasının Titanların ilk hücumunu savunabilmesini umuyor.
Ils sont tous si remplis de joie... qu'ils se tournent vers l'enfer et lancent leur assault.
Cehennemin göbeğine naralar atarak giriyorlar.
C'est un Fusil d'Assaut Mark IV Corbomite.
Bu bir Mark IV Corbomite Assault Staff.
Lancez l'assault avec tout ce que vous avez.
Elimizdeki herşeyle onu vurun.
Je suis sur le porche de ma mère, distribuant des bonbons. Des gamins de huit ans se promenant en G.I Joes avec des armes d'assault, des squelettes.
Annemin evinin önünnde şeker dağıtıyordum 8 yaşında G.I Joe'lar ellerinde silahlarla dolaşıyorlardı
Puissance de l'Eglise Romaine Catholique, unité d'Assault Aerienne de la 9éme Croisade.
Katolik Kilisesi Vatikan'ın 9. Hava İndirme Papalık Güçleri.
Cette fois, l'assault sera différent.
Bu kez saldırı geçmişteki gibi olmayacak.
Razor a perdu son livre de tactique, et maintenant nous rencontrons le maître chanteur, alors est-ce que tu peux descendre au coin "Assault and battery"
Razor, oyun kitabını kaybetti. Şimdi bize şantaj yapılıyor. Saldırı ve darb sokaklarının köşesine gelip onun altını değiştirebilir misin?
Assault portant une arme dissimulée...
Saldırı, gizli silah taşıma...
Qu'en est-il de la tactique d'assault?
- Peki ya taktik saldırı operasyonu?
A tout moment, des agents vont prendre d'assault cette salle, et le seul méchant que je vois, c'est toi.
Her an ajanlar buraya fırtına gibi dalabilir ve gördüğüm tek kötü adam sensin.
C'est toi qui est en train de pointer un fusil d'assault sur ma fiancée
Nişanlıma saldırı silahı doğrultmuş olan sensin.
On planifie l'assault maintenant.
- Fark etmez. Şu anda saldırı talimatları veriyorum.
Juste sur ton visage... Sites de rumeurs, tabloïds, Twitter, YouTube, un assault des multimédias.
Dedikodu siteleri, dedikodu dergileri Twitter, YouTube, mültimedya baskını gibi.
Le HPD nous aide à tous verrouiller et le SWAT va sauvegarder notre équipe Counter Assault.
HPD, herşeyi korumada bize yardım ediyor... ve SWAT bizim karşı saldırı timine destek olacak.
Je ne peux lancer l'assault sans mettre ton père en danger.
Babanı tehlikeye sokmadan ateş edemem.
- Il veut prendre d'assault le bâtiment.
- Binaya baskın yapmak istiyor.
La Police Fédérale est en train de donner l'assault.
Yerleşkeye giren Federal Polisler var.
Selon nos guets, le plus grand campement natif est dans cette vallée, on déploie une équipe d'assault sur la Jeep Une et on fait autant de dégâts que possible avec les armes automatiques.
Gözcülerimiz, en büyük dünyalı kampının bu vadide olduğunu söyledi, o yüzden birinci araca bir ekip yerleştirip silahlarla olabildiğince tahribat vereceğiz.
30 minutes avant que Flynn a pris d'assault l'endroit, Anthony a passé un appel à un numéro inconnu... depuis déconnecté.
Flynn burayı basmadan 30 dakika önce Anthony bağlantı kesilene kadar bilinmeyen bir numara ile görüşmüş.
Et le type noir dans Assaut?
Ya Assault on Precinct 13'teki siyah adam?
- Asian Assault?
- İzin ver açıklayayım Molly.
Un crochet d'assault.
Bir bordalama kancası.
à 4000 km au nord... Base Air Force d'Auckland, on a un contact visuel avec la cible Unité d'Assault, on a la permission d'attaquer.
Görün tü bağlantısı alındı
On planifie l'assault maintenant.
- Fark etmez.