English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Athéna

Athéna translate Turkish

455 parallel translation
Viens sur le Mont Olympe, boire le nectar des Dieux... entonner les chants du plaisir et ridiculiser Athéna et Diane.
Benimle Olimpos dağına gel. Tanrılarla birlikte içki iç. Güzel antik şarkıları söyle.
Celle qui nous a appris à nous défendre... c'est Athéna, déesse de la sagesse... et de la guerre.
Bize, düsmana karsi silahlanmayi ögreten güzellik tanriçasi degil Athena'ydi, akil tanriçasi ve savas atlarinin efendisi.
Or Athéna est mécontente... de cette unique adoration... et de ton voyage ayant la paix pour but.
Athena bundan hiç hosnut degil. Bu tek hayranligindan. Baris görevini üzerine almandan da hiç hosnut degil.
- réconcilie-toi avec Athéna.
Önce Athena'yla uzlas.
Athéna semble être très puissante.
Görünüse göre, Athena çok gayretli.
Les uns pour Athéna et la Grèce, les autres pour Troie.
Paris'i Truva'nin disina atin.
Mais le cheval entrera-t-il? La gratitude des vainqueurs envers Athéna sera immense.
Ve hayallerimde, ona Truva'nin bütün hazineleriyle döndügümü görüyorum.
Athéna!
Katiliyorum.
Derrière lui, se tenait la déesse Athéna, toute en blanc, une lance d'or à la main.
Ve arkasında Atina tanrıçası beyazlara bürünmüştü ve elinde altın bir mızrak vardı.
Comme vous ressemblez à Aphrodite et à Athéna!
Afrodit ve Athena'ya nasıl da benziyor.
Athéna, tu avais raison.
Athena, sen de haklıydın.
Oui, Athéna, j'ai été mise en morceaux dans le jardin.
Evet, seni bahçede bağlıyken çok gördüm.
Et craignant que l'enfant ne devienne plus puissant que lui, et ne g-gouverne les cieux, il l'a extrait de son corps puis a avalé la mère et l'enfant. Et l'enfant, Athéna, sortit du crâne de Zeus.
Çocuğun kendisinden daha üstün olacağından ve gökler alemini yöneteceğinden korkan Zeus Metis'in vücudundan çocuğu almış, onu bütün olarak yutmuş ve Zeus'un kafasından Athena fırlamış.
Ouais. C'est marrant, hein, Athéna?
Evet, çok eğlenceli değil mi Athena?
- Boxey et Athéna?
- Boxey ve Athena mı?
Je voudrais voir Athéna et Boxey.
Athena'yı ve Boxey'i görmek istiyorum.
Allez, Athéna!
Haydi git Athena!
Vous croyez vraiment qu'Athéna et Boxey... sont encore en vie?
Athena ve Boxey'nin hâlâ hayatta olduğuna.. ... gerçekten inanıyor musun?
- Si Athéna n'avait pas été là... - Vous devriez la voir.
- Eğer Athena'nın yardımı olmasaydı...
Il a toujours Athéna, Miriam et Noday et...
Hala Athena'ya sahip ve Miriam ve Noday ve...
- Pardon, Athéna.
- Üzgünüm Athena.
Ils n'ont peut-être pas le temps, Athéna. Comme si nous avions le choix.
Hiç zamanları olmayabilir Athena.
Mille temples, mille statues ou sanctuaires... qu'ils soient dédiés à moi-même... ou à toi, Héra, mon épouse... ou à Thétis, radieuse déesse de la mer... ou à toi, Athéna, si sage et bienveillante... ou encore à Aphrodite, déesse de l'amour... rien ne peut effacer ou excuser... cet ignoble acte sanguinaire!
Binlerce tapınak ve mabet de, ister bana adansın ister sana, sevgili eşim Hera ister güzel deniz tanrıçası Thetis'e. Veya sana Athena, bilgelik ve şefkat dolu olan. Ya da aşk tanrıçası Afrodit'e.
"A ÉCLATÉ LA GRÈCE" GLOBE ATHÉNA
"HEPSİNİ ATİNA'DA, YUNANİSTAN'DA ÖLDÜRDÜK"
Elle est à l'Hôtel Athéna. Quel nom porte-t-elle?
Athena Oteli'ne gidip onu görmenizi istedi.
Deuxième lot. Un buste d'Athéna, déesse de la sagesse, des arts et de la guerre.
İkinci parti, eski bilgelik, sanayi ve savaş tanrıçası Athena'nın büstü.
C'est le monde créé par Zeus, Athéna, Hadès et Poséidon!
Bu bizim yarattığımız dünya! Zeus, Athena, Hades, Poseidon!
Athéna!
Athena ( Zeka Tanrıçası )!
Athena s'est donc permis d'enfreindre la loi du Dieu Soleil.
Athena, Güneş Tanrısı'nın isteklerine karşı gelmeyi göze aldı.
Que la haine d'Athéna ne se nourrisse pas de mon fils... mais de notre chagrin.
Lyi bir savas, Paris.
Belle, moi?
Bazilari Athena ve Yunanistan için, bazilariysa Truva ve Aphrodite için.
- Hector lui a renvoyé... le corps de son ami. Personne ne vaincra Achille. Pas même Hector!
- Gökyüzünde yeni firtinalar esecek ama suç Athena'nin olacak, Helen'in degil.
Un présent de la déesse Athéna.
Önce, bir Truva zaferi gerektirecek bir planim var.
Le destin, Pâris!
Bu ne icindi? Athena.
L'Athena n'est pas si grand que ça.
Athena büyük bir gemi, ama içi dar.
Zeus, Athéna, Aphrodite, Artémis.
Zeus, Athena, Afrodit, Artemis.
Ce n'est pas écrit dans mon dossier, mais petit, j'ai fait démarrer plus d'aéromobiles qu'il n'y a de portes dans ce vaisseau.
Bu benim dosyamda yok Athena ama Caprica'da bir çocukken, hovermobillerle aramda bu geminin kapılarından daha sıcak bir bağ vardı.
Muppet ne nous laissera pas tomber.
Muffy bizi yarı yolda bırakmaz Athena.
Athéna...
Athena...
Starbuck a un sens très aiguisé de ce qui l'attend.
Athena, Starbuck onu neyin beklediğini çok iyi tahmin eder.
Reste derrière moi.
-'Kuyruğuma yapıştı Athena.
- Que fais-tu?
- Athena, ne yaptığını zannediyorsun?
Ce n'est pas d'une novice dont j'ai besoin.
Çaylaklar için hiç zaman yok, Athena.
Athena, attends, attends.
- Athena, bekle, bekle. Benim...
Athénée?
Athena mı?
Je suis désolée, Athena.
Affedersin Athena.
Athena, Jezebel, Raven, Elspeth et moi... formons une communauté.
Athena, Jezebel, Raven, Elisabeth ve ben ayin yapıyoruz.
Athena.
Athena.
Pour Athéna!
Athena için!
L'infanterie athénienne.
Athena'nın yaya askerleri.
Quand ça se saura, les affreux feront la queue à la porte.
Bir kere Athena'nın çalgısı ile ilgili haber yayıldığında... katılmak için kapıları kıran kötü adamlar olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]