Translate.vc / French → Turkish / Atlas
Atlas translate Turkish
551 parallel translation
- Pourquoi ne saute-t-il pas?
- Neden atlamıyor? - Niye atlasın?
Je l'ignore, mais il y a un atlas dans le tiroir.
Bilemiyorum, ama şu çekmecede bir atlas var.
Agence Atlas?
Atlas İş Bulma Bürosu mu?
Et que vous les portez sur vos épaules?
Anlıyorum. Taşıyıcı Atlas dayı, ha?
Vous vous rendez compte? Dans quelques heures, nous survolerons l'Atlantique.
Bir düşün, Watson, bir kaç saate Atlas Okyanusu üzerinde uçuyor olacağız.
Entrez! Et vous verrez une fillette de 15 ans poursuivie par un lion de l'Atlas, un incendie de forêt, un enlèvement en ballon et vous me verrez moi-même, le seul, l'unique, l'incomparable Anselme Deburau,
Girin ve bir dağ aslanı tarafından kovalanan 15 yaşındaki kızı görün....... bir orman yangını, balonla kaçırma!
- C'est Atlas.
- Bu Atlas.
Toi, soutenant la Terre comme Atlas.
- Sen ve Dünya. Dünya'yı modern bir Atlas gibi kaldırıyorsun.
Saute bien haut.
Hızlı atlasın.
Laisse-le faire, le Tibre prend tout.
Bırak adamı atlasın!
Sautez quand je dirai votre numéro.
Numarasını söylediğim atlasın.
Arrête de courir, tu es au bord de l'Atlantique.
Kaçmayı bırak. Atlas Okyanusu'na dayandın.
Cela implique que les Américains ont les avions pour faire venir des gâteaux d'Amérique.
Amerikalıların Atlas Okyanusu'ndan geçerek pasta getirecek uçak ve yakıtları var.
Et, sur le Mur de l'Atlantique, les forces allemandes vous préparent quelques surprises, messieurs, au cas où M. Churchill pousserait la sottise jusqu'à tenter un débarquement.
Baylar, bu arada Bay Churchill istilaya kalkışma aptallığında bulunursa diye Alman kuvvetleri Atlas Okyanusu kıyısında sizlere birkaç güzel sürpriz hazırlamakta.
Un cheval ne saute pas bien si tu ne le fais pas sauter.
Atı engele doğru sürmezsen hayvan nasıl atlasın?
Charles Atlas! Avec le corps le plus parfaitement musclé au monde.
Vay canına, Charles Atlas, dünyanın en mükemmel geliştirilmiş vücuduyla.
L'océan Atlantique ne laisse pas de traces.
Atlas okyanusu iz bırakmaz.
L'atlas de ton corps.
Yaşam çizelgen.
Il a été agréé conforme par Monsieur Muscle.
O Charles Atlas'ın resmi mühürünü taşıyor.
J'ai envie de prendre M. Muscle
Charles Atlas'ı isterim
Elle ne sautera pas.
Orası atlası için çok uzak.
- Tout le monde à bord.
- İyi, o zaman herkes atlasın!
Regardez là-haut... Atlas porte les cieux sur ses épaules.
Yukarıdaki gördüğünüz Atlas omuzlarında dünya cennetlerini taşıyor.
C'est la première fois que je vois l'Atlantique.
Atlas Okyanusu'nu ilk kez şimdi görüyorum.
C'était autre chose.
Atlas Okyanusu o zamanlar güzeldi.
Si tu l'avais vu à l'époque.
Evet. Atlas Okyanusunu o günlerde görmeliydin.
On appelait Atlantic City "les poumons de Philadelphie".
Atlas Okyanusuna Philadelphia'nın akciğeri derlerdi.
Voici l'atlas de Seattle 1908... ouvert à l'endroit de la ville où le ranch Carmichael était situé.
Bu Seattle'ın 1908 yılındaki haritası. açık olan yer, Carmichael'in çiftliğinin şehir içindeki konumunu gösteriyor.
- Je vois. - Et dans l'atlas 1914... qui est ouvert ici au même endroit... un grand bout de terrain semble avoir été vendu... mais la propriété a très peu changé, et le puits est toujours là.
- Ve 1914 yılındaki haritalara göre burada, aynı bölge açılmış durumda... arazinin büyük bir parçası satılmış, fakat mülk pek değişmemiş ve kuyu hala burada.
C'est une classe de danse, Lisa, pas de culture physique.
Burası dans sınıfı, Charles Atlas'ın kursu değil.
Le cheval prend la reine.
Şövalye kraliçeye atlasın.
Le fou prend la reine.
Fil kraliçeye atlasın.
Les pions prennent la reine.
Piyonlar kraliçeye atlasın.
Allons tous prendre la reine.
Herkes kraliçeye atlasın.
Y a qu'à creuser plus près de la maison. Les gosses sauteront du toit.
Havuzu evin daha yakınına yaptıralım da... çocuklar çatıya çıkıp atlasınlar bari.
Mon Seigneur, vous avez un cheval qui s'appelle Satin Noir?
Lordum,'Kara Atlas'isimli bir atınız var mı?
"Satin, veux-tu des carottes?"
"Atlas, biraz havuç ister misin?"
Satin, ne vous en faites pas. Nous sommes entre amis.
Atlas, sakin ol bakalım, dostların arasındasın.
Dites-moi, Satin, dans vos propres mots, certains soirs de la saison de Gareth, ne vous êtes-vous pas abandonné, disons, en toute innocence, à des orgies sataniques..... nues et obscènes... avec votre maître,
Şimdi, kendi kelimelerinle söyle bakalım Atlas, Geçen ay, muayyen gecelerde, gerçi kabul ediyorum, tüm saflığınla teslim olup, çılgınca çıplak ve müstehcen bir şekilde Büyük Grumbledook olarak bildiğin sahibinle şeytanca alemler yaptınız mı?
Satin, vous ne répondez pas.
Atlas, cevap vermiyorsun. Cevap vermiyor, Lordum.
Satin Noir, que l'on nomme dans la hiérarchie satanique Satin Noir Le Loquace!
Kara Atlas, kötülük hiyerarşisinde Geveze Kara Atlas olarak bilinir!
Mon Seigneur. Malheureusement, le cheval, baptisé Satin Le Confesseur, qui aurait dû être témoin aujourd'hui...
Lordum, bahtsız ve itirafçı at Kutsal Atlas'ın, bugün bize şahitlik yapması gerekiyordu ki...
Je vais la lire. " Je, soussigné Satin Noir, confesse
" Ben, Kara Atlas, itiraf ediyorum ki...
En combinant nos fusées disponibles... la Redstone et l'Atlas, nous pourrons lancer un coque.
Elimizdeki roketler Redstone'la Atlas'ı birleştirerek... bir bölme fırlatabileceğimiz düşüncesindeyim.
On vire la Redstone et on fonce avec l'Atlas.
Redstone'dan vazgeçiyoruz ve Atlas'la gidiyoruz.
On n'a pas eu de chance avec la fusée Atlas.
Atlas füzesiyle şansımız bu kadar yaver gitmemişti.
Vous ordonnerez aux tankers de gagner... un point à 50 milles nautiques dans l'Atlantique.
Tankerlere Atlas Okyanusu ortasındaki 90 km.lik bir... ... alana gitme komutu ver.
Consultons notre Annuaire continental.
Avrupa Kıtası atlasına baş vuralım.
Joyeux anniversaire. Kate, c'est le grand atlas de l'astronomie. - Oui.
Bu kitaba haftalardır gözüm takılıp duruyordu ama pahalıydı ve ucuzlamasını bekliyordum, sağol canım.
C'est toi mon fils son.Je vais te dire quelle force, puissante et vertueuse que tu es Le génie du Roi Solomon La Force d'Hercule La patience d'Atlas la foudre de Zeus Le courage d'Achille La vitesse de Mercury.
- Sensin evladım. Ne kadar kuvvetli, kudretli ve faziletli olduğunu sana söyleyeceğim. Hazreti Süleyman'ın zekâsı.
C'est bon.
Bu Cambridge Astronomi Atlası değil mi?