English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Atv

Atv translate Turkish

80 parallel translation
Mais enlève le canon.
Benim ATV'mi al. Fakat topu yok.
Tout-terrain 4 essieux... joli!
Dört dingilli bir ATV. Bu iyi.
ATV Berlin.
ATV Berlin.
Et "KFC" pour Kentucky Fried Chicken?
"KFC" ve "ATV"... "
Joli quad...
Güzel bir ATV.
- Une télé?
- ATV.
Ils vendent des jet-skis et des ATV.
Jet Ski falan satıyorlar.
16 ans, accident de véhicule tout terrain. Brûlé à 40 %.
16 yaşında, stabil, ATV kazası, vücudunun % 40'ı yanmış.
Mais vous ne l'auriez pas mis sur un quad, il ne les aurait pas eues non plus.
Diğer taraftan, siz onu ATV'bindirmeseydiniz de yanmayacaktı.
J'étais sur mon quad et je la poursuivais.
ATV'mdeydim. Ve yaban eşeği avlıyordum.
Je l'ai recherché sur Google. Vous seriez surpris d'apprendre que dans sa jeunesse, Richie a remporté trois championnats de moto-cross.
Google'da aradım ve gördüm ki, siz de duyunca şaşıracaksınız, Richie gençliğinde üç tane ATV Motokros şampiyonluğu kazanmış.
Aucun tout-terrain ne correspond aux traces.
Bütün lastik ölçülerini karşılaştırdım. Hiçbir ATV bu özelliklere uymuyor.
Le Can-Am Spyder est un mix entre moto et tout terrain.
Can-Am Spyder. Motosikletle ATV arası bir araç.
- Mais je vais vous dire... le véhicule qu'on aura fera au mieux du 70.
- Fakat şunu söyleyeceğim... Sahip olduğumuz ATV'ler en iyide 70 yapar.
Une fille du coin est morte dans un accident de quad.
Kasaba kızlarından biri ATV kazasında öldü.
Mais je ne vois pas le rapport avec un accident de quad.
Fakat bunun ATV kazası ile ilgisini anlamadım gerçekten.
Tout terrain... Quad.
ATV gibi arazi aracı.
Les quads n'ont pas de pare-brise.
Biliyor musun, ATV'lerin ön camı olmaz.
Vous avez fait du quad près du lac.
Sizi, göl kenarında ATV turuna çıkmaya davet etti.
Matt, tu as été expulsé du quad tellement violemment qu'un câble s'est accroché à ton poignet laissant une brûlure.
Matt, ATV'den o kadar şiddetli düştün ki,... Bileğine bağlı acil durum şalteri, Vlad'de olduğu gibi yanık izi bıraktı.
ATV? - Que dites-vous?
- Ne diyorsun sen ya?
Ecoutez, le quad avec lequel elle est venue a un GPS.
Geldiği ATV'de GPS birimi var.
une trousse de secours.
ATV çantasında gördüm.
Pire encore, ça ressemble à une mini-voiture dont la roue serait celle d'un camion.
Daha kötüsü lastik tabanı mini ATV'ye, dingil açıklığı el arabasına benziyor.
- Il y a un quad derrière.
- Arkada bir atv var.
Le quad est prêt.
Atv hazır.
Tu sais, je possède le plus grand parc de quads indépendant... du Sud-Mexique.
Güney Meksika'daki turistik yerler kapsamında gayr-ı resmi olarak en büyük ATV filosu bende.
Moi, je suis à fond dans le jet ski, et ça donne les mêmes sensations que sur un quad, sauf que c'est sur l'eau.
Yani... ben Jet Ski meraklısıyım tıpkı ATV'yle yaşadığın deneyim gibi. Tabii birisi suda.
Trouver un boulot de guide tout-terrain, qui sait?
Buralarda ATV turu veririm, kim bilir.
Il t'a épousée et les balades en quads cartonnent.
Seninle evlenip ATV şirketi kurmuş.
Il a dit qu'il se baladait dans sa propriété et qu'il a trouvé des morceaux de billets brûlés.
Çiftliğinin etrafında ATV'siyle dolaşırken yanmış para parçalarına benzeyen bir şeyler bulduğunu söylemiş.
- Elle est sur ATV.
- ATV'de çıkıyor.
Un accident de quad. Pouls à 0 pendant 4 min.
ATV kazası geçirmiş ve 4 dakika kalbi durmuş,
Je le trimballe sur ma bécane, et c'est limite légal et pas super pratique.
Onu ATV aracıma oturtuyor ve etrafta yolculuk yaparken onu küçük, kullanışsız, yasadışı şeyle taşıyorum.
Un couple en ATV a trouvé les restes.
Cesedi ATV ile dolaşan bir çift bulmuş.
Bon, on peut faire du tout-terrain.
Tamam, ATV'ye bineriz.
Je vais marcher jusqu'à la station de ranger, ramener un 4x4 ici pour Carlton.
Ben korucu istasyonuna gidip, Carlton için ATV getireceğim.
C'est un nouveau quad que j'ai vu dehors?
Dışarıda ATV mi gördüm?
- Tu veux monter sur le quad?
- ATV'ye binmek ister misiniz?
Un tout-terrains!
Bir ATV!
J'économisais pour un VTT, donc...
ATV için para biriktiriyorum, yani...
J'ai essayé de le mettre sur le VTT avec moi et...
ATV'ye bindirip götürmeye çalıştım ama...
Il y avait du sang sur le VTT.
ATV'de kan var.
Écoutez-moi. Allez-y. Prenez le 4 x 4.
Beni dinle, çabuk gidip ATV aracını getir.
L'ATV va vous donnez des coordonées pour un atterrissage sécurisé.
Teğmen Keith. Hava Trafik Kontrolü, güvenli bir iniş için sana vektörler verecek.
Quad?
Yoksa ATV'yle mi?
Je voulais que mon cavalier et moi nous pointions en quad et bluffions la foule avec nos pas de danse.
Bir ATV üzerinde kavalyemle birlikte içeri girip ortalığı yakmayı hayal etmiştim.
Une vis du quad.
ATV'nin bir vidası olabilir.
Peut-être un trike?
ATV olabilir mi?
On a vu aucun 4x4.
Hiç ATV görmedik.
Triste mais triste.
- Çocuğuna üniversite parası biriktirip, sonra da o parayı erkek arkadaşın Tico için bir ATV almaya harcamanın gücünü asla küçümseme. - Cidden mi? Acı ama acı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]