Translate.vc / French → Turkish / Até
Até translate Turkish
55 parallel translation
De détruire en une minute... ce que je n'aurai jamais!
Foi destruir em um minuto o que terei que trabalhar até o dia da minha morte sem nunca conseguir.
Ma, j'ai ( r ) até...
Anne, kaldım.
"Até logo" à vous aussi.
Sonra görüşürüz.
Vous jouez avec le feu.
Ateºle oynuyorsun.
Pourquoi tu ne tires pas?
Neden ateº etmiyorsun?
Sur quoi tires-tu tout seul a cette heure?
Sabahin köründe neye ateº ediyorsun?
Ce Merritt vient de nous tirer dessus.
Merritt'ti. Hepimize ateº açti.
L'habitude de la cruauté étouffant la pitié et les mânes de César, vengeresses, rejointes par la discorde, venue droit des Enfers, hurleront d'une impérieuse voix aux confins du pays : "Tue! Pille!", et lâcheront la meute de la guerre. Ainsi cet acte fétide empuantira la terre où les charognes imploreront un tombeau.
Acıma duygusunu boğacak işkence alışkanlığı ve kanına kan isteyen Sezar'ın ruhu alıp cehennemden alev alev gelen azgın öç tanrıçası Ate'yi yanına "Öldürün!" diye bağıracak her yanda o haşmetli kral sesiyle ve salacak savaş köpeklerini ortalığa sarsın diye dünyayı bu pis cinayetin kokusu inim inim mezar dilenen insan cesetleriyle birlikte.
Halte, ou je tire!
Durun yoksa ateº ederim!
La moitié s'est tirée dessus au cours de tir, l'autre a attrapé froid en arrivant en retard et en culotte au réveil.
Yarisi hedef taliminde birbirine ateº etti diger yarisi... kalk borusunda giyinemediginden soguk alginligina yakalandi.
Cessez le feu.
Ateºi durdurun.
Arretez de tirer!
Ateºi kesin!
Arretez ou je tire.
Durun yoksa ateº edecegim.
Apprêtez-vous à lancer tous les phaseurs dans la masse nuageuse. Les phaseurs sont prêts.
Tüm fazerler bulutun içine ateþ için hazýrlansýn!
- Je tire.
- Ateþ.
" Les anges ardents tombèrent...
" Ateº kanatli melekler düºtüler...
"Orc les consumait de ses feux..."
"ªeytanin ateºleriyle yanarak."
Plus brève est la flamme, plus vif est son éclat.
Iki kat iºik veren ateº, normalin yarisi kadar dayanir.
Pas très sportif de tirer sur un adversaire désarmé.
Silahsiz birine ateº etmek pek de sportmence degil.
Je suis là, mais il faut tirer droit.
Ben tam buradayim, dümdüz ateº etmelisin.
Des vaisseaux en flammes sur le Baudrier d'Orion.
Orion'un üzerinde ateº almiº saldiri gemileri.
J'étais pret a tirer.
Ateº etmek üzereydim.
Oh, j'ai réussi a esquiver quelques tirs, mais il y en avait trop.
Birkaç el ateº edebildim ama sayilari çok fazlaydi.
Ne tirez pas.
Ateº etmeyin.
J'ai dit de ne pas tirer.
Ateº etmeyin, dedim.
- Les morts ne peuvent pas tirer.
- Ölüler ate? edemez!
"Les Dingoes Ate My Baby ont joué comme s'ils avaient eu des saucisses aux doigts."
"Dingoes Ate My Baby" müzisyenleri parmaklarına kalın sosisler bantlanmış gibi enstrüman çalıyor.
Glad He Ate Her, très drôle.
`Gladyatör, ` sahne 21, çekim 6.
Hé, Clem-ate.
Hey, tatlım.
Il s'extasiait parce que Cosmo a mangé des patates douces.
Sağol. İlk kez "Cosmo ate yams" yüzünden heyecanlı. Bebekleri bilirsin.
"And latch on..." ( Johnny Mercer "Ac-cent-tchu-ate the positive" ) Alors, quelle est la nouvelle du jour dans le poulailler?
Son dakika haberimiz nedir?
Le rendement a l'ate er, le rendement en classe, le rendement au travail, c'est l'objectif
İşyerinde verimlilik, sınıfta verimlilik çalışmada verimlilik. İşte amacımız bunlar.
Pourquoi, t'as un...
Neden, yoksa ate...
Le plan : "un dingo a dévoré mon bébé".
"The dingo ate my baby" routine.
Presque.
"Ate", "ate". Güzel.
- Vite, faites un feu!
- cabuk ate? yak?
Tu as tiré...
Sen mi ateş ettin? Sen mi ate ettin?
Feu!
Eee... A... ate...
On a d'abord mangé les plus faibles.
We first ate the lowest.
Ate de la crème glacée.
"Ben and Jerry's" den dondurma almıştık.
Parce que sept huit neuf. ( seven eight nine - seven ate nine )
Çünkü 7-8-9.
Now the mates on the ship were big, hungry men who ate cookies and fries by the pound
Gemideki tayfalar İri ve açtılar Kurabiye ve patatesleri Yerlerdi kiloyla
They ate their own hats and a cook named Ron!
Yediler kendi şapkalarını Ve Ron adındaki aşçıyı
On a allumé un feu.
Ateº yakmiºlar.
Et c'est frappé!
Ayakkabisinin ucunda ve ateºledi!
" Double, double toil and trouble,
Katmerlen dert, üzüntü, katmerlen! Ateº yan!
♪ Daddy ate a squirrel ♪
Baban yedi sincap...
ou bien j'attacherai un putain de pneu autour de ton ventre et j'y mettrai le feu même si tu es ma nièce.
Yoksa göbeðine araba lastiði baðlar, ateþe veririm. Kuzenim falan demem.
Il nettoyait son fusil, et ça a tiré.
Temizlerken silahý ateþ aldý.
Il nettoyait son fusil, et ça a tiré vers l'extérieur de son bras?
Temizlerken silahý ateþ aldý ve kolunun dýþ tarafý mý yaralandý?
Ne tirez pas. Je suis blanc.
Tamam, ateþ etmeyin.