Translate.vc / French → Turkish / Audi
Audi translate Turkish
98 parallel translation
Audi vocem meam
Audi vocem meam
Une Audi s'est garée à ma place.
Park yerimde kahverengi bir Audi duruyor.
Tu permets que j'essaie ton Audi?
Audi'ni deneyebilir miyim?
C'était mon ex-femme et son mari, dans l'Audi.
- O Audi'dekiler eski karımla kocasıydı.
Bien sûr, chacun ses goûts, mais pour rouler sur l'autoroute, il n'y a rien de mieux qu'une Audi.
Biraz eski ama otoban için Audi'den daha iyi araba bulamazsın.
D'un truc rapide.
Çok hızlı bir şey. Audi S-8.
Une Audi S8. Un truc qui pousse.
İyi kaçan bir şey.
Prenez le patio. Je prends le grand audi.
Ben ana salona bakacağım.
- Un "audi" quoi?
- Bir "od" ne?
Je ne peux pas m'acheter de Mercedes.
Ve Audi ya da Mercedes alacak durumda değilim.
Je vais avoir une "Audi".
Tatlım! Bir Audim olacak!
En ce moment, je suis commercial chez Porsche / Audi.
Şu aralar Chick Brauer Porsche Audi'nin pazarlama ekibindeyim.
Acheter une Audi. conduite par Rory et criant "Loser!" par la fenêtre.
Audi alıp, Rory'nin yanından geçerek "Zavallı" diye bağıracağım. 30.000 dolarımın olduğuna inanamıyorum.
Oui. mais pas assez pour une Audi.
- Ama Audi'ye yetmez. - Jack!
L'Audi TT est une fuck-machine...
Audi TT bir seks makinası.
Pourquoi t'achètes pas la Jeep pour le lundi, L'Audi pour le mardi et la Boxter pour le mercredi.
Niye pazartesi için Jip, Salı için Audi, ve Çarşamba için Boxter almıyorsun?
On freestyle dans l'audi, si ça vous branche.
Mola odasında serbest stil takılırız, katılmak isterseniz gösteririz.
Heureusement qu'on a abandonné l'Audi à Marseille
- Sanmıyorum.
Maintenant, il faut qu'on trouve le système de repérage
Audi'yi Marsilya'da bırakmamız iyi olmuş.
Une autre Audi, un break Volvo.
Yine bir Audi. Ya da steyşın Volvo.
- L'homme de l'Audi t'a donné 10.
- Şu Audi'si olan adamın verdiği 10'luğu.
Toujours en chemise, moustache, casquette des Tigres de Détroit, Ferrari, Audi, cave, la propriété de Robin Masters, Rick, Terry et l'hélicoptère...
Ama gömleği, bıyığı, Detroit Tigers şapkasını, Ferrari'sini, Audi'sini, şarap mahzenini, malikaneyi, Rick'i, TC'yi ve helikopteri elinden aldın mı bir şey benzemez.
Une femme dit avoir aperçu une Audi récente s'éloigner au sud vers Briggs Street.
Sokağın karşısındaki bir kadın eski model bir Audi'nin olay yerinden ayrılıp güneye gittiğini görmüş.
Max entend parler de la voiture sur la scène du crime, il se rappelle que son amie a la même.
Max, olay yerinde bir Audi olduğunu duydu ve kız arkadaşının da aynı arabaya sahip olduğunu hatırladı.
- € a ne va pas casser, c'est une Audi.
- Bu kırılmaz. Bu bir Audi.
"B, 5", et moi je suis une Audi 5000.
B, 5. Ben de Audi 5000.
Ça vous suffit, la maison, l'Audi et la TV à écran plat?
Ve milyon dolarlık evle, Audi'yle ve düz ekran televizyonla rahatsın.
Mais une franchise Porsche / Audi, ce serait génial.
Ama PorschelAudi acenteliği harika olurdu.
Bon, un exercice et je file dans l'Audi 5000 après.
Küçük bir alıştırma yapalım sonra da toz olup gideyim, olur mu?
Je suis dans l'Audi, dans genre, deux secondes.
İki saniyede falan çıkarım buradan.
Je m'arrache.
Ben Audi 5000'im.
Les copains l'ont appelé l'audi-sein.
Arkadaşlar buna "sutyenmek" diyorlar.
Un chauffeur fou conduisant une Audi à une vitesse impossible.
Manyağın teki bir Audi ile son sürat etrafta dolaşıyormuş.
Ils venaient la chercher en Audi et tout.
Audi arabalarıyla alırlardı.
Alors, la Bentley GTC est incroyable mais l'Audi de Iron Man est juste simplement écœurante.
Tamam, Bentley GTC harika, ama Iron Man Audi'si sadece iğrenç.
Par une belle journée de printemps... Rappelez-vous... Le... audi... torium...
'Ilık bahar günü konferans salonunu hatırla'
J'ai une Audi A8.
Audi A8 kullanıyorum.
La nouvelle Audi R8.
- Yeni Audi R8. - Evet?
- Une Audi A4.
- Audi A4.
- On recherche une Audi A4.
- Bir Audi A4 arıyoruz.
On a trouvé l'Audi de Roy dans le parking longue durée de l'aéroport, mais elle était vide.
Şef, teğmen Roy'un arabasını hava alanında uzun süreli park alanında temizlenmiş bir şekilde bulduk.
Bob Dunn, avait une Audi A4, nous a dit sa petite amie.
Bob Dunn'ın kız arkadaşı onun bir Audi A4'ü olduğunu söyledi.
J'ai acheté une Audi récemment.
Birkaç ay önce araba almıştım.
- C'est bien, les Audi.
- Audi iyi bir araba.
Je sais.
- Audi'nin bu sabah birşeyi yoktu.
Une "Audi".
Bir Audi!
Une Audi A6.
Audi A-6.
- La voiture?
Ya Audi?
Une Renault verte.
Siyah bir Audi.
Une Audi 8.
- Audi-80.
Pas halluciné, mais peut-être... audi-lluciné. Tu peux m'expliquer ça?
Öyle açıkladınki bebeğim?