Translate.vc / French → Turkish / Audition
Audition translate Turkish
2,518 parallel translation
Salut, S. c'est mon audition de midi?
Hey S. bu benim seçmemmi?
Comment s'est passé l'audition?
Seçmeler nasıl gitti?
Edna, vous êtes suspendue avec un plein salaire jusqu'à l'audition, qui est actuellement prévue dans 57 semaines à partir d'aujourd'hui.
Edna, 57 yıl sonra yapılacak kurul görüşmesine kadar tam maaşını almak kaydıyla görevden alındın.
J'ai besoin d'aide pour une audition.
Yardımına ihtiyacım var. Celbimle ilgili bir duruşma var.
J'irai à cette audition en vieille femme, et j'aurai le rôle.
Yaşlı bir kadın karakterine bürünüp, o seçmelere gideceğim ve rolü alacağım.
Laissez-la juste passer cette audition ou je ne sais quoi!
Bugün işin bile yok. Yapmam gereken bir şey var. Görüşürüz.
Puis-je donner mon avis sur cette audition?
Gook-ah! Aigoo, aigoo, aigoo.
Missy avait une audition ce jour-là.
Missy o öğleden sonra bir yetenek sınavına girmişti.
Sans raison apparente, il a raté mon audition pour faire cette randonnée.
Ne şekilde? Meselâ, ansızın, şu yürüyüşe gitmek için son seçmeme gelmedi.
Si ton père avait pris le minivan, comment es-tu allée à l'audition?
Bekle. Baban yürüyüşe gitmek için minivanı aldıysa, seçmelere nasıl gittin?
Comme cette voiture louée une semaine avant l'audition, alors que vous êtes fauchés.
Meselâ, paranız bittiği hâlde, niye kızınızın seçmesinden bir hafta önce araba kiraladınız?
Missy nous a dit que vous l'avez amenée à l'audition, mais que Bruno l'en a ramenée.
Ve Missy bize, seçmelere onu sizin bıraktığınızı ama eve Bruno'nun götürdüğünü söyledi.
Je suis ici pour l'audition de Un violon sur le toit.
Damdaki Kemancı seçmeleri için gelmiştim.
Perte d'audition due au bruit.
Gürültü kaynaklı işitme kaybı.
L'audition est une formalité.
Duruşma formaliteden.
Non... tu dois aller te préparer pour ton audition.
Hayır, sen git ve ifaden için hazırlan.
- J'ai une audition.
- Ses seçmelerim var.
Elle m'a appelé pour une audition.
Beni çağırdı ve ses sınavına gireceğim.
- Une véritable audition?
- Baba, gerçekten ses seçmelerin mi var?
Perte d'audition dû au bruit.
Ses yüksekliğinden dolayı duyma kaybı.
Il parait que tu as encore raté ton audition.
Duyduğuma göre yine seçilmemişsin.
tenir ou lécher pendant une audition. Je suis désolé, vieil ami, tes services ne sont plus nécessaires désormais.
Kusura bakma, eski dostum hizmetlerine artık gerek kalmadı.
Et chaque fois que j'ai une audition, je crois que c'est peut-être lui... et je me laisse emporter et...
Seçmelere her gidişimde karşıma çıkan adamın, hayatımın aşkı olduğunu düşünüyorum ve kendimi kaptırıyorum.
- Pour une audition.
- Ön gösterim. Gel hadi.
Après avoir porté tes leggings, il se prépare pour son audition pour Fame.
Senin tozluklarını giydikten sonra,... Yok Böyle Ses'e hazırlanıyor.
Pensez-vous que je participerai à l'audition finale?
Son sahne sınavına kalabilirim.
Tu as passé l'étape du clip démo. Tu es invitée à l'audition finale. Félicitations!
Videon kabul edildi, artık son mülakata kaldın, tebrikler.
Je peux aller à l'audition finale!
Elemelere katılabileceğim.
Comment participer à l'audition à ta place? Un peu de bon sens.
Elemelere katılmamı nasıl beklersin benden?
Mon rêve a toujours été de participer à une telle audition.
Hayatımda tek hedefim bu.
C'est une audition privée, mais une personne peut m'accompagner.
Mülakata sadece bir kişi katılabilse de oraya 2 kişi olarak da gidebiliriz.
Ce sera une grande expérience rien que de voir ce genre d'audition.
Ufak bir rol olsa da işimde deneyim kazanmış olacağım.
Que vas-tu faire pour l'audition?
Elemelere ne olacak?
Qu'allez-vous faire pour l'audition?
Elemeleri ne yapacaksınız?
Si nous revenons à la normale avant l'audition, il n'y aura pas de problème.
Elemelerden önce normale dönersek bir sorun olmayacak.
Je veux aller à l'audition peu importe la situation.
Ne olursa olsun, elemelere katılmak istiyorum.
Si ce corps n'allait pas à l'audition, j'ignorerai que c'est le mien pour te frapper.
Elemeler olmasaydı sana vurup vücudumu morartmıştım.
Traite les autres comme tu aimerais qu'ils traitent ton audition.
Sesin melek gibi, elemeler harika geçecek.
Alors, je ne vais pas à l'audition.
O zaman katılmam.
Alors, je ne vais pas à l'audition.
O zaman elemelere katılmam.
Alors, je ne vais pas à l'audition. Tu veux mourir?
O zaman elemelere katılmam.
Vous savez que l'audition de Ra Im est demain? Bien sûr.
Ra Im yarın elemelere katılacak, biliyorsun değil mi?
Ah! L'audition.
Oley, elemeler.
Comment peut-elle manquer une telle audition?
Böyle bir elemeyi nasıl kaçırdı?
Non, mon audition est demain.
Hayır. Hayır. Hayır.
Il ne reste plus beaucoup de temps avant l'audition.
Klavyeden daha çok, bir eğitmene ihtiyacımız yok mu?
On verra bien qui sera le perdant avec cette audition.
Bu bilgisayar bağlantısı.
Le point majeur de cette audition est de voir comment vous avez interprété le thème.
Kendi başına çok çalışmış olmalı.
On verra si le board est d'accord quand je leurs raconterai toute l'histoire à l'audition [soupirs]
Anlattım bile.
J'ai eu une audition à huis clos la semaine dernière
Yönetim Kurulu bana iki hafta ücret kesintisi cezası verdi.
- Première audition.
- Baş ses.