Translate.vc / French → Turkish / Aya
Aya translate Turkish
1,846 parallel translation
Les mouches à fruits peuvent vivre jusqu'à un mois. Alors qu'en penses-tu?
Meyve sinekleri bir aya kadar yaşar.
"L'homme ne sera jamais capable d'aller sur la lune, même pas dans mille ans!"
"Önümüzdeki bin yılda aya gidemeyeceksiniz!"
Le lendemain, ils levèrent les yeux au ciel et virent une fusée qui se dirigeait vers la lune.
Ve ertesi gün bir de baktılar, birileri aya gidiyor.
Connaissez-vous l'histoire de Sainte-Sophie?
Aya Sofya'nın hikayesini biliyor musun?
Les chiens hurlaient à la lune du Cadillac Range tandis que le vent d'été soufflait chaud comme le souffle de Zozobra.
Köpekler Cadillac Range'in dışında aya karşı ulurken yaz rüzgârı, Zozobra'nın nefesi gibi sıcak esiyordu.
Ils ont déjà accepté de baisser la sentence à 6 mois si elle plaide coupable.
Eşinizin suçu kabul etmesi durumunda cezanın altı aya indirilmesini zaten kabul ettiler.
La lune?
Aya bak.
La lune!
Aya bakın!
- Ils vont sur la lune.
- Aya gitmişler.
Oh, marcher sur la lune est génial!
Aya iniş harikadır.
Comme les premiers pas sur la Lune... ça a été fait avec des marionnettes dans le garage de mon oncle.
Aya inme olayı gibi... amcamın garajındaki kuklalarla yapılmıştı.
Si je dépose la demande aujourd'hui, tout peut être fini le mois prochain.
Şimdi başvurursam, gelecek aya herşey bitmiş olabilir.
Dans quelques mois, je serai Mme Victor Lang.
Bir kaç aya kadar Bayan Victor Lang olacağım.
Vous avez jusqu'à la troisième lune.
3. aya kadar vaktin var.
Elle commence juste le deuxième trimestre, c'est ça?
İkinci üç aya giriyor, değil mi?
Tu sais, on en est au deuxième trimestre de la grossesse.
Bu arada ikinci üç aya girdiğimizin farkında mısın?
Dans un mois, tout ça sera derrière moi.
Bir aya kadar bunlar geride kalır.
Dans 3 mois, les jumeaux seront fumeurs et Penny alcoolique.
Üç aya kadar ikizler sigara tiryakisi olur Penny de alkolik olur.
On a réservé pour un mois.
Gelecek aya kadar kayıtlıyız.
Rapidement, il ne me resta plus que six mois à purger. Heureusement pour moi, le directeur n'était jamais à court de problèmes.
Kısa bir süre içinde, cezamı altı aya kadar indirmiştim ve şansıma, müdür başı dertten hiç kurtulmayan insanlardan birisiydi.
Ils attraperont le vrai en moins d'un mois.
Gerçeğini bir aya kalmaz yakalarlar.
Je ne crois pas à la lune. C'est juste l'arrière du soleil.
Aya inanmam, bence güneşin arka tarafıdır.
# Boum-ba-boum comme une fusée pour la Lune #
# Bum-ba-bum Aya fırlatılan füze gibi #
Le nouvel Intersect sera opérationnel dans six mois.
Yeni İntersect altı aya kadar işleve konulacak.
Je ne l'ai pas tenue face à la lune à la manière de Kunta Kinte.
Onu aya doğru tutup Kunta Kinte olayını yapmadım.
Ça fait qu'un mois que je travaille ici.
Bir aya yakındır burada çalışıyorum.
Il me faudrait deux mois pour me préparer mentalement. Demain?
Zihinsel olarak buna hazır olmam için iki aya ihtiyacım olacak.
On est allés sur la Lune?
Söylesene, aya çıktık mı?
Dans les 50 dernières années, la science a envoyé des gens sur la Lune, cloné un mouton, décodé le génome humain.
son 50 yıl içinde bilim. aya insan gönderdi. bir koyunu kopyalayıp insan dnasını çözü.
Parfois elles sont relativement sans danger, comme la rumeur que la NASA a simulé la mission sur la Lune, ce qui est une farce parce que les preuves que nous sommes allés sur la Lune sont très solides.
bazen bunlar zararsız şeylerdir. nasa'nın gerçekte aya ayak basmadığı gibi. hatta bir tür şaka, aya çıkışın kanıtlarının çok güçlü olduğu düşünülürse.
J'ai besoin d'un autre mois, M. Neri.
Bay Neri bir aya daha ihtiyacım var.
Mets ta combinaison, Ted, car tu vas sur la Lune.
Uzay takımını giy, Ted! Çünkü aya gidiyorsun.
- Oui, disponible le premier du mois.
- Evet, önümüzdeki aya hazır olur.
Dans une semaine, un mois, je trouverais autre chose.
Bir haftaya bilemedin bir aya kadar başka bir şeyler bulacağım.
Gringalet et Rocky veulent que leur bébé écoute un stupide reportage sur l'aventure lunaire.
Çakıl ve Bam Bam, bebeğin, aya inmeyle ilgili aptal bir program izlemesini istiyorlar.
La prétendue aventure lunaire.
Sözde aya inme.
C'est bon! L'appareil photo.
Gelecek aya kadar senden haber alacağımı sanmıyordum oğlum.
Je sais Ralph, direct sur la lune.
Evet, evet, biliyorum Ralph. Doğruca aya.
Je suis bientôt à la retraite et tu es là pour un bout de temps.
Üç aya kadar emekli olacağım sen de uzun bir süre burada olacaksın.
Ils ont ri de Louis Armstrong quand il a parlé d'aller sur la lune.
Aya gideceğini söylediği zaman Louis Armstrong'a da gülmüşlerdi.
Apollo a vraiment atterri sur la Lune? Vraiment?
Apollonun aya indiği doğrumu?
Am stram gram, pic et pic et colegram.
Aya, maya, kumpanya. Terazi, lastik, jimnastik!
Pour accueillir le Shabbat, laisse-nous avancer, car là est la source qui bénit...
Aya hoş geldin, hadi biraz ilerleyelim, Kutsanmak için.
T'as le soleil pis t'as la lune.
Güneşe ve aya sahipsin.
- Et pourquoi pas aller sur la Lune?
İstendikten sonra aya bile neden gidilmesin?
Quand Apollo 11 a décollé, la plupart des gens pensaient que ce serait un aller simple.
Apollo 11 aya gittiğinde birçoğu onun döneceğini düşünmüyordu.
Mais par chance, avant un mois, vous aurez Ie régime ouvert.
Bir aya kadar tutuksuz yargılanacaksınız, şansımız varsa.
J'étais à fond dedans mais après deux mois, je... je tombais dans les escaliers jusqu'à ma chambre.
Gerçekten adadım. Ama iki aya kadar sonra, kendimi merdivenlerden yatağa düşer gibi buldum.
Et puis, astronaute. J'irai sur la lune.
Sonra da astronot olup, aya gideceğim.
C'est à vous de voir.
Değerlendirmelerimizi aydan aya yaparız.
Elles nous ont donné la lune.
Sizi aya götürdüler.