English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Ayni

Ayni translate Turkish

1,069 parallel translation
Cet appartement est identique au leur, n'est-ce pas?
Bu kat diğerleriyle ayni değil mi?
C'est une question de mesures et si ces pièces sont identiques... j'imagine que celle-ci vaut tout autant qu'une autre.
- Hepsi hepsi Ölçüm meselesi. eğer odalar birbirinin ayni ise, sanırım bu da diğeri kadar güzeldir.
Et c'est exactement la même que l'appartement d'en bas?
alt katla ayni değil mi?
Je comprends. On veut tous la même chose, bien sûr
- anladım.- ikimiz de ayni şeyin peşindeyiz, şüphesiz
Et le même soir, elle vous a parlé d'un autre homme?
ayni gece diğer adamdan bahsetti, öyle mi?
Maintenant, le labo de la police me dit que ce dessin... qu'on pensait être de la fille... a en fait été réalisé par la même main avec le même stylo bille... que celle qui a fait ces gribouillis - Que vous avez dessiné!
Polis laboratuvarı bunun bir çizim olduğunu söyledi. kızın çizdiğini sandığımız... ayni elle ve ayni kalemle çizilmiş... sizin bilinçsizce çizdiklerinizle ayni.
Je n'ai pas changé, tu sais.
Ben hala ayni hissediyorum.
"Qu'est-ce que vous voulez?" J'ai quelque chose à vous demander.
Şimdi ayni görevleri benim yapmamı istiyor.
Si Shiloh était a refaire, je ferais exactement la meme chose.
Shiloh'da tekrar karar vermem gerekse... yine ayni ºeyi yapardim.
Comment vous et le colonel pouvez porter le meme uniforme et etre si différents?
NasiI oluyor da sen ve Albay ayni üniformayi... giymenize ragmen bu kadar farklisiniz?
Tu m'avais dit la même chose quand nous avons quitté Cheyenne.
Cheyenne'i terk ettiğimizde de ayni şeyi demiştin.
Jameson a essayé ce truc de deux fois plus près.
Jameson o mesafenin yarısından ayni gösteriyi denemişti.
La reine déteste la cruauté... qu'il s'agisse de n'importe qui.
Zulümden nefret eden kraliçeydi. Herhangi bir köle için de ayni seyi yapardi.
Cet événement nous dépasse. - Il touche toutes les Grecques.
Ayni zamanda Yunanistan'daki bütün kadinlara yapilmis bir saldiridir.
Il raconte aussi l ´ histoire de la jolie Geisha Okitchi et de la place qu ´ elle occupa dans la vie de Harris.
AYNI ZAMANDA OKİCHİ OLARAK BİLİNEN GÜZEL GEYŞANIN VE HARRIS'İN HAYATINDAKİ YERİNİN DE HİKAYESİDİR.
J'ai eu la même idée en venant déjeuner. "
"Yemek yedigimizde, ben de ayni seyi düsünmüstüm!"
Ça revient au même, 8 secondes ou 8 jours.
Ayni sey aslinda, sekiz saniye ya da sekiz gün.
- C'est exactement pareil.
Ayni sey.
- Les Français disent que c'est pareil quand ce n'est pas pareil.
Fransizlar hep, alakasiz da olsa, "ayni sey" diyorlar.
Comme au poker, autant dire la vérité.
Ayni poker de oldugu gibi. Dogruyu söylemek gerekiyor.
- Dès que tu as peur, que tu es étonnée, t'as un drôle de reflet dans les yeux. - Et?
Korktugun ya da sasirdigin, ya da ikisini ayni anda hissettigin zaman gözlerin parliyor.
C'est comme Stockholm.
Ayni Stokholm gibi.
Elles sont différentes là-bas et à Paris, et aussi moches que les Parisiennes.
Oradaki Isveç'li kizlar Paris'tekilerinden farklilar. Ayni Paris'li kizlar gibi çirkinler.
Et puis... Je ne sais pas. Je voudrais que tu ne m'aimes plus.
Ama ayni zamanda her nasilsa, artik sevmemeni de istiyorum.
- Tu m'as déjà demandé...
Ayni seyleri tekrarliyorsun.
Peut-être les emmènent-ils au même cachot que nos frères.
Bizim kardeslerimizi ayni zindandan alacagim.
"Tous égaux devant la loi"
HERKES İÇİN AYNI KANUN
PENDANT CE TEMPS...
AYNI ANDA
Même si je devais vivre mille ans, je penserais toujours la même chose.
Tabiki, bin yıl yaşayacak olsam bile, her zaman ayni şeyi hissedeceğim.
Des choses confortables, sans pour autant être modernes.
Güzel ve rahat, ayni zamanda donuk değil modern olanlardan.
Je veux qu'elle sache que j'aimerais être amis, et qu'elle sera toujours la bienvenue.
Onu arkadaş olarak kabullenebilirim ve evimize her geldiğinde ayni şekilde karşılanacaktır.
Ça ne faisait que créer les mêmes problèmes, donc j'ai déguerpi et j'ai pris un bateau.
Ayni dünyevi dertleri yaratıyorlardı. Eşyamı toplayıp bir gemiye bindim ve onlardan uzaklaştım.
Le commandant veut que vous la portiez vous-même, mais vous ne pouvez pas être vivant à la Barbade et mort à New York.
Sen götürürsen Binbaşı memnun olurdu ama ayni anda Barbados'ta hayatta olup, New York'ta ölü olamazsın.
or à cause de l'intention déjà manifestée de s'évader à la première occasion, il avait été jugé nécessaire de tenir constamment le détenu Ben M'Hidi mains et pieds liés.
Daha önceki bir açıklamada ayni sözcü demişti ki tutuklu ilk fırsatta kaçacağını açıkladığı için el ve ayaklarının sürekli bağlı tutulması gerekli görülmüştür.
ils partiront demain, comme nous.
Onlar da ayni bizim gibi yolcular.
Vous devez partir le même jour, mais pas sur le même bateau.
Hepiniz ayni gün gitmelisiniz, ama ayni gemiyle gitmeyin.
A Kiev, il n'y a pas de différence entre les kopecks juifs ou les roubles circoncis.
- Kiev de, her yer ayni - - Yahudiler "kopek ve ruble" arasinda kaldilar -
Connais-tu un seul Juif, qui considère ce sale pays comme le sien?
- Tek bir yahudi varmidir ki. - - Seninle ayni düşünen.? -
Car quand je pense à mes victimes, qui elles étaient avant, si vagues, si floues, elles me semblent désormais plus réelles.
ABLAMA ÂŞIK OLDUKTAN SONRA SADECE ÖLDÜRDÜĞÜM İNSANLARI DEĞİL, AYNI ZAMANDA KENDİ EYLEMLERİMİ VE KENDİMİ ÇOK DAHA CANLI BİR ŞEKİLDE HAYAL ETMEYE BAŞLADIM. Gençliğini hayallerle geçirdin ama artık gerçekle yüzleşebilirsin.
Oui, je suis de votre avis.
Evet, sizle ayni görüşteyim.
Ecoutez, général, j'aime mon pays autant que vous... mais je ne vois pas où est mon obligation... d'avoir la même affection pour vous!
Bakın General, ülkemi en az senin kadar severim ama ayni sevgiyi senin için duymamı gerektirecek başka bir mecburiyet bulunduğunu sanmıyorum.
LE MÊME, QUELQUES SECONDES PLUS TARD.
AYNI, BİRKAÇ SANİYE SONRA.
La même scène, une lobotomie plus tard
BİR LOBOTOMİ SONRASI AYNI ODA
Sur la scène internationale, le secrétaire d'Etat a réitéré la détermination des Etats-Unis à conserver ses troupes en Europe.
'Diğer haberler : Savunma Bakanı Avrupa'daki birliklerin...''... ayni seviyede tutulacağı konusunda kararımızın değişmeyeceğini tekrarladı.'
Vous avez dit m'avoir vu tirer sur quelqu'un vers la même heure.
Ayni saatlerde buradan ateş edildiğini gördüm demiştiniz.
Je vous dirai exactement la même chose, alors s'il vous plaît...
Daha sonra da ayni şeyleri söyleyeceğim.
Vous êtes d'accord, non?
Benimle ayni görüştesiniz, değil mi?
C'est exactement ce que ma nièce disait après son divorce.
Yeğenim Marilyn de boşandığında ayni şeyleri düşünmüştü.
- C'est pareil?
- Ayni sey mi ikisi?
LES PRODUCTEURS REMERCIENT ÉGALEMENT... L'ARMÉE, LA MARINE ET L'ARMÉE DE L'AIR GRECQUES AINSI QUE LES SERVICES DU GOUVERNEMENT GREC
AYNI ZAMANDA, YUNAN KRALİYET ORDUSU, DONANMASI VE HAVA KUVVETLERİNE, YUNAN HÜKÜMETİNİN DİĞER KURUMLARINA VE YUNAN HALKINA YAPIMIN YUNANİSTAN'DA GERÇEKLEŞEN BÖLÜMLERİ BOYUNCA GÖSTERDİKLERİ SINIRSIZ YARDIM, İŞBİRLİĞİ, KONUKSEVERLİK VE DOSTLUK İÇİN MİNNETTARDIR.
Et alors?
Ne olmuş ayni?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]