Translate.vc / French → Turkish / Ballet
Ballet translate Turkish
1,026 parallel translation
Je vous ai demandé de venir car nous préparons un nouveau ballet... et j'ai décidé de vous en confier le rôle principal.
Buraya gelmenizi istedim çünkü yeni bir bale gösterisi hazırlıyoruz ve size bir şans verip baş rolde dans etmenize karar verdim.
Un nouveau ballet?
- Yeni mi? Ne gösterisi?
Rien, mais ne travaillez plus le nouveau ballet.
- Hayır, hayır. Unutmadan, yeni gösteri için hiç bir yeni çalışma yapma.
Ce ballet n'est plus à mon répertoire.
Kırmızı Ayakkabılar artık repertuarda değil!
Nous préparons un nouveau ballet, depuis des semaines.
Yeni bir bale gösterisi hazırlıyoruz. Haftalardır bunun üzerinde çalışıyoruz.
Ce ballet fut un triomphe à Monte-Carlo, l'an dernier.
Kırmızı Ayakkabılar, Lermontov Bale grubu tarafından sahnelendiği Monte Carlo'da büyük bir başarı kazanmıştı.
C'est le ballet qui a fait de son nom un grand nom.
Bu onu, onun ismini yaratan bale gösterisi.
Gentlemen, donner à vous explications... quoi mon ballet fera... signifie en danse :
Beyler, size kısa bir açıklama vereceğim. Bu dansın büyük bir anlamı var.
J'ai engagé un ballet viennois.
Viyana Bale Topluluğu ile anlaştım.
C'était la répétition générale de l'école de ballet.
Bale okulunun bahar gösterisi.
Non, au ballet, nous n'avons ni le temps ni l'envie.
Biz baledekilerin bunun için zamanı yok, hevesimiz bile yok.
Est-ce qu'on dit la vérité, au ballet?
Bu doğru mu?
Personne ne m'a embrassée, sauf le maître de ballet.
Bale hocam dışında hiç kimseyi öpmedim, ama o sayılmaz.
Tant de travail pour un ballet où elles ne montrent même pas leurs jambes.
Neden dansçıları bu kadar çok çalıştırıyorsunuz? Bacaklarını bile gösteremiyorlar, yeterince yani.
En entrant dans la salle de ballet, illuminée par le soleil, je t'ai regardée, tu étais seule à ton travail.
Bu sabah bale salonuna geldim. Kocaman ve bomboştu. Sen tam orada, siyah dansçı kıyafetinle, kollarını ve bacaklarını esnetiyordun.
C'est très bien de vous intéresser au ballet, mais aujourd'hui nous n'avons pas le temps.
Bale sevmenize memnun oldum, ama bugün çok kalabalığız.
Il dira qu'il a composé un ballet pour vous.
Senin için bir bale bestelediğini söyleyecek.
Il vous propose un rôle de clown dans le ballet.
Dans direktörümüz. Yeni bale de palyaçoyu oynamanı istiyor.
Blackmmore m'envoie aux répétitions du ballet.
Ajans yolladı, yeni Bale'nin provalarını izleyeceğim.
THÈÂTRE COMMODORE Compagnie de ballet Coutray
COMMODORE TİYATROSU Coutray Bale Topluluğu
J'allais au ballet avant vous.
Siz doğmadan önce, baleye giderdim.
la délicieuse danseuse du monde magique du ballet, le choix personnel de M. Hunter, Gabrielle Gerard!
Büyüleyici bale dünyasının şu muhteşem, güzel dansçısı. Bay Hunter'ın kendi seçimi, Gabrielle Gerard.
Sale porc! Tu ne m'avais pas dit que le ballet était en ville.
Kasabada bale olduğunu söylememiştin.
- J'ai des billets pour le ballet.
- Baleye bilet aldım.
- Le ballet?
- Bale mi?
J'ai besoin de vos deux autres vaisseaux pour un ballet aérien.
Diğer gemilere başka bir yerde ihtiyacım var.
Est-ce que cette fenêtre prés de la table se volatilise miraculeusement, réapparaît et continue ce petit ballet comme un feu follet?
Masanın yanındaki bu pencere aniden kaybolup... tekrar ortaya çıkıyor, hayalet gibi gidip geliyor mu?
De ballet?
- Bale dansçısı mısın?
Accepteriez-vous une visite de deux semaines... du Ballet de Bolshoi en échange?
Dolar yerine Bolşoy Balesi'nin 3 haftalık turnesi olur mu?
Le ballet des météores est permanent.
Meteor gösterisi hız kesmeden devam ediyor.
Ce sont nos petites demoiselles du ballet.
- Bunlar da genç balerinler.
Du ballet!
- Balerin mi?
Le "Ballet du Palm Beach."
Palm Beach bale grubu.
... Ballet de clôture, souper d'adieu, dernière galipette. et demain, tu prends l'avion pour Stockholm. Eh ben!
Son gösteri, veda yemeği, son kez mercimeği fırına vermeler ve yarın Stockholm uçağındasın.
Mlle, vous venez de danser pour la dernière fois Ce ballet que j'ai eu la grande joie de réguler.
Hanımlar, yönetmekten büyük keyif aldığım balenin son performansını sergilemiş bulunuyorsunuz.
Un ballet sous-marin.
Sualtı balesi yapabiliriz.
Vous allez partir par mer, avec une troupe de ballet tchèque qui se rend en Suède.
Sizi Çek bale topluluğunun kostüm sepetlerinin içinde bir Doğu Alman gemisiyle denize yolluyoruz. Topluluk bu akşam son gösterisini yapıyor ve İsveç'e gidiyor.
Il nous manque deux danseuses de ballet pour compléter le décor.
Dekoru tamamlamak için tek eksik iki balerin kız.
En une minute, je viens de composer un ballet.
Bir bale koreografisi yarattım.
Les danseurs, chéri. Le Ballet.
Dansçılar canım, bale.
Tu étais avec ta famille, vous alliez voir un ballet.
Ailenle baleye gitmiştiniz...
Pour un ballet ou un opéra?
Bale mi? Opera mı?
Chantez la chanson.. .. du ballet.
- Bana, son dansın şarkısını söyleyin!
.. si les filles savent, la morale du ballet est fichue.
Herşeye rağmen, kızlar bunu bilmemeli. Aksi halde, dans grubunun ahlakı yerle bir olur.
On y trouve trois généraux, un maître de ballet... et Alexei Bresnavitch.
Üç askeri kahraman, bale yönetmeni ve Aleksei Ivanovitch Bresnavitch'i içeriyor. Tanrı bilir ya, bu kadar zaman sonra hala sırtlarında kambur var.
Mais ce n'est pas n'importe quel ballet.
Ama bu sıradan bir bale değil.
Ce que vous avez vu ce soir est le dernier ballet de Madame Petrova.
Bu akşam izlediğiniz, Madam Petrova'nın en son gösterisiydi.
Mets ton tutu et rejoins le corps de ballet.
Dolayısıyla kısa etekliğini giy, bale sahnesine sıçrayıver bakalım.
J'ai un rôle dans un nouveau ballet.
- Yeni gösteride rolüm var.
Est-ce aussi mon ballet?
Bu benim de çıkacağım bale gösterisi mi?
Il va composer un nouveau ballet.
Evet, öyle yapacak.