Translate.vc / French → Turkish / Bally
Bally translate Turkish
38 parallel translation
On l'a vu à la collecte du Bally Haut.
Onu bir hayır toplantısında görmüştük ya.
Bienvenue au Bally. Je remplace Tony Carmelo.
Balleys'e hoş geldiniz.Tony Carmelo'nun yerini aldım.
On est dans le hall de l'hôtel Bally et vous êtes très impolie.
Balleys Oteli'nin lobisinde bana kaba davranıyorsun.
Mesdames et messieurs, Roy Bacon et ses Elvis volants... se rapprochent du Bally.
Bayanlar baylar, Roy Bacon ve Uçan Elvis'leri şu anda Balleys'e yaklaşıyor.
Ils traversent les dunes. Maintenant, ils se dirigent vers leur destination, le Bally!
Doom'u geçtiler ve Balleys'e doğru geliyorlar.
Bally-craig, vous savez
Evet, onlar... Baly-Craig'deler.
Je pars à Atlantic City faire un spectacle au Bally's.
ve bahse girerim, bu sefer diğer kişiler farklı. Ona aynı şeyi söyletebilirim.
Le Bally's? La chambre de Jerry Seinfeld.
Hayır, benim tarzım değil bu.
J'arrive d'Atlantic City. Kramer a appelé au Bally's, tu n'y étais pas inscrit.
Bu mümkün değilmiş.
Après mon succès au Bally's, ils me programment ce soir.
Vincent? Tamam.
- Le Père Bally.
- Peder Bally.
Mon mari avait le même sourire stupide en rentrant de Bally's... où il avait passé le week-end avec Betsy Bennett... sa soi-disant ex-petite amie.
Bally'nin yerinden döndüğünde kocamın suratında da aynı aptal sırıtış vardı, sonradan öğrendim ki, orada, haftasonunu Betsy Bennett ile geçirmiş, sözde eski kızarkadaşıyla.
À côté du ponton, sur la plage du casino.
Bally'deki kumsaldaki iskelenin yanında.
Quand la banque te saisira, je racheterai ton commerce, et j'en ferai une affaire plus rentable comme une salle de gym.
Banka ipoteğe el koyunca, dükkanını satın alacağım ve onu, Bally's, ya da Jamba Juice gibi altın yumurtlayan bir kaza dönüştüreceğim.
Mon inscription chez Bally a expiré.
Tam değil. Bally'de ki üyeliğim bitti.
D'accord, Balthie. Bon voyage.
Tamam Bally, tadını çıkar.
Je les ai analysés. Aucune trace de sang, et celui de Bally est impeccablement propre.
İncelediklerimin hiç birinde de kan izi yoktu ve Sean Bally'in bıçağı gerçekten tertemizdi.
Je vais voir pourquoi Bally a fourbi son couteau le lendemain du meurtre.
Paddy Dolan'ın bıçaklanmasının ertesi günü Sean Bally'ın bıçağının, neden bu kadar temiz olduğunu merak ediyorum.
Sa mallette est une Bally aussi?
Adamın çantasının markası da Bally miydi?
J'ai réservé la suite nuptiale.
- Bally's'te bir balayı süiti ayırttım.
Bully et Bally me comprennent.
- Ama Bulli ve Balli'de beni anlıyor.
- Bally Machin-Chose.
Taşradan mıydın? - En eski köyden.
A-t-il l'air de faire de la muscu au Bally Total Fitness de Palo Alto?
Kaliforniya'daki spor salonunda çalışıyor gibi mi görünüyor?
Il y a 9000 $ pour les courses chez Bally.
Tamam, Holly. Bu 9.000 dolar Bally'deki at yarışları için. - Tamam.
Dave est au Bally.
Çatlak Dave Bally de.
♪ I thought I was the Bally table king ♪
* Bally masası kralı sanırdım kendimi *
Barry et moi ne sommes pas un vrai couple, pas comme toi et Holly.
Bally ile ben gerçek bir çift değiliz. Holly ile senin gibi değiliz.
Je veux que tu viennes travailler pour moi. ici, chez Bally.
Burt. Gelip bende çalışmanı istiyorum. Burada, Bally's'de.
Bienvenue chez Bally, les gargons.
Bally's'e hoş geldiniz, çocuklar.
Bon, quoiqu il en soit, nous avons un spectacle au Bally, et je pourrais vous obtenir des laissez-passer, si vous voulez venir voir.
Neyse, her kimsen, Bally's'de bir şovumuz var. Gösterimize bir bakmak istersen bedava bilet ayarlayabilirim.
Ici, au Bally, vous serez choyés comme d'énormes bébés.
Bally's'de kocaman bir bebek gibi şımartılacaksınız.
Et si vous aimez / es grillades, vous adorerez le Bally Steak House.
Biftek evlerini seviyorsanız Bally's'in ünlü biftek evi Bally's Biftek Evi'ne bayılacaksınız.
J'ai fait la téte d'affiche au Bally durant dix ans.
Son on yıldır Bally's'in afişinde adım yer aldı.
Qu'est-il arrivé? Un jour vous étes en téte d'affiche au Bally et le lendemain, vous avez tout simplement disparu.
Bir gün Bally's'in afişlerindeydin ertesi gün ortadan kayboldun.
Un retour triomphal é Bally?
Bally's'e muzaffer bir dönüş mü?
Tout ce que nous avons construit va disparaitre si cette petite chienne et sa harpie d'Helena arrivent à leurs fins.
Bally's? Eğer o küçük kahpe ve Helenalı zalim kadın kendi yoluna giderse, uğruna çalıştığımız her şey uçup gidecek.
... est la suivante :
- Bond Caddesi'ndeki Bally'den.
Bally's?
Bally'nin yerimi?