English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Barbados

Barbados translate Turkish

168 parallel translation
Vous êtes un homme libre de la Barbade, machiniste - sur le Southern Cross?
Güneyin Buharlısında kömürcü olarak çalışan, Barbados'un özgür adamlarından birisin.
Les Barbades où le bleu de l'eau tourne au vert. Les Falklands où le vent du Sud fait jaillir l'écume de la mer.
Mavi suların yeşile döndüğü Barbados'sun kayalıklarından, güneyli fırtınaların denizleri beyaza çevirdiği Falkland adalarına yelken açmak ne kadar hoşuna gidebilirdi.
Il veut vous voir à la Barbade.
Senle orada, Barbados adalarında görüşmek istiyor.
J'ai entendu dire que le temps y était superbe.
Barbados'da muhteşem bir hava varmış.
Votre valise part à la Barbade ce soir, que vous y alliez ou non.
O el çantası senle ya da sensiz Barbados'a gidecektir.
Le commandant veut que vous la portiez vous-même, mais vous ne pouvez pas être vivant à la Barbade et mort à New York.
Sen götürürsen Binbaşı memnun olurdu ama ayni anda Barbados'ta hayatta olup, New York'ta ölü olamazsın.
Mais si vous êtes trop mort pour la Barbade, j'irai à votre place.
Ama sen gidemeyecek gibi öldüysen, bu gece ben Barbados'ta olacağım.
Labrador, Barbados, Trinidad,
Labrador, Barbados, Trinidad, Salvador,
" Monsieur, je ne suis qu'une pauvre femme de la Barbade.
"Bayım, ben Barbados Adaları'nda yaşayan basit bir kadınım."
J'ai appris qu'elle est votre fille... qu'elle a été abandonnée par un officier... qu'elle avait suivi à Halifax et plus tard ici, à la Barbade.
"Öğrendim ki, sizin kızınızmış..." "... Halifax'a, sonra da buraya, Barbados'a kadar peşinde dolaştığı... "
J'espère que tu pourras le prendre le 16 parce qu'on veut aller à la Barbade.
Umarım, Willie ayın onaltısına kadar seninle kalabilir çünkü, Connie ve ben Barbados'a gitmeyi düşünüyoruz.
- On se marie demain à la Barbade!
- Yarın, Barbados'da.
Je ne décolle pas dans cet état!
Aklım karışıkken seninle Barbados'a uçamam.
- Allons à la Barbade!
- Haydi Barbados'a gidelim.
et Mme Sloan, vol 481 pour la Barbade!
Barbados'a olan 481 numaralı uçuş.
Je t'appellerai tous les jours de la Barbade pour que tu prennes ce job.
Sen bu işi alana kadar seni her gün Barbados'tan arayacağım.
Toi, moi et Mike à Barbados.
Sen ben Mike Barbados'dayız.
J'imagine que cette super offre pour la Barbade est annulée.
İnanılmaz Barbados turu da yalan oldu o halde.
Une fois dans ma plantation de la Barbade, ne crains rien, je te ferai venir.
Barbados'ta büyük çiftliğimizi kurunca, seni de çağırırım.
C'est par où, la Barbade?
Ee, Barbados ne tarafta?
Tu n'y vas plus!
Barbados'a gitmiyorsun sen.
- Charlie. Dis-lui que je suis parti à La Barbade, j'atterris à 1h30 du matin, est-ce qu'il peut me laisser un numéro?
Ona Barbados'tan aktarma yapıp, saat 1 : 30'ta geleceğimi söyle.
Je suis chez mes parents... Le valet est en congé à la Barbade pour un mois...
Ailemin evinde kalıyorum ve hizmetçi bir aylığına Barbados'a gitti.
Vous me manquez atrocement, mais nos retrouvailles n " en seront que meilleures!
Sizi çok özledim ama Barbados'tan döndüğünüz zaman sizi görmek harika olacak.
Pourquoi ne viens-tu pas avec moi à la Barbade?
Neden benimle birlikte Barbados'a gelmiyorsun?
- Ahhh, la Barbade.
- Barbados.
- La Barbade?
- Barbados mu?
Elle m'y oblige! Je chante des airs de la Barbade... elle me tente!
Bunu bana o yapıyor lanet Barbados şarkılarıyla aklımı çeliyor.
Je te donne jolies robes... Je te fais monter dans les airs... et t'envoler pour revoir ta Barbade. "
Güzel elbiseler vereyim ve gökyüzüne yükseltip Barbados'a, evine uçurayım. " Dedi.
Il part pour la Barbade.
Barbados'a gidiyor.
Il est à la Barbade.
- Lieberman Barbados'ta.
Il est à la Barbade.
- Lieberman Barbados'taymış.
- Le patron de la voirie est au soleil!
- Sağlık Müdürü Barbados'ta mı?
Qu'est-ce qu'il fout à la Barbade?
- Lieberman Barbados'ta ne yapıyor?
Faxez-lui un double à la Barbade.
- Bir kopyasını ona, Barbados'a fakslayın.
B-A-R-B-A-D-E...
Kendisi Barbados'ta. B-A-R-B-A-D...
Maman me l'a dit dans l'avion, au retour de la Barbade.
Annem, Barbados'tan eve dönerken uçakta söylemişti.
Toute la maisonnée est à La Barbade depuis deux jours.
Sullivan'ların hepsi iki gün önce Barbados'a gitti.
Vous étiez à La Barbade depuis 2 jours?
İki gündür Barbados'daymışsınız.
Les voitures n'ont pas bougé.
Barbados'a gittiklerinden beri kullanmamışlar.
Si Christine n'était pas tombée malade... elle serait encore avec vous à La Barbade.
Christine hastalanmasaydı şimdi beraber Barbados'da olacaktınız.
Sullivan vous a-t-il dit pourquoi Christy n'était pas à La Barbade?
W. Sullivan, Christy'nin Barbados'a neden gitmediğini söyledi mi?
Devant la presse... quand il vous a embrassé, il a dit que... si Christy n'avait pas été malade elle aurait été avec vous.
Sana sarılıp, Christy hastalanmasaydı, seninle Barbados'a gelirdi, dediğini? O'nun hasta olduğunu nereden biliyordu?
Si Christine n'était pas tombée malade... elle serait avec vous à La Barbade.
Christine hastalanmasaydı seninle Barbados'da olacaktı, şimdi bile.
la Barbade! - OK.
Haydi, Barbados'a gidelim.
Citron de la Barbade, c'est parfait.
Barbados kireci tam gelir.
Nous avons Ben à Malibu.
Bu Barbados Ben.
Ses parents sont à la Barbade.
Annesiyle babası Barbados'ta!
Ecoute, je dois passer au bureau... avant notre départ pour Barbade.
Acele etme. Zaten benim de Barbados'a gitmeden önce ofise uğramam gerekiyordu.
La Barbade.
Barbados.
Nous rentrons de la Barbade.
Barbados'tan geçen hafta döndük.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]