Translate.vc / French → Turkish / Barrier
Barrier translate Turkish
19 parallel translation
Belize, Maui, la grande barrière de corail...
Belize, Maui, Büyük Barrier Resifi.
Elle faisait de la plongée près de la Barrière de Corail et a eu une otite.
Barrier resifinde dalış yapıyormuş.
Broken Barrier.
- Kırık Bariyer. - Öyle mi?
À la Grande Barrière de Corail.
Great Barrier Resifi.
But with Krist c'? Some strange barrier that separates us.
Ama Kristleyken, aramızda bazı ilginç engeller vardı.
{ \ pos ( 192,210 ) } Ou alors les Monts Jumeaux?
Peki ya Barrier Uçurumları'nın?
Souvenir du dernier vrai sourcier, Kieran, - lors de la bataille de Barrier Peaks.
Çentik, son Gerçek Arayıcı Kieran, Barrier Peaks savaşındayken olmuş.
David et Susan Varier Jones, mariés depuis 51 ans, se sont mutuellement ôté la vie...
" David ve Susan Barrier Jones, 51 senelik bir evlilikten sonra birbirlerinin kollarında...
Notre premier objectif est de raser Londres La "Thames Barrier", le parlement, Big Ben, La résidence du premier ministre, Les bâtiments des affaires étrangères., Buckingham Palace, Scotland Yard,
İlk hedef Londra'nın tamamı, Thames bariyeri, parlemento binası, Big Ben, başbakanlık konutu,
"Plongée sous-marine sur la Grande Barrière de Corail".
"Büyük Barrier Reef'de tüplü dalış."
Vois les choses du bon côté. Elle a sûrement assez de miles pour vous envoyer voir la Grande barrière de corail. C'est l'heure.
İyi tarafından bak, ikinizi great barrier reef'e gönderebilecek kadar fazla uçuş mili var.
'Parce qu'il y a une grosse expultion de gaz sous vagin!
Çünkü az önce yaptığın Great Barrier Fortlamasıydı!
Il a dû s'éteindre quand il a passé la barrier E.M.
Elektromanyetik engeli geçtiğinde devre dışı kalmış olması gerekir.
Quand je travaillais à Sydney, on écrivait des codes toute la nuit et le matin on allait plonger voir la grande barrière de corail
Sydney'deyken bütün akşam kod yazardık ve sabahları Great Barrier Reef'e dalışa giderdik.
Oh, ca a l'air super, mais euh... la grande barrière de corail c'est pas à Queensland?
Kulağa harika geliyor ama, Great Barrier Reef, Queensland'da değil miydi?
L'alarme de la bijouterie Barrier s'est déclenchée.
Barrier isimli mücevhercinin alarmı çalıyor.
La fausse attaque de la bijouterie Barrier, c'était une diversion pour passer aux choses sérieuses, d'abord attaquer la banque.
Barrier mücevhercisine yaptıkları girişim, tamamen bir aldatmacaydı. Dikkatimizi daha ciddi bir işten, bankadan uzak tutmamızı amaçlıyorlardı.
Nous nous sommes mariés sur un bateau de plongée près de la Grande Barrière de Corail.
Great Barrier kayalığının yakınlarındaki tüple dalış teknesinin orada evlendik.
La Grande Barrière de Corail...
Bence Great Barrier resifinde...