Translate.vc / French → Turkish / Bay
Bay translate Turkish
208,803 parallel translation
Vous aimez la musique?
Müzik sever misiniz Bay Marlowe?
Quel autre genre de musique aimez-vous, M. Marlow?
Başka ne tür müzik seversiniz Bay Marlowe?
Votre attention. À tous les passagers en direction de Crystal Bay ou Incline Village... des informations concernant les conditions météorologiques actuelles
Dikkat, Crystal Bay veya Incline Village'a kara yoluyla gelen yolcular, lütfen High Mountain Marketplace'teki Müşteri Hizmetleri kioskuna gidip
M. Cratchit, vous travaillerez ici avec moi.
Bay Cratchit, burada benimle çalışacaksınız.
J'adore une veste qui dit : "Dégagez de mon chemin."
"Yolumdan siktir git Dünya" diyen ceketlere bayılıyorum.
J'ai adoré ta chute.
Sahnede öyle yapmana bayıldım.
Le public adore.
Seyirci bayılıyor.
Les gens adorent ça.
- Çünkü insanlar buna bayılıyor.
La visite prendra presque toute la journée, mais tu vas adorer.
Tur neredeyse tüm gün sürüyor, ama buna bayılacaksın.
Tu vas l'adorer.
Ona bayılacaksın. Evet.
Ça ferait plaisir à Dennis.
- Den... Denis buna bayılır.
M. Bachman, on a du travail.
Bay Bachman, yapılacak işlerimiz var.
Parce que, finalement, est-ce que ça ne serait pas à M. Stewart Burke qui devrait manger le biscuit?
Çünkü, eninde sonunda, bizim patent hilebazı Bay Stewart Burke, bisküviyi yemek için kimi zorlayacak ki?
Excusez-moi, monsieur, mais je suis un grand con.
Düzeltelim bayım. Ben koca bir pisliğim.
- Merci, M. le président.
- Teşekkürler Bay Başkan.
Et Mr Shockley a déclaré qu'il était là la nuit dernière.
Ve Bay Shockley dün gece orada olduğunu söyledi.
Vous avez eu un accident, monsieur?
Kaza falan mı geçirdiniz bayım?
- mais je dois le faire. - M. Shockley.
- Bay Shockley.
On continuera d'essayer jusqu'à pouvoir désamorcer M. Shockley.
Ve sen Bay Shockley'i etkisiz hâle getirene kadar denemeye devam edeceğiz.
Viens-tu d'exploser M. Shockley?
Az önce Bay Shockley'i mi patlattın?
Radcliffe les a gazés pendant le raid.
Radcliffe baskın sırasında onları bayılttı.
- Ils gazent les agents.
Ajanları bayıltıyorlar.
Vous êtes dans une position délicate, M. Rajan.
Oldukça belirsiz bir konumdasınız Bay Rajan.
Que contenait ce camion?
Kamyonda ne vardı Bay Rajan?
Désolé de vous interrompre.
Bay Coulson. Böldüğümüz için üzgünüm.
Vous et M. Coulson, vous mentez à tout le monde chaque jour.
Sen ve Bay Coulson, hepiniz bize her gün yalan söylüyorsunuz.
Quelle surprise. - Tu l'as assommé pour le faire taire.
- Onu susturmak için bayılttın.
Je jure que j'avais fait mes devoirs, mais ensuite mon père...
Bay Coulson, ödevimi bitirmiştim, yemin ederim. Ama sonra babam -
Mr. Bakshi est là pour vous voir.
Bay Bakshi sizi görmek istiyor.
C'est très gentil M. Bakshi, mais je en veux pas abuser de votre gentillesse.
Çok kibarsınız, Bay Bakshi ama böyle bir şeyi- -
Bonjour, M. Sullivan.
Günaydın Bay Sullivan.
Alors tu dois être adorable avec M. Philpott, comme s'il était un morceau de rôti sur lequel tu veux monter.
Şimdi oraya gidip, bay Philpott ile güzel bir sohbet eşliğinde bir parça bonfile yiyip işi bitirmen gerekiyor.
Monsieur Philpott, vous devriez lui montrer le...
Bay Philpott, onu göste...
Monsieur Philpott, je suis légèrement confus.
Bay. Philpott, açıkçası biraz şaşkınım.
Señor Pizaña.
Bay Pizana.
Señor Pizaña!
Bay Pizana!
Merci, señor.
Teşekkür ederim, bayım.
Avez-vous vu Cesar?
Bay Pizana Cesar'ı gördünüz mü?
Il me plaît énonnément.
Ben bayıldım.
Bien sûr, j'aimerais manger de la glace.
- Olur. Dondurmaya bayılırım.
C'est pas pour le collectif, c'est pour toi.
- Gerçekten bayılırlar. - Onlar için değil. Sadece senin için.
Me Gambel, l'accusation.
- Savcılık makamından Bay Gambel?
- Merci, M. Litt.
- Teşekkürler Bay Litt.
Je vous l'ai déjà dit, M. Peterson. La réponse est non. Je ne devrais même pas être ici.
Size zaten söyledim Bay Peterson cevabım "Hayır."
Je me suis évanouie, je crois.
Sanırım bayıldım.
Elle dit qu'elle s'est évanouie.
Bayıldığını söyledi.
Le public adore.
Seyirci bayıldı.
- M. Shockley.
- Bay Shockley. - Evet.
M. le Président, cette série de questions...
- Bay Başkan bu sorular...
Attends, Chris.
- Bekle Chris. - Buyurun Bay Coulson.
Les tueurs en série.
Seri katilli falan şeylere bayılırım.