English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Beamer

Beamer translate Turkish

27 parallel translation
Beamer Albert R.
Beamer, Albert R.
Albert Beamer est arrêté 2 jours plus tard quand il utilise la carte de M. Lear.
Albert Beamer iki gün sonra, Bay Lear'in kredi kartlarından birini kullanırken yakalandı.
Beamer est condamné à mort.
Beamer suçlu bulundu ve idam cezası aldı.
La Cour d'Appel, en l'absence des minutes du procès, s'estime incompétente et exige un nouveau procès,
Temyiz mahkemesi, duruşmaların geçerli bir kaydı olmadığı için, itirazı kabul etmedi ve Beamer'ın yeniden dava edilmesine karar verdi.
ce qui annule la condamnation de Beamer.
Bunlar, o suçlu bulunduktan sonra gerçekleşti.
N'ayant plus de témoin, la Cour ne peut pas rejuger Beamer.
Artık hiçbir tanık kalmadığı için, savcılık Beamer'a dava açamadı.
Ou dans le coffre de la BMW.
It'll be perfect. - No, no, no. - Yada Beamer'in garajı.
Beamer.
- Anladım.
Ce serait un procès éclair. Faudra de l'argent pour le taxi vu que le Dr Turk rentrera chez lui avec votre BM.
Dava o kadar çabuk sonuçlanacaktır ki, mahkemeye taksi ücretini de getirmenizi öneririm çünkü, dönüşte Beamer'ınızı Dr. Turk kullanıyor olacaktır.
Bien, qu'une fois, alors que je suivais la tournée de Phish... putain, j'adore ces types... enfin, y avait ce type, qui conduisait une super caisse, qui s'arrête pour me prendre.
Ama bir keresinde, "Phish" grubunun turnesini takip ederken ki, bayılırım onlara her neyse, iğrenç bir Beamer kullanan adam beni almak için durdu.
Elle est à vous la BM?
Beamer senin mi?
C'est quoi, sa voiture? Une Beamer X5.
- Arabası neydi?
Yo, Steve, j'ai besoin d'un coup de main avec la Beamer.
Hey, Steve, şu Beamer'a bir el atmana ihtiyacım var.
Vous aimez les écussons des endroits que vous ne verrez jamais, Beamer?
Senin gibi bir zavallıların hiç göremeyeceği şehirler olduğunu için mi Beamer?
Je ne suis plus Beamer.
Ben artık Beamer değilim.
Je dois aller, uh, tester cette Beamer.
Şu Beamer'ı test edeyim bakalım.
Je viens de faire une affaire sur une vieille BMW.
Pekala, az kullanılmış bir Beamer M6 sattım henüz.
Mieux que toi, Beamer.
Senden daha iyi beamer.
Et on a vu deux fois plus de patrouilles Beamer depuis qu'on a traversé la Housatonic.
Ve Housatonic'i geçtiğimizden beri iki defa Işıklıların devriyelerini gördük.
J'ai vu le Beamer être touché et s'envoler, je me suis dit qu'il essayait de regouper avec ses forces, donc j'ai suivi la course qu'il a pris.
Işıklının vurulduğunu ve uçup gittiğini gördüm kendi takımıyla bir araya gelmeye çalıştığını tahmin ettim bu yüzden izlediği rotayı takip ettim.
Nous avons appris qu'ils emmènent chaque survivant de Mécas et Beamer dans cette région, consolidant toutes les réserves qui leur restent et vous attaqueront pour prouver que vous ne les avez pas affaiblis.
Onları zayıflatamadığınızı kanıtlamak için civardaki bütün Mekanikleri ve uzay araçlarını buraya getirdiklerini ve ellerinde kalan her türlü malzemeyi size saldırmak için bir araya topladıklarını öğrendik.
Euh, Beamer blanc, 3 series, plaques de vanité :
Beyaz Beamer, 3 serisi,
Je veux qu'un système Beemer attendent.
- Hazırda Beamer projektör bekletin.
Il aime se balader dans une BMW s? rie 7.
Beamer 7 sürmeyi seviyor.
- Quand la BMW sera prête?
- Beamer ne zaman hazır olur?
Mon cousin Beamer.
Kuzenim Beamer'dan.
Non, et son Beamer est toujours garé devant.
Hayır ve BMW'si kapının önünde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]