Translate.vc / French → Turkish / Beckett
Beckett translate Turkish
1,790 parallel translation
Si Beckett parle au commissaire, il pourra revenir?
Sence Beckett yeni yüzbaşıyla konuşup Castle'ı geri getirtebilir mi?
Vous aussi, Beckett!
Sen de Beckett!
Où sont partis Castle et Beckett?
Castle ve Beckett nereye gitti?
C'est une enquête médiatique, Beckett ne veut pas qu'on commette d'erreur.
Göz önünde bir dava olduğu için Beckett hata yapmadığımızdan emin olmak istedi.
Sortez!
- Beckett- - - İstasyonumdan defolun.
- C'était Beckett.
Beckett aradı.
Tu étais avec Beckett.
Beckett'la mıydın?
J'appelle au sujet de l'inspecteur Beckett.
Sizi dedektif Beckett hakkında aradım.
La survie de Beckett faisait partie du marché. Mais ils l'ont attaquée.
Beckett'ın güvenliği de anlaşmaya dahilmiş ama yine de öldürmeye çalıştılar.
Il n'a eu le dossier qu'après la fusillade.
Dosya Beckett vurulduktan sonra eline geçmiş.
En particulier à Beckett.
Tamam mı? Özellikle Beckett'a.
Lady Beckett, monseigneur.
Lady Backett, Lordum.
Vous êtes Kate Beckett, non?
Siz de Kate Beckett'sınız, değil mi?
Pardon, inspecteur, je vous gâche la surprise.
Özür dilerim Dedektif Beckett. Sonunu söylemeden uyarmalıydım.
Beckett, un type arrive par l'escalier de secours.
Beckett, yangın merdiveninden size doğru gelen biri var.
Merci, inspecteur Beckett.
Teşekkürler Dedektif Beckett.
Ici Beckett.
Ben Dedektif Beckett.
M. Randolph ne va pas tarder.
Dedektif Beckett. Bay Randolph şimdi yanınıza gelecek. Harika.
J'ai déjà dit à l'inspecteur Beckett que je n'en savais rien.
Dedektif Beckett'a da söyledim. Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.
Beckett, il a la tête.
Kafa onda. Beckett, kafa onda.
Elle n'aurait rien fait d'illégal.
Jane yasal olmayan hiçbir şeye bulaşmazdı. - Beckett.
J'aime me considérer comme un partenaire à part entière. Mais aujourd'hui, j'ai compris... C'est un rôle que je joue.
Beckett'ın arkadaşı gibi olmaya çalıştım onlardan biri gibi, fakat bu gibi günlerde, anlıyorum ki ben... sadece rol yapıyormuşum.
Inspecteur Beckett, NYPD.
Detektif Beckett, New York Polisi.
- Je vais avec Beckett.
Hayır, Beckett'layım. Castle, gelmek ister misin?
Il prétend le contraire, mais il est coupable.
- Devamlı yapmadığını söylüyor ama... - Beckett. - adam suçlu işte.
Qui va lui dire?
Kim söylecek ona, Beckett? Ben değil.
Tu parles comme un patron.
Beckett, patron gibi konuştun.
Tout ce que tu as fait ces derniers mois, c'est écrire et travailler avec Beckett.
Hayatım. Son birkaç aydır sadece kitap yazıp, Beckett'la çalışıyorsun.
Je vous trouve bien existentielle.
Çok ilginç Dedektif Beckett. Çok felsefik bir yönünüz varmış.
Beckett ne vous garde donc pas pour votre belle allure.
Herhâlde Beckett seni sadece gözlemlerin için tutmuyordur yanında.
Beckett n'est pas disponible. Pour l'instant.
Beckett, şu an hiçbir şey istemediğini söyledi açıkça.
J'ai des infos sur Hayes.
Hey, Beckett. Hayes'i araştırmayı bitirdim.
Beckett m'a dit de la retenir.
Onu oyalamamı Beckett söyledi.
Allons, Beckett.
Yapma Beckett.
On croirait entendre Beckett.
Beckett gibi konuştun.
C'est moins Beckett.
- Pek Beckett gibi konuşmadın şimdi.
- Inspecteur Beckett, Crim.
Dedectif Kate Beckett, Cinayet Masası.
Je dois me rapprocher de ces fenêtres pour informer Beckett au sujet du C-4.
Şu pencerelere ulaşıp, Beckett'a C-4'le ilgili haber vermeliyim.
On lui a laissé un message.
Ona da mesaj bıraktık ama daha dönmedi Beckett.
Inspecteur Kate Beckett.
Ben Dedektif Kate Beckett, NYPD.
Père McCaskey, inspecteur Kate Beckett,
Peder Sean McCaskey, ben dedektif Kate Beckett.
S'il met la main sur ce gamin...
Beckett, o adam çocuğu eline geçirirse...
Beckett, je pense... Que vous avez le partenaire idéal.
Beckett, bence galiba mükemmel bir ortağın var.
Si c'est Beckett?
- Ya Beckett'sa?
Inspecteur Beckett, le maire d'Atlantic City vient de m'appeler.
- Dedektif Beckett. Az önce Atlantic City Belediye Başkanı beni aradı.
Beckett, vous restez ici, faites rechercher Marino et découvrez pourquoi Siegel voulait tellement acheter ce bâtiment du Queens.
Bu arada, Beckett, sen de buradan Marino'nun bütün arama çalışmalarını yürüt. Siegel neden Queens'teki o binayı devralmak için bu kadar yanıp tutuşuyormuş, onu da araştır.
Je saisis pourquoi tu as laissé tomber Beckett.
Demek Beckett'ı bunun için ektin.
- Il est avec l'inspecteur Beckett.
Dedektif Beckett şu an kendisiyle görüşüyor.
Mes techniciens ont le droit de venir la prendre?
Dedektif Beckett izniniz olursa teknisyenlerim gelip onu alabilir mi?
Beckett?
Beckett mi?
Inspecteur Kate Beckett.
Ben dedektif Kate Beckett.