Translate.vc / French → Turkish / Bigger
Bigger translate Turkish
31 parallel translation
Put a knot on his head bigger than a turkey s egg.
Bir dahaki sefere şerif olarak, bir tavuktan daha yürekli birini seçin.
- On repasse "Derrière le miroir" de Nicholas Ray.
Ayrıca Nicholas Ray'in "Bigger Than Life" ı da gösterime girmiş.
Celle de La prisonnière du Désert, de La Blonde et Moi, de À l'Est d'Éden, de Graine de Violence, de Derrière le Miroir et de Sueurs Froides.
... "Bigger Than Life" ın ve "Vertigo" nun çağı. Tutkum tüm ünlü ve kıyıda köşede kalmış filmler tarafından körükleniyordu. İlla ki kültürümüze uygun olması gerekmiyordu.
Surtout lorsque l'implicite prend autant d'importance que l'explicite. Voire plus d'importance.
Mesela, Douglas Sirk'in 1955 yılında çektiği "All That Heaven Allows" filmini veya Nicholas Ray'in 1956 yılında çektiği "Bigger Than Life" filmini ele alalım.
En fait, je serai encore plus grand que les grands.
Tercihen "big", "Bigger than biggest" değil! * Bigger than Biggest = En büyükten de büyük *
À Gash, le Dr Lawrence montre au Dr Bigger les progrès d'une de ses patientes.
Gash'de, Dr Lawrence Dr Bigger'a hastalarından birinin nasıl bir ilerleme kaydettiğini gösteriyor
# The bigger the cushion, the sweeter the pushin
# The bigger the cushion, the sweeter the pushin'
The bigger the figure
# Daha büyük olursa, # # Daha çok severim. #
The bigger the figure The bigger the figure The more l can love
# Daha büyük olursa, daha çok aşık olurum. #
The bigger the figure The bigger the figure
# Daha büyük olursa, daha çok aşık olurum. #
The world I see is so much bigger
Gördüğüm dünya çok fazla büyük
Life is bigger It s bigger than you and you are not me
Hayat, kocaman senden daha kocaman ve sen ben değilsin
♪ And this time will be bigger ♪
♪ ve daha da büyük olacak ♪
Bigger... et Ike, il ne vont nulle part.
Daha büyük ve onların hiç bir yere gittiği yok, Ike.
Bryan est, heu Bigger en personne?
Bryan biraz iri yarı mı?
♪ ♪ ♪ oh, life ♪ ♪ it s bigger ♪
* Hayat çok önemli *
♪ it s bigger than you ♪ ♪ and you are not me ♪
* Senden de önemli ve sen değilsin benim gibi *
♪ ♪ I get a little bit bigger ♪
* Biraz daha olgunlaştım, ama yine de *
♪ I get a little bit bigger ♪
* Biraz daha olgunlaştım *
Ca vous parrait dur de croire qu'un orage plus gros que tut ce que vous bigger than anything you ve ever avez déjà vu est prêt à s'abattre sur Manhattan?
Şehri kapatmalısınız. Belediye başkanını arayıp Ulusal Muhafızlar'ı devreye sokmasını sağlamalısın.
Bigger n'est pas toujours mieux.
- Ooh! - Büyük olan her zaman iyi değildir.
Bigger Picture... il est pas toujours quelque chose que vous pouvez voir.
Daha büyük resim, her zaman görebileceğiniz bir şey değildir.
La seule chose plus grosse Que mon Q. I.
There's only one thing bigger than my IQ
J'ai un plus grand secret Elle me tombe aux pieds
'Cause I got a bigger secret I drop to my feet
Alors agrandis-le.
- We're gonna make it bigger.
♪ Scorpion 3x07 ♪ We're Gonna Need a Bigger Vote Original Air Date on
Scorpion / Sezon 3, Bölüm 6 "Daha Büyük Bir Oya İhtiyacımız Olacak"
La convention et les contradictions... le sucre et le poison.
Nicholas Ray'in "Bigger Than Life" filmine bakın.
The bigger the figure the better I like her
# Daha büyük olursa, daha çok severim. #
The better I feed her The bigger the figure
# Daha büyük olursa, daha çok aşık olurum. #
Vous avez mon cousin, le coupable prédestiné.
Bigger Thomas gibi.