Translate.vc / French → Turkish / Bike
Bike translate Turkish
57 parallel translation
BIKE-O-RAMA - de Chuck
Chuck'ın - BİSİKLET SARAYI
Pièce C. Le klaxon que j'étais venu chercher au Bike-O-Rama de Chuck, quand on m'a volé mon vélo.
Kanıt C. Chuck'ın Bisiklet Sarayı'ndan... almak üzere olduğum korna. Tam da bisikletim çalındığı sırada.
Bike-O-Rama.
Bisiklet Sarayı.
- Le gang des motards de L.A.?
- L.A. Bike gangs kulübü mü?
Ce que "Hey, That's My Bike" voudrait faire, c'est voyager à travers la campagne, comme Woody Guthrie.
Hey, That's My Bike'in yapmak istedigi sey Woody Guthrie gibi tasrayi gezmek.
Comme vous le voyez, je m'accroche parfois avec les anti - "Hey, That's My Bike".
Gördügünüz gibi Hey-That's My Bike karsiti biriyle çatisiyorum.
"Bike", par exemple :
"Bike" ( Bisiklet ) mesela.
"Bike" est un excellent morceau.
Ve güzel gösteren süsleri... "Bike" müthiş bir parçaydı.
Bike l'attend.
- Güzel.
J'aurai besoin d'une veste de cuir pour mon bike, quand je le ferai déraper.
Benim motora atlayıp onu kaydırırken bir deri ceket ihtiyacım vardı zaten. Kızım buradaymış.
And from the damage to his head area, @ @ @ 141 00 : 08 : 51,660 - - 00 : 08 : 54,348 @ @ @ it appears he was also given a swirly, a colossal one. @ @ @ @ @ @ It also appears like he received a noogie, and, a Polish bike ride. @ @ @
Baş bölgesinde de hasar var, görünüşe göre kafası tuvalete sokulup, sifon çekilmiş kafası yumruklanmış ve polonyalı bisiklet sürüşü uygulanmış.
Well, we could bike to the tea shop and have some cake.
Çayevine bisikletle gidip biraz kek alabiliriz! Tamam!
As-tu lu le livre de Lance Armstrong, It s Not About the Bike?
Lance Armstrong'un kitabı, "Yaşama Çevrilen Pedal" ı okudun mu?
Je suis Mike "The Bike", Mike "The Bike" Heslov.
Ben Mike "The Bike," Mike "The Bike" Heslov.
Non, mais il faisait du... dirt bike * avec un autre cascadeur, Hugh Dolan. ( * mini moto-cross )
Hayır, ama başka bir dublörle motora biniyordu, Hugh Dolan.
La société du bike tour en Caroline du Sud dit, "pas de célibataire".
Bakalım, Güney Carolina'daki bisiklet turunu yapan şirket eşsiz olmaz diyorlar.
Avant, ma vie, c'était bécanes et baise.
Hayatım hep... Bike Booty destanıyla geçti.
C'est un bike-curieux.
Ona "eğilimli" denir.
Je suis pas encore une tapette, mais je suis bike-curieux.
Henüz puşt olamadım, bayım fakat eğilimliyim.
- Des pocket bike?
- Mini motosiklet!
Et la pocket bike aussi.
Bir de küçük motosiklet.
J'ai relié la plaque que Kono a vue à un loueur de motos qui s'appelle Katonk Jeep and Bike Rentals.
Kono'nun yakaladığı kısmî plakanın izini sürdüm ve Katonk Cip ve Motosiklet Kiralama adında bir tur işletmesine ait olduğu meydana çıktı.
Bike Night
Geçen geceki motor var ya.
Il y aura 3 rounds de 5 minutes. Arbitre de ce combat, M. Rick Bike.
Bu dövüş, üç dakikalık raundlar halinde ve hakemimiz Bay Rick Fike eşliğinde yapılacaktır.
Merci d'avoir choisi Air Bike.
Air Bike'ı seçtiğiniz için teşekkür ederiz.
C'est une belle notion, c'est juste... de 1994 à 2001, je croyais que Jordan Catalano allait se montrer dans mon allée après un accident de dirt bike, tout débraillé et... beau... Il aurait eu besoin d'un bain et d'une... attention médicale.
- Yani bu iyi bir düşünce, sadece 1994'ten 2001'e kadar Jordan Catalano'nun bir motosiklet kazasından sonra kirli ve güzel bir hâlde garaj yolumda belireceğine ve duş ile ilk yardıma ihtiyacı olacağına inandım.
Tu penses que ce garçon conduit une dirt bike?
O ufak çocuğun motosiklet sürdüğünü mü düşünüyorsun?
Mon frère Bike. On va vous montrer votre chambre.
Annem, size odanızı göstermemiz gerektiğini söyledi.
Salut, bonhomme.
Merhaba, Bike.
Maintenant, il s'appelle Bike.
- Onun adı artık Bike.
Aujourd'hui, Street Bike Tommy va descendre cette rampe comme une boule de bowling et atterrir sur nous, les quilles humaines, pour nous faire tomber.
Bugün Street Bike Tommy bu rampadan bir bowling topu gibi aşağı yuvarlanacak ve insandan yapılmış labutlar gibi dizilen bizleri devirecek.
Je suis Street Bike Tommy, voici le Slip'n'Bowl.
Ben Street Bike Tommy, bunun adı "Kay ve Yuvarlan".
C'est le Street Bike Tommy espagnol.
Street Bike Tommy'nin İspanya şubesi.
Street Bike Tommy et Steve-O ont eu un bébé.
Street Bike Tommy ve Steve-O'nun bebeği gibi.
Street Bike Tommy et Steve-O ont eu ce bébé.
Steve-O ve Street Bike Tommy, bu bebeği burada yapmışlar.
Vous faites du mountain bike?
Dağ bisikleti yapar mısınız?
Tu ne sais même pas faire du mountain bike.
Daha önce dağ bisikleti bile kullanmamışsındır.
Est ce qu'un mountain bike est plus grand qu'un vélo normal?
Bu dağ bisikleti normal bisikletten büyük müdür?
Je viens depuis 10 ans à la semaine des motards noirs.
Buraya 10 yıIdır Black Bike haftası için geliyorum.
La semaine des motards noirs... dure toute une semaine.
Black Bike Week bir hafta boyunca sürecek.
C'est la semaine des motards.
Black Bike hafta sonu olduğu için.
On n'y arrivera pas avec les bouchons.
Black Bike Week haftasında bu trafik varken oraya asla vaktinde varamayız.
Eh bien, c'est parce que tu refuses constamment de faire de la randonnée, du camping, ou du mountain bike avec moi, Shawn.
Bu, azimle yürüyüşü, kamp yapmayı veya benimle dağ bisikleti kullanmayı reddettiğinden olmasın, Shawn?
Ma prof de Body Bike avait la même.
YıkıIıyor. Bisiklet * hocamın üzerinde görmüştüm.
Tu seras au bike park, demain?
Yarın bisiklet parkına gelecek misin?
Je l'ai relié à un fabriquant de vélos d'enfants. Hardy Bike and Toy. Regardez ceci.
Hardy Bisiklet ve Oyuncak adlı bir çocuk bisikleti üreticisi kullanıyor.
Je fais attention depuis que j'ai foncé dans un échafaudage à vélo.
İskeleye çarpıp Citi Bike'ın üstüne düşünce aptallığımı gördüm zaten.
The bike.
Bisiklet.
- Bike... - Bike-curieux!
- Eğil...
Je m'appelle Sass.
Benim adım Sass. Bu da kardeşim Bike.
2 Broke Girls - 04x04 And the Old Bike Yarn
2 Broke Girls 4x04 Ve Eski Bisiklet Hikâyesi