Translate.vc / French → Turkish / Bingo
Bingo translate Turkish
2,383 parallel translation
Oh, Nora, à quelle heure dois-je nourrir Bingo?
Oh, Nora. Saat kaçta Bingo'nun yemeğini vermem gerekiyordu?
Justin, j'ai été désolée d'apprendre pour Bingo.
Oh, Justin, Bingo'yu duydum ve çok üzüldüm.
Bingo.
- Aynen öyle.
Bingo!
Ve işte bingo.
Bingo, c'est la bonne réponse! Qu'as-tu fait de Saki?
Gerçi kadınları incitmek gibi bir hobim yok.
Helen a failli faire un orgasme quand elle a embrassé ce garçon sur la joue.
O çocuk yanağından öptüğünde Helen neredeyse bingo yapıyordu
Ils sont venus là pour jouer au Bingo?
Yani onların buraya bingo oynamaya geldiklerini mi söylüyorsunuz?
Bingo.
Bingo.
Bingo on a un bingo.
Bingo dendi.
C'est pas le bingo de ta grand-mère.
Bu senin büyük annenin oynadığı oyunlardan değil.
- Bingo. Très bien, allons-y.
Tamam, hadi gidelim.
Bingo.
İşte bu.
Bingo!
Bulmuştum.
Tu as gagné. On a un bingo ici.
Tombalamız var.
- Bravo.
Yeni bir cerrah getir, Jackie nabzı atan bir tane. Bingo.
Et... Bingo.
Ve... işte bu.
- Bien vu!
- Bingo-bango.
- Banco.
- Bingo.
- Banco basé sur quoi?
Neye göre Bingo?
- Banco, bango.
Bingo bango.
Bingo.
İşte bu!
Et comme nous partons très loin d'ici, on peut parler de tout ce que j'ai raté avec toi ou on pourrait jouer à un jeu, comme le Bingo.
Ve buradan uzaklaşırken, seni nerelerde ihmal ettiğimi konuşur, yada araba plakası bingosu oynayabiliriz.
- Oh, avec un bout de bois. - Bingo.
- Hem de bir sopayla!
- Intéressant.
Bingo.
Là, c'est Ramona, une dingue du bingo.
Tamam, şu Ramona. Bingo oynamaya bayılır.
- Bingo.
- Aynen öyle.
Bingo.
Tombala.
Y aura peut-être un bingo.
Huzurevi kafeteryasına benziyor. Belki de bingo falan oynayabiliriz.
Tu as du goût?
Bingo!
Gagné.
Bingo.
Bingo, résolu.
Çözdüm.
Jackpot.
Bingo.
Bingo. Bingo!
Bingo, Bingo
Si le doyen se pointe, c'est du bingo.
Dekan gelirse tombala olduğunu söyleyeceğiz.
{ \ pos ( 192,220 ) } Patricia Goodband, dont la sœur dirige le bingo du vendredi soir au Club de l'intégration Réticente à Waltham.
Patricia Goodband, onun da kız kardeşi Waltham'da bizim Gönülsüz Bütünleşme Bayanları'ndaki cuma günü bingo oyununu düzenliyor.
Bingo.
Buldum!
Bingo.
Tam isabet.
Bingo.
Tamamdır.
- Bingo.
Tam üstüne bastın.
Bingo! Il y a une ceinture qui modifie la densité - et donne une super-force.
Yoğunluğu değiştirebilen ve giyene inanılmaz bir kuvvet veren bir kemer olduğu doğru.
Grand-mère, Bingo...
Büyükanne, Bingo..
Bingo est mort il y a 20 ans.
Bingo öleli 20 yıl oluyor.
Bingo!
Bingo!
- J'ai déjà demandé le mandat.
Bingo.
Bingo!
- Kazandın mı?
- Bingo.
- Ee?
Bingo.
İşte.
Jackpot!
Bingo!
Bingo!
Harika!
Et bingo.
Biri onu tanıdı.
- Son journal, jackpot.
Günlük. Bingo.