Translate.vc / French → Turkish / Bodies
Bodies translate Turkish
20 parallel translation
ce déploiement au coeur de la connaissance, presque pétale par le pétale, de sorte que le grand papier de 1905 n'est pas simplement au sujet de la lumière, ou, comme son titre le dit, l'Électrodynamique des corps mobiles.
Bilginin özü şöyle ortaya çıkıyordu ; ... 1905'deki o harika yazısında sadece ışığı ele almıyor ve neredeyse katman katman, başlığının ağırlığını taşıyordu,... Hareketli Kütlelerin Elektrodinamiği. ( The Electrodynamics Of Moving Bodies )
I fascinate the casings and bodies.
O organları görmek, beni etkiler.
Celle qui nous faisait des cartes de Noël! Et ses petits bodies, sa tétine, et sa bave aussi.
Bayramda üstünde emzikli ve salyalı tişörtü olduğunu düşün ve salyası...
# Bodies strewn across a dead-end street
# Bodies strewn across a dead-end street
Ottomatik Relecture : # Our bodies break
# Our bodies break
Paige ne rentre plus dans ses bodies.
Paige'e bu 1 beden kıyafetler olmuyor artık.
pas dans des bodies.
Tek parçalık elbiseleri sevmiyorum.
♪ And now our bodies are oh so close and tight ♪
* Ve bedenlerimiz öyle yakındı ki birbirine *
♪ Broken bodies, broken bones ♪
♪ Broken bodies, broken bones ♪
J'ai pris des bodies, un pull... de la crème solaire s'ils sortent...
Ekstra tulum, süveter aldım dışarı çıkarırlarsa diye güneş kremi aldım. Bones, merak etme.
Le cerveau conserve la mémoire dans une zone appelée le corps mamillaire.
Beyin, anıları "Mammillary Bodies" dediğimiz bir bölgede tutar.
J'ai essayé de la laisser à la Bodies Exhibition...
Onu Bedenler sergisine bırakmaya çalıştım- -
Et bienvenue à "Bodies Bodies Bodies"!
Merhaba, Vücut Vücut Vücut Vücut'a hoş geldiniz.
and leave our bodies on the floor and leave our bodies on the floor
# # and leave our bodies on the floor # # # and leave our bodies on the floor #
Et pourquoi vous pliez des Bodies pendant que je vais chercher une femme?
Ben kız tavlamaya giderken neden bir tulum katladığını merak ettin mi?
C'est Warm Bodies
- O sıcak kalpler.
Les corps que j'ai vus.
The bodies I saw.
Ma mère a tricoté 3 bodies.
Annem, annem çoktan 3 tane tulum ördü bile. Anlıyorum.
♪ Ah... ♪ ♪ We're trapped inside these bodies ♪ ♪ On est coincé à l'intérieur de ces corps ♪
- Bu bedenlerde mahsur kaldık.
- Des bodies Bande des Trois.
- tulumlarımız hazır.