Translate.vc / French → Turkish / Boot
Boot translate Turkish
149 parallel translation
Il y a loin entre Salt Lake et le cimetière d'Elkville, mais je suis sûr qu'il l'entend.
Salt Lake City den Elkville deki Boot Hill a kadar uzun bir yol var... ama sanırım duyabilir.
Je suis à 20 kilomètres du port sur le chemin du retour.
Boot Key limanından 20 km uzaktayım, girmek üzereyim.
Bien. Dites à M. Boot que M. Tatum voudrait le voir.
Pekala, Bay Boot'a, Bay Tatum'un kendisini görmek istediğini söyle.
M. Boot, mais j'ai fait les travaux d'aiguille.
Bay Boot, ama işlemesini ben yaptım.
M. Boot, Je traversais Albuquerque.
- Bay Boot, Albuquerque'den geçiyordum.
M. Boot, je suis un journaliste à $ 250 la semaine. -...
Bay Boot, haftada 250 dolar hak eden bir gazeteciyim.
Mais jusque-là, M. Boot, vous avez devant vous le meilleur journaliste que vous ayez jamais vu.
Ama o zamana dek, Bay Boot bugüne kadar sahip olduğunuz en iyi gazeteciniz olacağım.
Vous devez savoir que Mme. Boot est trois fois grand-mère.
Bayan Boot'un 3 torun sahibi olduğunu bilmelisin.
Ce que vous êtes méfiant, M. Boot.
Ne kadar da şüpheci bir yapınız var Bay Boot.
Passez-moi M. Boot en vitesse.
Bana hemen Bay Boot'u bağlayın.
M. Boot?
Bay Boot?
Non, je ne suis pas ivre, M. Boot.
Hayır, sarhoş değilim Bay Boot.
Boot a envoyé un télégramme d'une centaine de mots. et ils sont revenus plus nombreux encore.
Boot ajanslara telgraf çekti, daha fazlasını istediler.
Plus maintenant, pas pour Boot en tout cas.
- Artık yazmak yok. En azından Boot için.
M. Boot, Je vous ai envoyé un télégramme ce matin.
Bu sabah size bir telgraf yollamıştım Bay Boot.
Pas en dessous, directement à l'estomac, M. Boot.
Belden aşağı değil. Kahramanca çarpışmak Bay Boot.
Bonjour, M. Boot.
Merhaba Bay Boot.
M. Boot a peut-être raison, tu ferais mieux de retourner avec lui.
Belki onunla dönmen daha iyidir.
Regardez le calendrier, M. Boot.
Takvime bir bakın Bay Boot.
vous aimeriez vous faire $ 1,000 par jour M. Boot?
Günde bin dolar kazanmaya ne dersiniz Bay Boot?
Chaque flingueur de la frontière recherchait l'honneur de l'envoyer ad patres.
Kendini silahşor sanan herkes... onu Boot Hill mezarlığına gönderme merakında.
Bien, s'il vous arrive de voir ce heu... gentleman, dites-lui que je l'attends à Boot Hill.
O beyi görürsen... onu Boot Hill'de beklediğimi söylersin.
20,000 $ contre un trou de 6 pieds à Boot Hill, ou une pension de 20 $ par mois si vous vivez assez pour la recevoir.
Ya Boot Hill'deki bir mezara karşıIık 20.000 doları alırsın... ya da 20 dolarlık emekli maaşın olur, tabii o kadar yaşarsan.
MIle Betty Boot.
Bayan Betty Boot.
# She churns her butter ln her dad s old boot
Kendi yağını yapardı babasının eski postalında
Tu finiras enterré comme un inconnu à Boot Hill, une croix en bois sur ta tombe.
Boot Hill'de tahtadan bir haçın altında isimsiz biri olarak gömüleceksin.
Le rallye de Boot Park a plein de voitures de course et on va devoir en emprunter quelques-unes.
Boot Park'taki rallide her çeşit yarış arabası vardı, ben de birkaçını ödünç almamız gerektiğine karar verdim. Ne demek istediğimi anladın mı?
Ils ont trouvé un taxi gitan à Boot Park.
O çingene taksisini Boot Park'ta bulmuşlar.
Tu veux être mon voisin? Salut, voisin. J'ai pensé à toi et j'ai pensé que... tu aimerais voir Hisher Boot-trunk.
Merhaba, komşum. Seni düşünüyordum ve Hisher'i görmek isteyebileceğini düşündüm. Hisher bir vantriloğun mankenidir.
Vous connaissez Dee Boot?
Belki adını duymuşsundur. Dee Boot.
Je vais à Ogallala le retrouver.
Onu bulmak için Ogallala'ya gidiyorum. Dee Boot mu?
- Qui, madame?
Kim, bayan? Dee Boot.
Dee Boot, elle le recherche.
Kadının aradığı kişi.
Vous le connaissez?
Dee Boot'u tanıyor musun?
Elle est partie retrouver un certain Dee Boot à Ogallala.
O buradan Ogallala'da yaşayan Dee Boot adında birini bulmaya gitti.
J'ai enseveli la DeLorean dans la mine Delgado abandonnée comme indiqué sur la carte ci-jointe.
"DeLorean'ı, ekteki haritada işaretlediğim yere " eski Boot Hill Mezarlığı'nın yanındaki terk edilmiş Delgado Madeni'ne gömdüm.
Et Boot-head.
- Ve "Boot-head".
Malheureusement, si vous ne savez pas où est le U-boot, et ce qu'il fait... le livre des Signaux Courts n'est pas d'une grande aide.
Maalesef, Eğer denizaltıların nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmiyorsan... kısa sinyal kod kitabı bir işe yaramaz.
Nous attrapions le U-boot à la surface, en Méditerranée Est.
Denzialtıyı doğu akdenizde yüzeyde yakaladık.
Vous êtes l'homme qui a cassé le code U-boot. Hmm?
Sen denizaltı kodunu kıran adamsın.
Une arme d'un de vos musées... récupérée d'un U-boot avec les livres de code, le nounours du capitaine et tout le tintouin.
- silahmı? Müzenizdeki bir silah... ele geçirilen bir denizaltıdan kod kitabıyla serbest bırakılan, tek gözlü patronun yada senin.
Et le premier U-boot qui a rencontré le convoi a cassé le silence radio. - Comment
ilk denizaltı konvoyla temas kurduğunda radyo sessizliği biter, gürültü başlar.
Mais si nous pouvons utiliser cela à notre avantage, nous serons capable de décrypter chaque signal... envoyé par chaque U-boot en haute mer pour 24 heures!
24 saat boyunca açık denizlerdeki tüm denizaltı sinyallerini... çözersek bunu avantaj olarak kullanabiliriz.
- Signal pour un U-boot?
- bir denizaltıya aitt?
M. Boot est le propriétaire et l'éditeur.
Bay Boot gazetenin hem yayımcısı hem sahibidir.
Vas-y, Herbie.
Evet Herbie. Belki Bay Boot haklıdır.
M. Boot! M. Boot!
Bay Boot!
Où est Boot?
Boot nerede?
Vous connaissez un certain Dee Boot?
Dee Boot isminde birini tanıyor musunuz?
Mais c'est ce Dee Boot qu'elle recherche.
O bizimle Dee Boot'u aramak için geliyor.
Un nommé Boot?
Boot adında biri?